Reklam
Reklam

‘PERPERİŞAN’ İN, ‘ELİMDE PATLADI BONZAİ’ OUT!..

Neşe Tosun
Neşe Tosun
  • 23.09.2025

Bizim bürokratlar rüyalarına göre mi hareket ediyor, ara ara içlerine bir şey mi doğuyor hiç anlamış değilim!.. Dün Halk TV’de haber izlerken, Mabel Matiz’in ‘Perperişan’ şarkısına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından kamu düzeni ve genel sağlığa aykırılık gerekçesiyle ‘erişim engeli talebi’ ve İçişleri Bakanlığı tarafından da şarkı sözleri ile ilgili ‘müstehcenlik’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğunu öğrendim… O dakikaya kadar da ne Mabel Matiz’i duymuştum ne de ‘Perperişan’ şarkısından haberim yoktu… Doğal olarak merak ettim… TV kanallarında yayımlanan dizilerdeki aile düzenini, müstehcenlik, ahlaka ayrılık vb. gibi durumları düşündüğümde, bunun da üzerinde ne olabilir diye hemen google girip, araştırmaya başladım… Müstehcenlik var mı var ama ben şarkı sözlerinden bir b.k anlamadım!.. Ne demek isteniyor ne anlatıyor hiçbir şeyle bağdaştıramadım… Zeka kapasitem yetmedi sanırım!.. Sonra tövbe çektim!..

Neden mi? Yıllardır bonzaiden evlatlarımız göz göre göre ölürken, evlatlarımızı sokaklarda yarı baygın toplarken, aileler perperişan olurken, bir fişek bonzai için anasının babasının boğazına bıçak dayayan gençler hortlarken, bangır bangır ‘Elimde patladı bonzai, zulala da zulala da bonzai’ şarkısını dinledik!.. ‘Bonzai Bom!’ dinledik… Kafası trilyonmuş, babasından 10 lira almış, torbacıda fişek 20 liraymış!.. Bu şarkılar düğünlerde söylendi, çoluk çocuk büyük küçük hoplaya zıplaya oynadı!.. Ve hâlâ da şarkılara istediğin zaman ulaşıyorsun, düğünlerde de her yerde de dinliyorsun… Televizyonda yayınlanan (günün her saati) dizilerde kimin eli kimin cebinde belli değil, kim kiminle yatıyor kalkıyor had safhada, ailecek (çoluk çocuk) oturup aynı anda biz dizi izleme şansın neredeyse hiç yok, ahlaksızlık diz boyu ve çoğu özendirici boyutta…

Ee.. Ne de olsa burası Türkiye!.. Demokraside çareler tükenmediği gibi, bir duygu, düşünce ve hareketin seni ilahi de yapabiliyor!.. Aynı Kızılcık Şerbeti’ndeki Abdullah bey gibi!.. Adam dini ve resmi eşinin sağlığında yemediği halt kalmadı, birinden çocuk peydahladı, biri karısının ölümüne sebep olduğu halde koynuna aldı, bütün bunlar çok normalmiş gibi aşikar yaptı… Ancak son karısı Işıl hanım Abdullah beyi mutlu etmek için birlikte olmayı isteyince, bizim Abdullah ‘Bu akşam Perşembe, Allah’ın hayırlı gecesi, odama geçip Kur’an-ı Kerim okuyacağım’ diyerek, günah çıkardı, aklandı!.. Biz yemedik ama bizim bürokratlar yedi herhalde!..

Hâl böyle olunca da insan düşünüyor; bizim bürokratlar kamu düzeni ve genel sağlığa aykırılığı, ‘müstehcenliği’ neye ve kime göre belirliyor!… 7/24 kamu düzenini bozan, ahlaksızlıkların diz boyu yapıldığı anlar, müstehcenlikler, bazılarına göre Allah’ın hayırlı günü ilan edilen Perşembe gecesi ibadet edince temizleniyor mu?!

Hadi kalın sağlıcakla, kamu düzenini bozan, toplumu olumsuz etkileyen ve ahlaksızlıkların diz boyu olduğu yayınların süzgeçten geçirilmesi dileğiyle…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ