HAYALLERİNİZ ŞUKAR (GÜZEL) OLSA DA…

TURAN ŞALLI

(Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı)

2010 yılındaki AKP Hükümeti’nin Roman açılım politikaları bazı Roman dernek başkanları  üzerinde büyük bir düşünce gelişimi yaratmış olmalı ki, Demokrasi kavramını çok iyi kavramış, temel hak ve özgürlükleri  kendi ekseni üzerinde Romanlar üzerinden yükseltmeye çalışmışlar. Yaşanan Roman sorunlarını çözmenin en iyi yöntemi çingeneleri temsil eden çingene partisi kurmak senaryosu belli kişilerin aklına yerleşmiştir. Asıl mesele kişisel görünürlüğüdür. Hani bir de milletvekili olursam anlayışı ile “soyundan da koy”

Meseleyi sulandırmanın ilk örneği Keşan ilçesinde yaşandı. Kardeşimizin biri suyunu o kadar çok koydu ki; sulandırmanın ilk örneğini verdi. Tarlayı çok sulamaya kalktı, belki kabak tarlası çok fazla ürün verir anlayışı içindeydi.

Yıl 2012 Keşan Önder Gazetesi muhabiri Neşe Tosun, 23 Haziran 2012 Cumartesi  günkü köşe yazısında :

“ROMANLAR ÇTP’Yİ KURMAYA HAZIRLANIYOR”

ÇTP… Açılımı; ‘Çingene Türkiye Partisi’… Telaffuzu ise ‘Çiçek Partisi’

‘Çiçek gibi açacağız’ diyor Roman vatandaşım… Trakya ve İzmir’de lider olacaklarını söylüyor… Hele hele Keşan’da ise ‘Hepsi bizden olacak’ diyor… Yakın bir tarihte nüfusun 3’te 2’sine sahip olacaklarını, 10 yıl sonra ise 4-3 öne geçeceklerini belirtiyor… ‘İnanmazsan git nüfus müdürlüğüne de çıkarsınlar istatistikleri’ diye ekliyor…

Arkasından ‘Aman sizinkiler doğurmasın, biz de en az 3… 5’e 6’ya kadar da yolu var’ şeklinde konuşuyor. Gecede bilmem kaç tane yapılan Roman düğünlerini ve ardından gelen bebeleri anlatıyor… Bununla da kalmıyor… Artık tek olmadıklarını, yanlarında Kürtlerin de bulunduğunu söylüyor… Kürtlerin önceden sadece Roman kızı aldığından, şimdilerde ise kızlarını da Romanlara verdiğinden bahsediyor… ‘Sizden de alıyoruz ama yakında siz de bizden alacaksınız!’ diyor…

Altyapının hazırlandığını, sadece üstyapının yaş ortalamasına erişmesini beklediklerini belirtiyor… ‘Ondan sonra da başkan da, il genel de, belediye meclisi de, vekil de bizden olacak’ diyor… ‘Merak etmeyin, yapacağız sizlere kömür yardımı, gıda yardımı, sevk için para yardımı!’ diye de gülümsüyor… Rollerin değişeceğini, iktidarın kendi ellerine geçeceğini ifade ediyor… 10 yıl sonra da AKP’den de CHP’den de eser kalmayacağını öne sürüyor…

Bu ifadeleri kullanan kim dediğimde ismini veremem ama çok istiyorsan sana ses kayıtlarını dinletebilirim demişti. Ben tahmin ettim dinlemeye gerek yok dedim. Söylem dili hoş ifadeler çağrıştırmadığı gibi, Roman vatandaşlarımızın toplumsal  bütünlüğüne zarar verecek ifadeler yakışıksız kalmıştı. Söylemem şudur ki; Biz kürt kardeşlerimizle bir oluruz. Elbette biz zaten biriz. Kız verdik, kız aldık. Ancak hiçbir zaman siyasi ideolojide yer olmadık. Bu sözleri söyleyen kardeşe “sen ne söylediğinin farkında mısın ?” dediğim de “Ağbi karıyla makara yaptım” demişti. “Kendisine “Bu işler Makara kikiriye benzemez” demiştim.

Yıl 2014 12 Aralık Milliyet Gazetesi’nde ‘Romanlar parti mi kuruyor’ başlıklı yazısında:

“TBMM’de Roman vatandaşların haklarını savunacak en az bir milletvekili görmek istediklerini söyledi. Bunun Romanlar için bir dönüm noktası olduğunu ve parti kurulması için kendilerine baskı yapıldığını belirten Çokyaşar, “Eğer bu olmazsa, siyasi konjonktür neyi gerektiriyorsa o yapılır.” demişti.

Yıl 2019 10 Kasım… Atatürk’ün ölüm yıldönümünde Edirne’de Kocaeli Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Akbulut, “Bunu Türkiye’ye yaydığımızda büyük bir heyecanla karşılandı ve çok istekli olarak göründüler. Romanlar yıllarca ötekileştirilmiş, itilmiş, bir kenara atılmış, ikinci üçüncü sınıf muamelesi görmüşler. 90 yıl sonra CHP, Özcan Purçu’yu Meclis’e milletvekili olarak göndermiş. 94’üncü yılda da AK Parti, Cemal Bekle’yi milletvekili olarak Meclis’e göndermiş. Bunlar birer konu mankeni olarak, ‘Görün, Romanların da birer milletvekili var’ gibi 5 buçuk milyon oyu olan Romanlara bir tane milletvekili vererek, Romanları susturmaya çalıştılar. Bizim Türkiye’den çok alacağımız var. Öncelikle bizim bir gururumuz var. Gururumuzu çok incittiler. Onurumuz var, onurumuzu kırdılar. İtibarımız var. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nden itibarımızı geri almak için bir siyasi hareket başlatıyoruz. Bir parti kuruyoruz ve bu parti ile bizim de çocuklarımız Meclis’e gidecek, belediye başkanı olacak, meclis üyesi, il ve ilçe başkanı olacaklar ve bütün Romanların çoğuna tüzel kişilik kazandıracağız. Bütün Romanlar söz sahibi olacak ve kamuda sözleri geçecek.” dedi.

Üçünün de hayalleri Romanlara umut olsun ama kimin umudu?

Romanlara iyi bir sosyal yaşam mı?

ROMANLAR ÜZERİNDEN OY ŞANTAJI

Türkiye’de Roman Partisi kurulması düşüncesi bu tür düşüncede olan kişilerin kendileri  için güç yaratma meselesidir. Tek dertleri i vekil olabilmenin koşullarını yaratma mücadelesidir. Kimi Roman dernek başkanı “Biz, beş buçuk milyonuz, kimisi ise, 7 buçuk milyonuz” diyorlar. Rakamın yüksek tutulmasının asıl nedeni; ‘Biz çok kalabalık bir toplumuz gücümüzü kullanırız’ düşüncesi, oy şantajından başka bir şey değildir.  Gerçeği Şukar Partinin kurulması elbette mümkün değil, işi sadece sulandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Roman sorunları sosyal -ekonomik temellere dayanır. Parti kurmak sorunu çözmez. Birileri siyasette var olmak istiyorsa tek başına çıksın bağımsız aday olsun. Bakalım ne kadar oy olacak. Kimse alınmasın ama Roman dernek başkanlarının kaç kişinin düzenli geliri olduğu kadar, eğitim düzeyleri nedir? Bunlara da bakmak gerekir. Maalesef Türkiye’de Roman dernek başkanlarının geneli düzenli geliri olmayan, aylak insanlardan oluşmaktadır. Türkiye’de Roman dernek veya konfederasyonlar artık bir işe yaramadığından olacak ki, Roman partisi kurma gayretinin içine girmişler. Yoksulluktan her bir yanımız dökülüyor. Boyumuzu aşan işlere girişilmeye çalışılıyor. Eğitimde yokuz, kamusal alanda çok yetersiziz. Bu Roman açılımına benzer; açılır, yerlerde saçılırız. Dernekler arasındaki uyumsuzluk, başka tartışmaları da beraberinde getirir. Parti kurmak ciddi bir konudur.  Yarın öbür gün Roman Partisi alay konusu olur, kokona partisine döner. Arkadaşlara tavsiyem.  Hayalleriniz şukar (GÜZEL) olsa da, Roman vatandaşlarımızın sosyal gerçekliğini görmezden geliyorsunuz. Cebimizde kaç  para var? Bizler önce evimize 5 ekmek, 250 gram kıyma, 250 gram peynir evimize getirelim. Getirelim ki, Kızanlar evde açlıktan yorganları yemesinler. ‘Uçan kuşun kanadı yine de kırılmasın’ diyerek Şukar Parti hayalleri süslemeye devam etsin.

Keşan’a sevgilerimle.