ZENGİN BABALARIN İŞ ADAMI ÇOCUKLARI!..

Eskilerin zenginleri… Dişiyle tırnağıyla alın teriyle edindikleri… Kuruş kuruş hesap yaparak, aklını da kullanarak, biraz da şansı yaver giderek edinmişler, didinmişler, Allah da yardım etmiş zengin olup, 7 ceddine kadar yetecek malı mülkü kenara koymuşlar… Arkalarından gelen nesilde bir süre öyle devam etmiş ancak devir bir süre sonra değişmiş ve kızanlar özel okullarda okuyup bir diploma sahibi olmuşlar ama zengin dedeleri, babaları sayesinde de iş adamı olup çıkmışlar!.. Hazıra konan iş adamları yani!.. Kimileri yine kafasını kullanıp masa başından da olsa işlerini idame ettirmiş ama kimileri de nasıl bu varlığa sahip olduklarının bilincine varamadıklarından, biraz da kovalaklık işin içine girince büyüklerinin sahip olduklarının da içine etmişler!..

Sözüm meclisten dışarı tabiî ki ancak ülke genelinde bunun örneklerini görmek çok mümkün… Çokta yadırgamamak lazım aslında… Bu birikimlerin geçmişini yaşamayan, mal edinmenin zorluğunu idrak edemeyen, kısacası hazıra konan ve birazda pohpohlanarak yetişen bir evlattan ne beklersiniz!.. Tamirhanede çalışmamış, taş taşımamış, kar kış kıyamette eline baltayı alıp odun kesmemiş, sabah namazı ile kalkıp, akşam ezanı ile yatmamış ve bu süreyi alın teriyle geçirmemiş… Ne yapmış… Tamirhane yerine tatillerle gitmiş, karda odun kesmek yerine kayak kaymış, gündüz külahlı gece silahlı olmuş!… Her ne kadar yadırgasak da böyle bir nesil var artık önümüzde… Zaten eskilerin varlıklı insanları çocuklarını okutmuş (Hakkıyla, zekasıyla, devlet okullarında) , onlar da meslek sahibi olmuş ve mesleklerinde de başarılarını kanıtlamış… Ancak bu el bebek gül bebek büyüyen, eli sıcak sudan soğuk suya değmeyen, cefa çile nedir bilmeyen, beraberinde saygı kavramını da idrak edemeyen bir nesil ise zengin babaları sayesinde bi de iş adamı olmuş!.. Ve bu iş adamların büyük bir bölümü de maalesef ki şu anda sivil toplum örgütlerini temsil ediyorlar… Ekonomiye yön veriyorlar!.. Esnafa öncülük ediyorlar!.. Kalkınmaya destek oluyorlar!.. Projeler üretiyorlar!..

Valla bazen insanın çıkacağı gülüyor!.. Hazıra konan, hayatın zorluklarını yaşamadan baba parasıyla iş adamı olan, nasıl olacak da başkalarına öncülük edecek, liderlik yapacak, akıl verecek, ileri götürecek… Valla götürse götürse bol bol gezmeye götürür, tatil yaptırır, birilerine akıl danışır ya da arkasına takılır!..

İşte o nedenle temsilci seçerken de çok dikkat etmek gerekir… Eğer sizi ileri taşıyacak, sorunlarını anlayıp çözüme kavuşturacak, siz ‘leb’ demeden ‘leblebi’ dediğini anlayacak, sizin hem arkanızda hem önünüzde duracak bir temsilci istiyorsanız; hayatın her türlü zorluğunu çekip, dişiyle tırnağıyla bir şeylere sahip olan, babadan gördüğünü ancak babasının döktüğü alın terini de döken babaların çocuklarını temsilci seçin…

Bunu niye mi yazdım… Malumunuz günde ortalama 20 bin civarında takipçimiz var. Edirne’den Kars’a hatta yurt dışı da dahil… Ve neredeyse 2-3-4 yılda bir sivil toplum kuruluşlarının (odalar, dernekler vs.) seçimleri oluyor… Kıran kırana bir mücadele yaşanıyor… Herkes koltuklara oturmak istiyor ve her ne hikmetse de bu koltuklara oturanlar bir daha kalkmak istemiyor!.. Ve yine o koltukları temsil edenler; kendilerini o koltuğa getirenleri ve üyelerini memnun edemiyor… Atalarımız anasına bak kızını al demiş ama babasına bak oğlunu al dememiş!..

O nedenledir ki, bundan sonraki seçimlerde temsilci seçerken bir kere değil iki kere düşünmenizi ve atasını değil kızanını değerlendirmenizi dilerim… Bu arada yöneticiliği layığı ile yapan zengin babaların iş adımı çocuklarını da kutlarım… Saygılarımla…