TUZU KURU OLANLAR ÇENESİNİ KAPASIN VE EMPATİ YAPSIN!..

Evet, ben de dahil olmak üzere büyük çoğunluğumuz tüm dünyayı kasıp kavuran COVİD-19 virüsünden kurtulmak için kısıtlamaların gelmesini istedik… Çünkü vaka sayıları her geçen gün biraz daha artıyor, yine yoğun bakım hasta sayısında ve can kayıplarındaki artışta sürekli yükseliyordu… Maalesef kurallara riayet edilmedi, birçok insan normal hayatı geçtik, anormalini yaşadı, virüsün hızla yayılmasına katkı yaptı!.. Baktık ki sevdiklerimiz tek tek aramızdan ayrılıyor, bu işin şakası yok, sağlık sektörü zora giriyor, aklıselim düşünerek birçoğumuz kısıtlamaların daha da sıkılaştırılmasını istedik… Doğru olan da buydu zaten… Ancak bunu isterken, devletimizin üst düzey yöneticilerinin bizden daha aklıselim davranacağı konusunda şüphemiz yoktu!.. Kısıtlamaları getirirken vatandaşını düşünmeyeceği ihtimali akla gelmedi!.. Malum birçok ülke kısıtlamalara gitti ama vatandaşını da mağdur etmedi… Biz de bunu umduk ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tedbirleri açıklamasının arkasından ekran kararınca şok olduk!..

Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı tedbirleri, kimin eline verseydiniz mikrofonu açıklardı besbelli!.. Bende açıklardım, benim gibi sıradan bir vatandaşım da açıklardı, hatta ilkokul seviyesindeki bir öğrencinin bile açıklayamayacağı şeyler değildi…

Ancak o tedbirlerin arkasından umutla beklenen öyle şeyler vardı ki onu sadece Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan müjdeleyebilirdi… Ama müjdelemedi!.. Müjdeleyemedi!.. Çünkü açın halinden tokların anlaması mümkün değildi!.. Eğer açıklayabilseydi, işte o zaman halkının yanında olduğunu, düşündüğünü, anlayabildiğini, empati yapabildiğini gösterirdi… Maalesef gösteremedi!..

Ne mi bekledi halkımız devletinden… ‘Kapatıyoruz’ dediği gibi; zengin-fakir, açık-kapalı, işçi-işsiz ayırmadan elektrik, su, doğal gaz gibi faturaların en az 2 ay alınmayacağını… Öyle ötelemek, ertelemek değil, hibe hibe… Dükkanı kapalı duran esnafın vergi, fatura gibi borçlarını yok sayılacağını, kredi borçlarının da 1 yıl faizsiz öteleneceğini… Yine zengin-fakir ayırmadan kişi başı bir miktar belirlenip, 2 ay boyunca vatandaşına temel ihtiyaçlarını karşılanacağını, aç kalmayacağını, kış kıyamet günü ısınma ihtiyacının karşılayabileceği kadar para dağıtacağını… İhtiyacı olmayan almaz, dürüstçe devletine ‘benim ihtiyacım yok’ der o ayrı mesele ama ülkemizin en üst yöneticisi olarak siz Sayın Cumhurbaşkanımız, herkese eşit olarak hesap kitap yapıp dağıtacağını açıklayacaktınız…

Devletin kasasında para mı kalmadı… 2 ayda sayın bakanlarımız ve milletvekillerimiz bir ağabeylik, ablalık yapıp maaşlarının yarısını hibe etsinler devletine, halka dağıtılmak üzere… Gerçi ‘para’ yok demiyorsunuz ama neden o zaman halkınızın yanında olduğunuzu göstermiyorsunuz söyleyin bize!..

Ne yapacak gariban, günübirlik çalışanlar, evde bebesi süt, çoluk çocuğu ekmek bekleyenler… Herkes saraylarda oturmuyor!.. Herkesin tuzu kuru değil!.. Aylardır dükkanına kilit vuran esnaf var… Evde oturup da maaşı takır takır yatanlar lütfen tatminkar olun… İnsaflı olun ve esnaf ile bu esnafların yanında çalışırken işsiz kalan vatandaşımızın halini düşünün… Evet zor bir süreçten geçiyoruz, birlik olmalıyız, bir olmalıyız, kısıtlamalara sonuna kadar uymalıyız, eyvallah… Ama devlet de devletliğini göstersin, vatandaşının mağduriyetini gidersin, virüsten daha beter bir gaflete düşürmesin vatandaşını…

Dileğimiz, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni tedbirleri açıklamasının ardından kararan ekranların, yarın kısıtlamanın başlamasından önce gelecek ‘umut dolu’ bir  açıklamayla aydınlanması ve tüm vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilerek, gelecek kaygısı yaşamaması dileğiyle…

Allah hepimizin yardımcısı olsun, sağlık ve esenlikler benden size…