SARDOS, LONGOZ’DA AYAK İZLERİNİ BIRAKTI

Keşan Saros Doğa ve Spor Derneği (SARDOS) üyeleri, geçtiğimiz hafta sonu 3 etkinlik gerçekleştirdi.

17 Kasım 2019 Pazar günü doğa yürüyüşü faaliyetini gerçekleştirmek üzere kalabalık bir ekiple yola çıkan dernek üyeleri, İğneada Longoz ormanlarında bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. SARDOS üyesi gençlerden olan Hüsrev Hulusi Parlak da Tekirdağ’da yapılan Süleyman Paşa MTBCUP yarışlarına katılarak güzel bir deneyim elde etti. SARDOS Veteran Futbol Takımı ise Lüleburgaz Çarşı Veteran Futbol Takımı ile deplasmanda karşılaştı. Uzun süre galip götürdüğü maçı sonlara doğru yediği goller nedeniyle  4-3 mağlup olarak Keşan’a döndü. Dernek üyesi bir grup bisikletçi de Korudağları bölgesinde önceki yıllarda Lozan Antlaşması tarihine rastlayan günde açtıkları parkurda 40 km. mesafeli bisiklet turu gerçekleştirdi.

SARDOS Başkanı Faruk Eker, yaptığı açıklamada haftayı şöyle değerlendirdi: “Dernek faaliyetlerimiz farklı alanlarda her koldan devam etmektedir. Dolu dolu  geçirdiğimiz bir haftayı daha geride bıraktık. ‘Evde oturan erken ölür’ atasözüne dayanarak hareketli yaşama devam ediyoruz. Hareketi artıran ve yaşama enerji katan küçük, büyük her bir üyemizi tebrik ederim.
Bu hafta sonu bölgemiz dışında yaptığımız etkinliklerden olan doğa yürüyüşünde İğneada Longoz ormanlarında çok neşeli bir faaliyet gerçekleştirdik. Dünyanın sayılı longozundan birisi olan bu muhteşem coğrafyada adeta büyülü bir ormandaymışçasına yürüdük, sanki izlerimiz hiç kaybolmayacakmış gibi.
Şairin dediği gibi;

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gök yüzünü kara bulutlar sarmıştı

Böyle dese de şair, hâlâ yapraklar yeşil, açması gereken çiçekler açmamış, ilkbaharda baş kaldıracak çiçekler de aldanmıştı uzayan yaza. Nereye gidiyoruz bilinmez, insan eli ile katledilen doğanın ekolojik sinyalleri belki de Kasım ayının ortasında yaşanan bu yaz. Biz hâlâ ağaçları keselim, çevreyi kirletelim, düşünmeden yapılan projeleri bir hançer gibi saplayalım doğanın kalbine. Her ne kadar bu doğayı insan eli yok edeceğiz söylemleri uçuşsa da havada, doğa er yada geç intikamını alacak, yok olan insan nesli olacak. Doğayı sevelim, onu koruyalım, o bize atalarımızdan miras değil, çocuklarımızın emanetidir.”