KAFESLER ALTIN AMA BÜLBÜLLERİ YOK!..
Bölgemizdeki gümrük kapılarında, özellikle yaz döneminde yaşanan çileyi yıllardır yazar dururuz… Bu çile sadece gurbetçi döneminde yaşanırdı önceleri… Ancak paramızın pul(!) olmasından sonra, çok değil, bundan 5 yıl önce parmakla gösterilecek kadar trafikte az olan yabancı plakalı araçlar şimdi her yeri doldurdu!.. Bulgar ve Yunan vatandaşlar, alışveriş için bölgemizi tercih ediyor… Hoş pandemi nedeniyle Yunan vatandaşlar bir süredir gelemese de kısa süre sonra bu yasak kalkacak ve yine bölgemize akın edecekler… Şu anda Kapıkule Sınır Kapısı’nda hem gurbetçi hem de günübirlikçi turist akını yaşanıyor… Çilesi de yanında şabası!.. Elin gavuru bir peronda işi bitirirken, bizim kapıda her peronda ayrı işlem görüyoruz… Bir de buna pandemiden ötürü PCR test kontrol noktası girdi!.. Hadi biz bir değil 3 noktada işlemi bitirelim, işi garantiye alalım, eyvallah!.. Ancak benim yıllardır idrak edemediğim, aynen şu anda İpsala Sınır Kapısı’nda gerçekleştirilen modernize çalışması!.. Kapıkule’de de İpsala’da da say say bitmek bilmeyen peron var… İpsala Gümrük Kapısı da son modernize çalışmasından önce de gayet moderndi!.. Her ikisinde de yanlış anımsamıyorsam 12 tane peron… Gümrük sahalarının içi de gayet geniş ve bakımlı… Buna karşın hem Bulgar hem de Yunan kapıları hem dar hem de peron sayısı bizim yarımızdan az!.. Ancak adamlar sadece değişim sırasında geçişi kapatırlar, onun haricinde de işlemleri tek peronda bitirirler, yine araç yoğunlu varsa (Bulgar kapısında) hemen bir peron daha açarlar ve sahadaki araçları eritirler… Gelirsin bizim kapıya, boydan boya peron…Hepsi şıkır şıkır… Altın kafes gibi gelir elin gavurundaki peronlardan sonra!.. Ama ne hikmetse sahanın içi hınca hınç doluyken bile 2 hadi bilemedin 3 peronda işlem yapılır… Çoğunluklada işlem yapılan peron sayısı 1’dir… Araçlar dizilirde dizilir sahada… Yine ola ki 2 ya da 3 peron açıksa, son bagaj kontrolünde 2 memur vardır ve o perondan bu perona koşturup durur kontrol için… Bunu niye mi yazdım… Vatandaşın, gurbetçilerin çilesini bizzat görüp, ilgilileri göreve davet etmek için… Bir de neden habire gümrük sahalarında modernize çalışmaları yaptıklarını anlayamadığım ve buna mantıklı cevap
aradığım için… Arada bir incelemede yapıyorlar ama sanırım sorunun neden kaynaklı olduğunu anlayamıyor bizim ilgililer!.. Kalabalığı görünce yıkıp yenisini yapmak geliyor sadece akıllarına tahminime göre!.. Saha ne kadar gösterişli olursa, geçişlerin daha kolay olacağını düşünüyor galiba bizimkiler!..
A be sayın ilgililer… Altın kafes yapsanız bile, sizin mantığınıza göre bitmez bu çile!.. Kafeslerin içinde bülbül olmadıktan sonra beş para etmez biline!.. Habire yıkıp yenisini yapmak yerine, o peronlarda görev yapacak memur koyun içine!.. Bir masa bir bilgisayar ve bir memurla işi çözeceğiniz yere, siz sağlam binaları yıkıp, yenisini yapıyorsunuz habire!.. Elin gavurunun binaları dökülüyor ama bütün peronları açık olup, işlemleri tıkıt tıkır yapınca, gözümüze altın gibi görünüyor nedense!.. Bizimkiler altından olsa ne gezer, çekilen çile nedeniyle illallah geliyor herkese!..
Bu arada sayın Valimiz… İki çift lafım olacak size de… İpsala’ya gelip, çeltik tarlasına girip, çeltik ekimi yapacağınıza, Kapıkule’ye geçin de, bir peron açtırıp orada hizmet vermeyi deneyin bir kere!.. Hem yoldan hem zamandan tasarruf edersiniz hem de açık bir kadroyu tamamlamış olursunuz bence!..
Saygılar benden tüm ilgililere, altın kafes yapıp duracaklarına bülbül koysunlar da ses duyalım artık şu kafeslerde!..
