BAĞIRA BAĞIRA KENDİNİ AFİŞLEDİ!..

Dün, Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü personeli, Keşan’daki mahalle muhtarları ile bir araya gelerek, uyuşturucudan, hırsızlığa, metruk evlerden fuhşa, trafikten asayişe birçok konuyu ele aldığı bir toplantı düzenledi…

Toplantı da, şimdiki adıyla Yaren Cafe Parkı ancak halk adıyla Çocuk Parkında yapıldı…

Hani şu benim köşe yazılarıma sık sık konu olan Çocuk Parkında!.. Halkın rahatlıkla oturamadığı, sebebinin ise fuhuş olaylarının insanların gözüne soka soka yapıldığından ötürü!.. Vatandaşımız anlatırken bazen abarttığını da düşünmüyor değildim… Hele hele bir kadının Ramazan ayı içinde 82 yaşında dedenin önüne çıkıp, önce ‘Vaktin var mı?’ diye sorması ve ardından ‘100 liraya anlaşırız!’ demesi ve sonrasında ‘50’ye anlaşalım, ev az ileride!’ söylemiyle, (h)epten yıkılmıştım ve afallamıştım… Bu kadarı da pes dedirten bir olaydı doğrusu… Ancak… Dünkü toplantıda anladım ki, anlatılanların hiçbirinde abartı yokmuş!.. Buna kesin kanaat getirdim… Çünkü, bir toplantı ortasında, kolluk kuvvetleri olduğu halde, birçok kişi içinde ve basın mensuplarının yanında, konuyla hiç alakası olmadığı halde, konuşulanların duyması mümkün olmadığı halde, toplantı yapılan bölümden 30 metre kadar uzak olmasına rağmen bir kadın ayağa kalkıp diklendi!.. Ve açık açık itiraf etti!.. ‘Benim 5 çocuğum var, cebime siz mi para koyuyorsunuz!’ dedi… Yanında pezevengi, o kadın ise resmen fuhuş yapmasının gayet normal ve hakkı olduğunu belirten bir konuşma yaparak, hepimizi kendine çekti!.. Resmen o parkta oturacağını, o işi de yapacağını, buna da mecbur olduğunu, kazandığı parayı da çocuklarının kursağından geçireceğini açık açık beyan etti!.. Ve bu kadın taş çatlasın 30-35 yaşlarında, sağlığı gayet yerinde, eli ayağı da tutar haldeydi!.. Yani fiziki açıdan muhtaçlığı yok gibiydi!.. Ama kendine göre kolayı seçmişti, üstüne üstlük park işletmecisinin kendisinden rahatsız olmasın eleştirip, yaptığı davranışın haklılığını sergilemeye çalıştı!.. Yani bütün gün parkta oturacak, kendini açık açık pazarlayacak ama park işletmecisi sesini çıkarmayacaktı!.. Bunu da bağıra bağıra anlattı!.. Ve hiç istifini bozmadan oturmaya yani işine(!) devam etti…

O kadına söylenecek çok söz vardı da, orada bana düşmezdi!.. Ama kalemim durmaz tabi ki!.. 5 çocuğu olduğunu ve karınlarını doyurmak için orada bulunduğunu belirten ey kadın!.. Elin ayağın sapa sağlamken neden alnının teriyle çalışmazsın da, o parka gelen çoluk çocuğun huzurunu kaçırırsın!.. Senin ve senin gibiler yüzünden birçok çocuk o parka gelemez oldu, orada oynayamaz oldu bunu bilir misin? Sen orada soluk almak için oturanların kanına girmeye çalışacaksın, aklında olmasa bile aklına koyacaksın, başka kadınlar senin yüzünden rahatla oturamayacak ve çocuklarını o parkta oynatamayacak, sen bir de tereyağından kıl çeker gibi üste çıkacaksın!.. Madem kendine bu işi yakıştırıyorsun, o zaman gidip vesikanı alacaksın ve işini de resmi olarak yapacaksın!.. Kimsenin huzurunu bozmaya, toplum içinde ahlaksızlığa yol açmana ne o işletme sahibi müsaade eder ne de halk bunu kabul eder… Ama benden sana tavsiye; elin ayağın tutarken, sağlığın yerindeyken; simit sat, çorap sat, temizlik yap, hatta gerekirse hamallık yap ama ahlaksızlıktan uzak dur!.. Bunu kendin için yapmasan bile, 5 çocuğunun hatırı ve geleceği için yap!.. Saygılarımla…