Reklam
Reklam

AKP’NİN GİZLEMEYE ÇALIŞTIKLARI

AKP’NİN GİZLEMEYE ÇALIŞTIKLARI
  • 09.05.2023
Reklam

Artık yetmişine doğru yol alan ve siyaseti en uç noktalarda ve en iyi en kötü dönemlerini yaşayan bir insan olarak yazıyorum. Maalesef siyasetin bu derece kirlendiği be derece dine iltisakı hale dönüştürüldüğü ve bu derece çok açık yolsuzluklar ve hırsızlıkların yaşandığı bir dönemi ilk kez görüyorum.

Lumpen leşmenin tabana öyle sıradan yaygınlaşması, siyasetin ”silahlı unsurlara” havale edilmesi, yalanların ve hatta kendi suçlarının karşı tarafa yönlendirilmesi çok ama çok acı bir seçim reçetesi olarak karşımızda.

AKP bu seçimde neleri gizlemeye çalışıyor?

Öncelikle halkta koptuğunu gizliyor. 3 S ile geldi ama şimdi daniskasını uyguluyor. Sırayla bakalım:

  • Pandemi dönemi yaşadık, başarısız değil korkunçtular. Halka ne maske ne de söz verdikleri kolonyaları bile veremediler. Çin’den etkisi kesin olduğu tartışmalı aşı getirdiler, belki de insanların bir kısmı bundan öldüler. Verilen 1 milyon aşıyı özel şirkete getirttiler bedava verileni parayla satın aldılar.
  • Depremi yaşadık. En az 3 gün halka yardıma gidemediler. İnsanlarımız gelmeyen yardımlardan bağıra bağıra öldüler. Gelen yardım ekiplerini küstürüp erken gitmesine neden oldular. Orduyu sahaya sürmeyip, gidenleri de geri çağırdılar. Hatta deprem üzerinden 2 ay geçmesine rağmen çadır ve tuvalet temiz su ihtiyacını gideremediler. Yetmedi kusurlarını yardıma giden belediye ve sivil toplum örgütlerini karalama yoluna gittiler.
  • Toplumu çok gerdiler, insanları kutuplaştırarak kamplaştırarak dayanışma ve kardeşlik ruhunu yok ettiler.
  • Terörü siyasi prim esası ile kullandılar. Terör örgütleri ile her tür anlaşmayı yaparak suçu karşı tarafa attılar. PKK ile öncelikle Apo ile defalarca kendi lehlerine konuştular, meydanlarda konuştular. Oslo’da kandilde konuştular anlaşmalar imzaladılar. Ama suçlu muhalefete attılar. Dolmabahçe’de mutabakat imzaladılar. Hâlâ anlaşmayı yayımlamıyorlar. Açıklayın ne anlaşması yaptınız? Ama terörü muhalefet destekliyor onlar işbirliği yapıyormuş. Kandil açıklama yapıyor  ”bizle sürekli görüşen AKP” diyor ama onlar muhalefete suçu atıyor. Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkartıp oy istemek bir teröristten muhalefetin mi suçu?

FETÖ terör örgütü ile ilk anlaşan onlar, anlaşmalar yapan onlar. Devlet kurumlarını onlara teslim eden onlar, orduyu kumpasla bypas yapan onlar, ne istedinizse verdik diyen onlar. Ama suçu olan muhalefet. FETÖ terör örgütüne ”YARDIM VE YATAKLIK” etmek suç değil mi? Hani yardım ve yataklıktan tutuklanan siyasi, vekil belediye başkanı var mı?

Son olarak domuz bağı ile insan öldüren, betona gömen, arkadan satırla insan öldüren canı HİZBULLAH örgütünü de yanlarına aldılar. Terörle bu derece içiçe olan muhalefet mi şimdi?

  • Tarikatlarla devleti ellerinde tutma anlayışı geliştirdiler. Sınavlara hile karıştırıp başarılı gençleri mülakatlarda eleyerek halk çocuklarının geleceklerini kararttılar. Gençler işsiz kaldı hayattan ve gelecekten umutlarını kestiler. OECD’ye üye 150 ülke arasında sağlıkta, eğitimde, huzurda, güvende, refahta, gelir dağılımında son 10 ülke arasına demir atmamızı sağladılar.
  • Tarikatlarca kadrolanan Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarda liyakati kaldırdıkları için görev yapamaz, yolsuzluk batağına gömülmesini sağladılar. Özellikle Kızılay yardım yapan değil yardım satan kuruluş oldu. Utanmadılar!
  • Mafyalara hesap soran ülke konumundan çıkıp mafyaların iddialarına cevap veremeyen, iddiaları araştıramayan kabullenen devlet konumuna düştüler.
  • Devlet saygınlığını yerlere düşürüp kavga ettikleri tüm ülkelerden özür dileme noktasına düştüler. Arap ülkelerinden bir avuç dolar almak için ekonomik değerlerimizi nerdeyse bedavaya pazarladılar.
  • En korkunçlarından biri, küresel emperyalizm şirketlerinin talebi üzerine ülkeyi göçmen ülkesi haline getirdiler. Ve ne yazık ki ipin ucunu kaçırdılar, göçmenlerin yanı sıra militan, asker, terörist unsurların hepsi ülkemize girdi. Kimin nerde ve kim olduğunu bilemediklerini içişleri bakanı açıklamak zorunda kaldı.
  • Yap-işlet -devret modelinin aslında hazineye hortum bağlamak olduğu ortaya çıktı. Cebimizden bir kuruş çıkmayacak dediler ama maliyetinin 3 katı 5 katı ödemeyi hazineden ve üstelik dolar üzerinden ödediğimiz ortaya çıktı. Yani 1 köprü yerine 3 tane, 1 hastane yerine 5 hastane parası ödüyorduk. Fazla ödemeleri en dandik ekonomist dahi bildiğine göre fazla ödemeler rüşvet olaylarını konusu olacaktır yakında.
  • Ve en önemli saklama noktaları da şu; savunma sanayi İHA ve SIHA’lar. Çok korkunç olaylar dönüyor aslında. Altay tankından başlayalım. 5 prototip üretildi. Her şey tamamdı… Seri üretime geçilecekti. Gizli bir el araya girdi koç grubundan alınıp yandaş şirkete verilmek istendi. Çok para kazanılacaktı ama ne işi ne de dünyayı tanımıyorlardı. Katar’ı da devreye sokup dünyayı ikna edemediler 5 yıl geçti bitmiş, işi hayata geçiremediler, geçeceği de yok. Helikopter konusu daha vahim. Yerli helikopterimiz havada dediler ama hiç bir ülkeye satamadılar. Çünkü yerli değildi ve motoru veren firma ihracatına izin vermiyordu. Milgem projesi içinde dünyaya örnek radara yakalanmayan hücumbotlar yapıyorduk. Darbeden sonra ne planı ne üretimi kaldı. Deniz kuvvetleri tersanelerinde her tür gemi yapılıyor ve son teknoloji ile imal ediliyordu… Bitirdiler. Son uçak gemisi dedikleri çıkarma gemisini ifla halindeki kalkavanlara İspanyollarla birlikte yaptırttılar. Deniz kuvvetleri itiraz etti… Hatalarıyla yaptılar… Yüzdüremeyecekleri kesinleşti. Aynı model İspanyollar’ın ki yüzemiyor artık. Devlet ve özellikle silahlı kuvvetlerimiz İHA ve SIHA konusunda uzman, yıllardır üzerinde çalışıyorlar ve ihracat yapıyorlar. Bayraktar grubu devlet desteğiyle ancak üretim yapıyor ve yanlış bilgiler almadıysak devlet mühendisleri ve teknoloji desteği ile ihracat yapıyor ve kötü kokular geliyor.

Bir ara Libya olaylarında, radarını kapatan Lübnan bandıralı silah yüklü gemiye İtalyanlar ve Fransızlar el koymuştu. Avrupa basını ”Erdoğan ailesi silah kaçakçılığı yapıyor” diye başlık atmışlardı. Demem o ki İHA ve SİHA konusu bunların başarısı değil gibi. Sanki devleti kurumlarına çökme gibi bir olay yaşanıyor. Açığa çıkacaktır.

Ve son olarak gizledikleri konu şu: Ülke uyuşturucu trafiğinin ve uyuşturucu kullanımının dünyadaki 3 merkezinden biri olması durumu. Bu çok vahim ve uzunca yazılması gereken bir konu. Dünyadaki tüm mafya liderlerine vatandaşlık verilip ülkeye sokulması ve mafyalar arasında silahlı çatışmaların yaşanması açık bir delil değil mi? Pudra şekeri konusu çok can yakacak buna emin olun.

AKP NE YAPARSA YAPSIN ne ekonomiyi naslarla yönetip batmasına neden olduğunu, ülkede gelir dağılımın yok ettiğini enflasyon altında halkı ezdiğini, adaleti yok ettiğini, liyakatsız yandaş kadrolarla bir zenginlik piramidi kurduğunu, topu topu 300 ailenin hükümeti olup halkı bir kenara attığını unutturamayacak.

NE PARAMİLİTER YAPILAR NEDE ONBİNLERCE TROL GERÇEKLERİN ÜSÜTÜNÜ ÖRTEMİYOR.

GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMIYOR MAALESEF.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ