NE ESKİ TİLKİLER NE DE KÜRKÇÜ DÜKKANLARI KALDI!..
Gülsem mi ağlasam mı, sövsem mi sevsem mi bilemedim!.. Bugün cep telefonumdan yabancı yani kayıtlı olmayan bir numara aradı beni… Telefonun ucundaki kadının söylemleri, düşünceleri, ifadeleri karşısında afalladım… ‘Aşk insanı bu kadar kör eder mi?’den ziyade, cehalette had safhaya ulaştığımızı idrak ettim!.. İnternet kullanmasını biliyor, google de aratmasını da biliyor ama çevirisini yapamıyor!..
Önce kısaca özet geçeyim size, ta beni Gaziantep’ten arayan kadının anlattıklarını… Yaşı 27, birlikte olduğu erkek ise 34 yaşında… 10 yıldır birlikte yaşıyorlar nikahsız… Ne kadın evli ne de adam söylediğine göre… Çoluk çocuk falan da yok ortada… İkisi de ipsiz sapsız ve 10 yıldır anladığım kadarı ile ayda 2 kez olmak üzere bir araya geliyorlar… En son 10 gün önce geldiğinde kadın demiş ki sevgilisine: “Beni seviyor musun? Beni bırakmayacaksın değil mi?” Adamın cevabı ise “Gidiyorum ama tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı!” olmuş… Ve bu cevabın karşılığını yani anlamını arayan kadın yazmış google, çıkmış Neşe Tosun karşısına!.. Ta 2014 yılının Aralık ayında, “TİLKİNİN DÖNÜP DOLAŞIP GELECEĞİ YER KÜRKÇÜ DÜKKÂNI…” başlığı altındaki yazımı okumuş blogspotumda… Hatta bugünün tarihiyle, yorum bile yapmış 7 yıl önce yazdığım yazımın altına!.. Aramış taramış benimle iletişime geçmek için de şu an aktif olarak hizmet veren kesaninnesesi.com sitemizden iletişim numaramı bularak, ulaşmış bana… Beni aradı ve kısaca bunları ifade ettikten sonra direkt geçti sorusuna… Önce onu çok sevdiğini belirtti, ardından da ‘Bırakmaz beni?’ dimi dedi!.. Ve, “10 yıldır belli aralıklarla birlikte olduklarını, karı-koca hayatı yaşadıklarını ancak nikah kıymadığını, çocuklarının da bulunmadığını” söyledi… “Siz, tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı yazmışsınız ya, o da sorduğum da, aynısını bana söyledi!” dedi… “Siz ne demek istediniz o yazınızda, o bana aynısını söyledi” deyip deyip geveledi… Ben ne sorduysam tüm samimiyetliğiyle cevap verdi… Aşk onu kör etmişti besbelli ama biraz da cahildi… Ancak enteresan tarafı da 7 yıl önce yazdığım bir yazının peşine düşüp benimle iletişime geçebilecek kadar zekiydi!.. Araştırmış, bulmuş ve kendini rahatlatmak istemişti… Haliyle onu rahatlattım!.. “Bırakmaz seni!” dedim… “10 yıldır gelip gidiyor, yiyor içiyor, seviyor, sarmalıyor, Allahaısmarladık deyip gidiyor ve hoş buldum deyip geliyorsa, hiç bırakmaz kızım seni!” diye ekledim… Ancak bazı şeyleri söyleyemediğim için de belki 7 yıl sonra tekrar adam ona bir atasözü söyler de gogole bakıp benim yazıma denk gelirse karalayıvereyim bari bir şeyler dedim!..
Ah be kızım!.. Ne tilkiler eski tilki ne kürkçü dükkanları eski dükkan!.. Şimdiki tilkiler çıktımı kapıdan, kürkçü dükkanları da kaçıyor bacadan!.. Herkes yaşıyor hayatını, sıkmıyor kimse kimsenin canını!.. Yaşatıyorsa tilki rahatça kadını, kadın da başka denizlere açıyor yelkeni!.. Senin adam neyin nesi hangi tilki cinsi bilmem ama besbelli ki onun var zaten bir kürkçü dükkanı!.. Dükkanı kapılıyken sen de alıyor soluğu!.. “Elimin altında hazırda” deyip, atıyor sana kendini!.. “Bir an önce aklını başına devşirmen, henüz yaşın gençken, yuva hayali kurarken, daha fazla yemletme de kendini, vur tekmeyi tilkiye, gerçekten seviyorsa ve seninle gelecek düşünüyorsa, bekarsa atar nikahı evliyse boşar karıyı” demekten başka söz düşmez bize!… Sen sevgilini uğurlarken bir gün “Beni aldatıyor musun?” diye sorup da adam sana “Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de yakalanır” derse… Bil ki senin tilki yakalanmış ya da yakalanması an meselesidir kürkçü dükkanına!..
Sevgiler, saygılar bende sana, aklını başına alıp, bir 10 yıl daha için içini yememesi dileğiyle…
