KEŞANLI AVUKAT KAYBOLDU, İPSALA’YI YÖNETENLER SINIFTA KALDI!..
Keşanlı kardeşimiz, evladımız, ağabeyimiz 30 yaşındaki avukat Hakan Çağıl Taşdelen’in arama çalışmalarından 2 gündür sonuç alınamadı… Ve ben, 2 gündür çalışmaları yakinen gözlemledim, olay yerindeydim… Çalışmalar 2 gündür yapıldığı şekilde sürerse, daha günlerce de sonuç alınamaz!.. 2 günde yaklaşık 22 kilometre olduğu belirtilen su kanalının 10 kilometresi tarandı taranmadı!.. Genç avukatın ailesi, sevenleri, meslektaşları, arkadaşları acı ve hüzün içinde arama çalışmalarını izliyor… 4 ve 5 kişilik ekipler değişimli olarak su kanalında arama çalışması gerçekleştiriyor… Açık alan, hava soğuk ve rüzgarlı… Arama çalışmalarına katılan ekip, imkanları ölçüsünde ne mümkünse yapıyor… Ancak imkanları ölçüsünde!.. 22 kilometrelik su kanalında adım adım 4 ya da 5 kişiyle ilerlemek!.. Sizce bulunması ya da ulaşılması ne kadar mümkünse, bence de o kadar!.. Sabah 9’dan akşamüzeri 18.30’a kadar herkes su kanalı etrafında çaresiz bekleyişte…
Bizler insan olarak, acılı ve hüzünlü bir şekilde arama çalışmalarını izlerken, bir de mucize bekleyen bir baba var orada… 32 yıl devlete hizmet ettikten sonra emekliye ayrılan eğitimci İsmail Taşdelen… Süreç uzadıkça ve oğluna ulaşılamadığı için acısı daha da artıyor… Çaresizce yardım istiyor, oğlunun bulunmasını istiyor, ‘Ben devlete 32 yıl hizmet ettim, birçok evlat yetiştirdim, oğlumu devletimize hizmet etsin diye okuttum, devlet de bana seferber olup oğlumu bulsun.’ diyor… Çünkü o da gözlemliyor, 4-5 kişilik dalgıç ekibiyle oğluna ulaşılamayacağını ya da çok geç olacağını… O baba oğlunun kanaldan çıkmasını da istemiyor, başka bir yerlerden canlı olarak bulunmasını diliyor, bir mucize gerçekleşmesini istiyor ama hızlı hareket edilmesini… Hepimiz de böyle olmasını tüm kalbimizle diliyoruz… O baba yanında devleti görmek istiyor, destek istiyor… Umut istiyor, dua edip, ümit yeşertiyor yüreğinde… Oğlunun bir yerlerde, bulunmasını ve ulaşılmasını beklediğine inanıyor, sürecin uzaması da onu yaralıyor…
Hepimizin dileği, arama çalışmalarının kalabalık ve yeterli bir ekiple yapılarak hızlandırılması ve tabi ki genç avukatımıza da sağ salim ulaşılması…
Ve yine bugün aldığımız bir bilgiye göre de, yarın sabah saatlerinden itibaren 50 kişilik bir ekiple arama çalışması yapılacağı… Su kanalı haricinde arazide de arama çalışması gerçekleştirileceği…
İşte bu nedenledir ki, bu yazıyı yazıp, çalışma yapacak ekibe destek olunması çağrısında bulunmak istedim… Çünkü… Arazi çok geniş… İmkan sıfır… Olay yerinden en yakın köye ulaşım, yol şartlarından ötürü 20 dakika… Bakkal yok, çakkal yok, lokanta yok, WC yok, yok oğlu yok!.. Bol bol becene var!.. Erkek-kadın herkes orada… Vatandaşı da görevlisi de… Sabah 09.00’dan akşam 18.30’a kadar, aç durmaya dayanabilse de, ister istemez bir tuvalet ihtiyacı hissediyor insan… Bir çiş için 20 dakika gidip, 20 dakika da geri dönüyor!..
İşte o yüzden köşe yazımın başlığını ‘Keşanlı avukat kayboldu, İpsala’yı yönetenler sınıfta kaldı!’… diye attım… Olay İpsala bölgesinde… İpsala Kaymakamının bugün olay yerine geldiğini duydum ama gelmesiyle gitmesi bir oldu sanıyorum!.. İpsala Belediye Başkanı uğradı mı bilmiyorum ama uğrasaydı sanırım duyardım… Evet o evlat Keşan çocuğu, Keşanlı ama bölge sizin bölgeniz… 2 gündür orada onlarca insan bekleyişte… Kimi görev yapıyor, kimisi hüzünle bekliyor… Bol kuş uçan ama kervan geçmez bir yer!.. Arama çalışmasının daha ne kadar süreceği aşikar!.. Yarın orası daha da kalabalık olacak ve arama ekibi arttırılacak… Ekmek-su istemiyoruz ama Allah aşkına bir seyyar WC götürün de, 40 dakikayı bir çiş için öldürmeyin!.. Çalışan ekibe kolaylık sağlayın ve konsantrelerinin bozulmasına, verimlerinin düşmesine neden olmayın… O evlat bizim de sizin de evladı ve bir an öne inşallah da sağ salim bulunması için siz de çalışan ekibin ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olun… Olun ki, biz de sizin nasıl bir yönetici olduğunuzu görelim!.. Saygılarımla…
