Reklam
Reklam

31 MART 2024 YEREL SEÇİMLERİNİ KİM KAZANDI?

Ulaş Demiray
Ulaş Demiray
  • 25.04.2024

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri, hiç kimsenin ve hatta hiç bir anket firmasının öngöremediği bir farklılıkla CHP’nin önde bitirdiği bir şekilde sonuçlandı. Aynı zamanda alınması gereken çok önemli dersler de içeren bu seçimin demokrasi tarihimizde çok önemli bir yeri oldu. Sıradan yerel seçimlerin ötesinde, yereli aşan genel sonuçları olan bir seçim yaşandı. O nedenle bu seçimin, yerel dinamiklere takılı kalmadan objektif bir bakış açısıyla İyi ve doğru değerlendirilmesi gerekir.

***

Genel olarak baktığımızda; İstanbul seçimi ve İmamoğlu, sürecin en önemli lokomatifi olmuştur.. Bence AKP bu seçimi 28 Mayıs akşamı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’ya hareket etmeden önce, daha o gün seçim otobüsü üzerinde Kısıklı’da yaptığı seçim konuşması ile kaybetmiştir. “Şimdi sıra İstanbul’da”diyerek %48’lik muhalif seçmeni kilitlemiş ve tüm Türkiye’yi İstanbul seçimine odaklamıştır. Süreç içinde ve sonrasında ekonominin batışının faturasını özellikle tüm emeklilerin, memurların ve dar gelirlilerin ödeyeceği daha da net anlaşılınca, seçmenin AKP’yi cezalandırma kararı daha da perçinlenmiş ve seçim günü, bu karar sandığa ağır bir şekilde yansımıştır.

***

Tümü AKP döneminde ve çoğunluğu AKP referanslarıyla memur, öğretmen, emniyet mensubu vs. olanlar bile evlerinin önünde zaten hareketsiz duran araçları için 2’nci bir MTV istenmesi, sigortaların, muayene ücretlerinin, akaryakıt fiyatlarının, çocuklarının okul taksitlerinin, kiraların, ulaşım giderlerinin artması ile artık AKP’ye bir vefa borçlarının kalmadığını, AKP’nin kaşık ile verdiğini kepçe ile aldığını görerek onlar da isyanlarını sandığa yansıtmışlardır. Bu kitle 28 Mayıs’ta %48 de takılı kalan kitleye eklenince seçim sonucu AKP için hüsran olmuştur.

Bu cezayı AKP’ye kesmeye karar verenler bunun ancak CHP’de birleşerek olabileceğini düşünerek, oylarını diğer iddiası olmayan partilere vererek ziyan etmediler. İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in son 2 aydaki akıl almaz, akıl tutulması sayılabilecek tavırları ve söylemleri de oyların dağılmadan, savrulmadan CHP’de toplanmasında büyük yararı oldu…

***

Kanaatim odur ki bu seçimi tek başına CHP’nin bir başarısı olarak görmek ve göstermek yanıltıcıdır. Elbette CHP’deki bir Genel Başkan değişikliği olumlu bir etki yaratmış ve kapıyı tüm seçmenlere açmışsa da yeterli olduğunu söylemek ve bu seçimi “CHP’nin Zaferi” olarak göstermek yanıltıcıdır. CHP Özgür Özel döneminde ne yapmıştır da seçim kazanmıştır? Buna hiçbir örnek verilemez. Hatta “CHP yönetimine rağmen CHP seçimi kazandı” demek bile abartılı olmaz. Aksini iddia edenlerle uzun uzun tartışılabilirim. 2021 yılında nasıl AKP hiçbir şey yapmadan seçimi kazanmış ve tüm partileri sıfırlamışsa bugün de yaşanan odur.

***

Enez’deki duruma gelince… Aynı gerekçelerle sandığa giden seçmenler, hem genelde AKP’yi hem de yerelde BOSTANCI’yı tekrar iktidarda görmek istemediğini netlikle sandığa yansıtmışlardır. Seçimi CHP adayının ve İlçe örgütünün başarısı gibi görmek ve göstermek isteyenler son 5 yılda hangi başarılara, hangi örgütsel çalışmalara imza atmışlardır da bu seçimi kazanmışlardır? Önümüzdeki 5 yıl için neler vadetmişlerdir de halkımızı beş yıl daha görev verdirmeye ikna etmişlerdir? Bu konularda benim bir bilgim, bir duyumum yok… Olanlar varsa bizi de aydınlatmalıdırlar.

O nedenle hiç kimse Enez’de yurt genelinden daha farklı “Enez’e özel” yorumlar yaparak kendini kandırmasın. Enez’de de seçim sonucunu kendi ayağına sıkarak ve üstüne üstlük 3 defa seçim kaybetmiş Bostancı’yı da tekrar aday göstererek AKP belirledi. Emekliler, memurlar, sabit ve dar gelirliler belirledi. AKP tüm yurtta olduğu gibi Enez’de de kaybederek CHP’ye bir başarı öyküsü fırsatı verdi. Gerçi Enez’de AKP, 2019 seçimine göre biraz daha oylarını artırarak 2 meclis üyesi yerine 3 meclis üyesi çıkartmayı bile başardı ama… İşte o kadar…

***

CHP tüm ülkede ve Enez’de bu peşin verilen avansı iyi kullanarak bu sonuçları gerçek bir başarıya döndürmek ve aldığı oyları hak ettiğini göstermek zorunda… Ama öncelikle her kademede Danışma Kurulları’nda bu değerlendirmeleri gerçekçi bir şekilde yapması gerekiyor. Tüzük Kurultayı’nda sosyal demokrat bir yapıyı kurumsallaştırması gerekiyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ