Reklam
Reklam

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
  • 18.02.2023
Reklam

Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasındaki denize BOTAŞ tarafından yapılan (FSRU) Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi) Doğalgaz Aktarma Limanı’na tepkiler devam ediyor.

15 Şubat 2023 tarihinde, Vasant 1 isimli Hindistan bandıralı geminin limana yanaşmasının arından tepkiler yine arttı.

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri tarafından bugün, FSRU Liman girişinde basın açıklaması düzenlendi.

Saat 13.00 sıralarında başlayan açıklamaya; CHP Keşan İlçe Başkanı Saner Özdilek ve bazı partililer, Keşan Kent Konseyi ile Saros Gönülleri Dayanışması bileşenleri ve Saros gönüllüleri katıldı.

Saros Körfezi’ne giriş yapan gemiden duyulan rahatsızlık dile getirildi ve Saros’a zarar verilmeye başlandığı ifade edilen açıklama öncesi Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz tarafında süreçle ilgili bilgilendirmede bulundu.

Daha sonra Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması tarafından hazırlanan ortak basın açıklaması okundu.

Basın açıklaması Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban okudu.

“ÇIĞLIKLARIMIZI DUYMAZDAN GELDİLER”

Saros Körfezi’nin Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) Doğalgaz Aktarma Limanı’na uygun olmadığını ispatlamak adına sunulan tüm verilerin, bilimsel ve hukuka dayalı olmasına özen gösterdiklerini belirten Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban, “Maalesef Saros’u katletmeye ant içmiş olanlar, bilimi ve hukuku hiçbir zaman öncelik sırasına almadıkları için çığlıklarımızı duymazdan geldiler.

Bu devasa ticari limanı Saros Denizi’ni katlederek, tarım arazilerimizi yok ederek acımasızca, fay hattı üzerine son hızla inşa ettiler. Proje başlamadan BOTAŞ’ın açıklamalarında ve ÇED raporunda günde 28 milyon metreküp üretim yapılacak, günde bir gemi ya gelir ya gelmez diyorlardı. Proje bittiğinde geldiğimiz noktada ise, daha geçen ay yapılan anlaşmalarla LNG taşımacılığında Saros’u Enerji transfer bölgesi Trakya’yı hub alanı ilan ettiler. Umman’dan 10 yıl süreyle, yıllık 1,4 milyar metreküp, Bulgaristan ile 13 yıllık süreyle yıllık 1,5 milyar metreküp uzun yıllara yansıyacak uluslararası anlaşmalar yaptılar. Tehlikenin farkında mısınız dostlar? Kazanan başka ülkeler ama katledilen hep bizim denizimiz hep bizim doğamız! Daha kaç felaket yaşamamız gerekiyor bu ağır bedelleri canımızla ödememek için? Hani bu FSRU limanı sadece Trakya ve Marmara bölgesinin gaz ihtiyacı için yapılmıştı? Hani bölge halkı için yüksek istihdam kaynağı olacaktı?”

“DAHA İLK GÜNDEN SAROS’A ZARAR VERMEYE BAŞLADILAR”

Saros Körfezi’ne gelen geminin römorkörler refakatinde sığ sularında zorla sürükleyerek ilerletildiğini gördüğünü vurgulayan Mürşide Çoban, daha ilk günden Saros’a zarar vermeye başladığını ve dip kumullarını, dip florasını, balıkların yuvalarını yara-yıka parçalayıp ezerek ilerlediğini söyledi. Gemiyi canavara benzeten Çoban, Saros’un yol vermediğini ve direniş gösterdiğini kaydetti.

ÇED raporunun ihlal edildiğini de kaydeden Mürşide Çoban, tespit edilenleri ise şöyle sıraladı: “İskeleyi 270 metre dediler, ihalede 320 metreye çıkardılar! Boru çapını 1 metreden 90 cm indirdiler. Proje alanını 52,3 hektar alan dediler ihtiyaç oldukça peyder pey büyüttüler. Şu anki işgal alanını hesap bile edemiyoruz. Deniz dibi atmosferinin oksijen kaynağı deniz çayırlarını, 860 metre uzaklığa taşıyarak dikilen alana %100 uyum sağlamıştır dediler ve izleme raporlarını 3 aylık aralıklarla sunacaklardı ya hiç sunmadılar. Şu anda güya dünyada ilk defa denenen yöntemle proje bittikten sonra yerine dikilecekti ama maalesef yaşıyorlar mı öldüler mi bizler de akıbetlerini bilmiyoruz. 6000 metrekare alandan taşınan çayırların deniz dibine indirip yerine geri dikmelerini bekliyoruz. Ülkemizin taraf olduğu, Barselona, Bern, Paris anlaşmaları, bio çeşitlilik sözleşmeleri göz ardı ettiler hiçbirine uymadılar.

Son yaşanan deprem ile Kuzey Anadolu Fay Hattının harekete geçtiğini söyleyen onlarca bilim insanı Trakya için felaket kapıda olduğunu, her an Marmara’da deprem olabileceğini söylüyorlar. Yaşadığımız büyük ve yıkıcı bir deprem etkisiyle doğal olarak korkuyoruz. Sözünde durmayan, sürekli işine geldiği gibi ÇED raporu ihlal edildiğinden hiçbir güven duymuyoruz. Yeni oluşan deprem hatlarına göre yer kabuğu değiştiyse, korkunç bir gerçek ortaya çıkmıştır. 5 yıl önceki riske göre analiz edilen bölge ve yazılan ÇED raporu başta jeolojik açıdan olmak üzere daha önce incelenen tüm bilimlerden yeniden bilimsel araştırma yapılmasını talep ediyoruz!

Deniz tabanının zemin profilinin balçık, kum tabakasının gevşek orta-sıkı olduğunu deprem etkisi altında sıvılaşma nedeniyle ani oturma olabilecektir. Liman dolgu alanı için kaçak taş ocağından alınan taşların yeterli sertliği, basıncı, erime, aşınma direnci hesaplanmamıştır. Aktif fay hattı üzerine yaptığınız limanının ve boru hattının olası bir depremde yatay ve düşey etkisi hesaplanmamıştır. Olası bir sızıntıda, 10 km çapında bölgede yangın olma ihtimali var, yangın risk önlemleri alınmamıştır. Bir LNG gemisi patlarsa 55 atom bombası şiddetinde etkisi olduğunu söyleyen Türkiye Denizcilik Federasyonundan görüş alınmamıştır. Biliyoruz ki, siz yine bizi de bilimi de dikkate almayacaksınız. Ama biz susmayacağız.

Doğa affetmez! Doğa ile inatlaşmanın bedelini bundan sonra bizler ödemek istemiyoruz. Henüz liman açılışı yapılmamışken, yaşanan depremden ders alınmasını, başta jeolojik açıdan olmak üzere projenin tümüyle yeniden gözden geçirilmesini, hızla yaklaşan Marmara depremi öncesinde fay hattı üzerine Trakya’nın kalbine yüzer bombalar koymaktan vazgeçilmesini talep ediyoruz.”

 

“FAY HATTININ ÜZERİNDE BU PROJE YAPILDI”

Daha sonra söz alan Tuğba Diner de şöyle dedi: “5 yıllık mücadelenin sonuna gelinmedi. Gemiyi burada görmek ciğerimizi yaktı. Depremden sonra devlet büyüklerimiz, yapılaşmanın fay hattından uzak alana yapılacağını söyledi. Ama bugün fay hattının üzerinde bu proje yapıldı. Ama biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

Seher Kurçeren de duygu ve düşüncelerini şu ifadeleriyle paylaştı: “Bizler depreme yoğunlaştığımız süreçte, bölgeye gemi geldi. Biz bu gemiyi nasıl kovalayacağız demeliyiz. Nerede bir çevre sorunu varsa biz oradayız. Gemiyi Saros’tan kovalamak için mücadele edeceğiz.”

Basın açıklamasında bazı katılımcılar da duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Konuşmaların ardından basın açıklaması sona erdi.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ