Reklam
Reklam

AH SAHİLLER , MADENLER, VAH MİLLİYETÇİLİK…

AH SAHİLLER , MADENLER, VAH MİLLİYETÇİLİK…
  • 17.08.2023
Reklam

Bildiğiniz gibi küresel şirketlerin ağır bir saldırısı altındayız bu günler. Akbelen ormanları madenler için talan edilmesi ve hatta kaz dağları civarında yine yeni maden sahalarının  ihaleleri yapıldı. Olayın arkasında Cengiz inşaat ve kardeşi Limak’ın olması şaşırtıcı değil.

Kısaca değinelim: Cengiz inşaat İngilizlerin ‘yeşil dönüşüm’ projesinin kilit adamıdır. Türkiye’den kaçırdığı paraları Offshore hesaplarına aktararak İngilizlerin 50 yıllık şirketleri  ICoNiChemi satın alarak İngiliz borsasında bakır nikel gümüş kurşun ve aslen de kobalt üretim ve ihtiyaçlarını karşılama görevi verildi. Cengiz’in zaten paralarının asıl kaynağı madenlerdir. Türkiye’de bakır madeninin %15’i Alüminyumun %10’unu hatta dünya kobalt piyasasının %2’sini elinde tutan dev bir sömürücüye döndü. İngiliz sömürge anlayışının Türkiye’deki vicdansız temsilcisi rolünü oynuyor bu ağzı bozuk küfürbaz adam.. Ve tabi ulusal çıkarlarımıza da ağır darbeler indiriyorlar.

Gelelim turizm olayımıza ve sahillere madenler ve orman alanları özelleştirilir ve peşkeş çekilirde sahiller eksik kalır mı? Bu konuda da özellikle Almanlar, Yunanistan ve Bulgaristan’daki turizm tesis ve şirketlerin ele geçirilmesi işlemini tamamladı. Türkiye’ye gelince gizli tutulmasına rağmen çok şirket ve turizm alanının elimizden çıktığını söyleyebilirim.

Hatta bu projelerle bağlantısı olanlar, ülkenin çeşitli yerlerinde kamu ya da özel fark etmez ya satın alıyorlar ya da kamulaştırıyorlar. Yabancılara ev daire satılmasının bir mantığı var ama arazi satılmasının bir mantığı yok. Son çıkarılan kanunla yanılmadıysam toprak satışı 30.000 dekara kadar çıkmış. Bu miktar ülkedeki tarım alanlarının da el değiştirmeye başlamasını anlatıyor gibi.

Dini kullanarak yabancıların daha iyi yönettiği daha rahat ettirdiği propagandaları başladı bile. Özellikle Hatay çok kaşınmakta. Hatay’da 5 sene önce 29.000 Türk tarımcısı vardı. Bu gün 7.000’e düşmüş. 21.000 tarımcı artık Suriyeli. Şirketlerini kurmuşlar Avrupa’dan kredide bulmuşlar ve direkt ihracat yapıyorlar. Basında ezan, din Arapça ve Araplık söylemlerin artması bu işin reklamı ve topluma kabul ettirme projesinden başka bir şey değil.

Konu çok uzun burada kısaltarak anlattım sadece ve soruyorum şimdi. Bu kadar kompleks ilişkiler ağı içinde vatanı, vatan topraklarını, madenlerini sahillerini yerli uşaklar öndeliğinde yabancılara kaptırmak milliyetçilik midir?

Irmağını akışına ölürüm diyenler, ne orman kaldı ne ırmak… Nerede sizin milliyetçiliğiniz? Köylünün yaşam alanı kalmadı meraları toprakları ecele kamulaştırma ile elinden alındı… Ses yok! Bu mu sizin milliyetçiliğiniz? ‘Ne mutlu Türküm!’ demek bile yasaklandı. Türküm doğruyum çalışkanım demek yasaklandı… Çıt yok bumu sizin milliyetçiliğiniz?

Sahiller halkındır… Şirketlere peşkeş çekiliyor ve siz halkın yanında değilsiniz. Bu mudur sizin milliyetçiliğiniz?

Ezan, bayrak diyerek milliyetçilik olmuyor. Bakın imam ne diyor; Fransızlar olsaydı ezana dokunulmazmış. Yine çıt yok. Bu mudur sizin milliyetçiliğiniz? Keşke Yunanlılar kazansaydı Hilafet dokunulmazdı diyorlar… Yine çıt yok… Bu mudur sizin milliyetçiliğiniz? Topraklarımız arazilerimiz parsel parsel satılıyor. Tarımı köylü terk etmeye başladı. Portakal bahçeleri sökülmüşü şimdi fındık bahçeleri sökülmeye başladı. İtalyan Ferrero Şirketi mi Türk tarımcısı mı önemli? Karar verin artık bu mudur sizin milliyetçiliğiniz?

Ülke elden gidiyor… Ülke borç batağına saplanmış… Al senin partini vur benimkine artık. Geriye kalanları mı kurtaralım yoksa sizin particilik kavganızın ülkeye yarattığı yıkımı mı konuşalım. Gelin hep birlikte sevelim bu ülkeyi artık. Yağma ve talana son verelim.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ