Reklam
Reklam

“ANIZ YAKMAK SUÇTUR!”

“ANIZ YAKMAK SUÇTUR!”
  • 23.10.2025
Reklam

Çeltik hasadının başlamasıyla birlikte bölgede yaşanan anız yangınlarına hem siyasiler hem de STK’lar tepki göstermeye başladı.

Konuyla ilgili SOL Parti Keşan İlçe Başkanlığı ile Keşan Kent Konseyi, Keşan TEMA Vakfı, Temiz Keşan Derneği ve Keşan Hayvanları Koruma Derneği (KEHAYKO) tarafından ortak basın açıklaması yapılarak, tepki gösterildi.

SOL PARTİ: “HAVAMIZ, SUYUMUZ, TOPRAĞIMIZ VE DOĞAMIZ GELECEK NESİLLERİN BİZE EMANETİDİR”

SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz tarafından, “Havamız, suyumuz, toprağımız ve doğamız gelecek nesillerin bize emanetidir” başlığı altında yapılan açıklamada, “Çeltik hasadı başladı ve yine çeltik anızlarının yakılması ile ciddi doğa ve çevre sorunları yaşamaya başladık. Ancak çeltik üreticileri çeltik anızlarının yakılması konusunda kendilerince bazı haklı gerekçeleri öne sürmekteler. Çeltik anızlarının yakılmasını savunma gerekçelerinin en önemlisi biçerdöverle yapılan hasat sonrasında tarlada kalan yoğun sapların, bir sonraki ekim için toprağın hazırlanmasını zorlaştırması ve ekim makinesi olan mibzerin tıkanmasına neden olmasıdır. Diğer gerekçeleri ise; Anızları yakarak bir sonraki yıl için daha iyi tohum yatağı hazırlamak. Biçerdöver eleğinden toprağa dökülen zararlılar ile tohumlarını yakarak yabancı ot ve haşereleri yok etmek ve sonraki yıl hızlı ve masrafsız bir yöntemle ekim işini gerçekleştirme gerekçelerini savunmaktadırlar.” denildi.

Açıklamada, çeltik  sapının yakılmasının bilimsel olarak tespit edildi ve çok sayıda zararı bulunduğu belirtilen açıklamada, zararları iki ana başlık altında özetle şöyle anlatıldı:

  1. HAVA KİRLİLİĞİ VE İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Yakma işlemi, atmosfere büyük miktarlarda zararlı gazlar ve parçacıklar salar.

Bunları şöyle sıralayabiliriz;

a – Partikül maddelerin ortaya çıkması; Solunum ve kalp-damar sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan ince toz parçacıklarıdır. Astım, bronşit ve diğer solunum yolu hastalıklarının şiddetlenmesine yol açabilirler. Yakın bölgelerde bu parçacıkların konsantrasyonu güvenli limitleri aşabilir.

b – Karbondioksit, metan, azot oksitler ve kükürt oksitler gibi küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine katkıda bulunan gazlar yayılır.

c – Çeltik anızının yakılması ile Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar, dioksinler, furanlar, fosfin ve Uçucu Organik Bileşikler gibi zehirli ve kanserojen bileşikler açığa çıkar.

d – Duman ve Sis Oluşumu ile yüksek kirlilik seviyeleri, özellikle durgun meteorolojik koşullarda, görüş mesafesini düşüren ve geniş alanlarda hava kalitesini bozan yoğun sis oluşumuna neden olur.

e – Güneş ışığı varlığında kimyasal reaksiyonlara girerek hem insan sağlığına hem de bitkilere zararlı güçlü bir kirletici olan troposferik ozonun oluşumuna yol açar.

  1. TOPRAK SAĞLIĞI VE VERİMLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

a – Sapın yakılması, toprağa geri dönebilecek olan önemli bitki besin maddelerinden; Azot, Kükürt, Potasyum ve Fosforun büyük bir kısmının atmosfere karışarak kaybolmasına neden olur. Özellikle tüm azot havaya karışır.

b – Pirinç sapı, toprağın yapısı, su tutma kapasitesi ve verimliliği için hayati öneme sahip organik maddedir. Yakma, toprağın organik madde içeriğini hızla azaltır.

c – Yüksek ısı, toprağın üst katmanındaki biyolojik süreçler için gerekli olan yararlı mikroorganizmaları, bakterileri ve biyolojik çeşitliliği öldürür ve yavaş salınımlı toprakta uzun sürede çözülecek bitki besin maddelerini yok ederek uzun vadede toprağın vasfını yitirmesine yol açar ve bunun sonucunda her yıl daha fazla kimyevi gübre ve bitki besin maddelerinin kullanılmasına neden olarak girdi maliyetlerini yükseltir.

d – Uzun süreli ve tekrarlanan yakma, toprak geçirgenliğini azaltabilir, özgül ağırlığını artırabilir ve toprağın fiziksel ve biyolojik yapısını bozabilir.

Bu bilimsel zararlar nedeniyle, birçok ülke ve uluslararası kuruluş, çeltik sapının açık alanda yakılmasını yasaklamış veya sınırlamıştır. Alternatif olarak sapın toprağa karıştırılması, balyalanıp başka amaçlarla örneğin; hayvan yemi, enerji üretimi, mantar yetiştiriciliği vb. gibi sürdürülebilir yöntemler kullanılması teşvik edilmektedir.

KEŞAN KENT KONSEYİ, TEMİZ KEŞAN DERNEĞİ, TEMA KEŞAN TEMSİLCİLİĞİ, KEHAYKO…

Diğer bir tepki ise Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, Temiz Keşan Derneği Başkanı Ekin Öztürk, TEMA Keşan Temsilcisi Gülay Ardalı ve Keşan Sokak Hayvanları Koruma Derneği (KEHAYKO) Başkanı Sevinç Cebeci’nin imzasıyla yapılan “Anız yakmak suçtur-doğaya, insana ve geleceğe zarardır” başlıklı açıklama ile geldi.

4 sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Defalarca söyledik, defalarca uyardık…

Artık bu çağrımızı yalnızca bir uyarı olarak değil, bir çağrı, bir vicdan sesi olarak yineliyoruz: Anız yakmak suçtur!

Son haftalarda bölgemizin farklı noktalarında çıkan anız yangınları, sadece birkaç tarlayı değil, doğayı, insan sağlığını ve yaşamı tehdit eder hale gelmiştir.

İpsala’da, Esetçe’de ve çevre köylerde yaşanan yangınlar sonucu yollar kapanmış, görüş mesafesi azalmış, trafik kazaları meydana gelmiş, duman kokusu günlerce bölgemizi kaplamıştır.

Bu yangınlar yalnızca ürünleri değil, toprağın altındaki canlı ekosistemi, yaban hayatını ve havayı da yok etmektedir.

Oysa toprağın bereketi ateşle değil, emekle ve bilinçle korunur.

Toprak bizim üretim gücümüz, yaşam kaynağımızdır.

Anız yakmak toprağın içinde yaşayan milyonlarca mikroorganizmayı, solucanı, arıyı, böceği öldürür.

Bu canlılar yok olduğunda toprak verimini kaybeder, erozyon artar, organik madde azalır ve yıllarca sürecek bir çoraklaşma başlar.

Bir tarlayı kısa yoldan ‘temizlemek’ için yakılan bir kıvılcım, bazen ormanlara sıçrar, evleri kül eder, hayvanların yaşamını ve insanların sağlığını tehdit eder.

Bu durum artık yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin ortak sorunudur.

Bizler, bölgenin duyarlı kurumları olarak; Keşan Kent Konseyi, Keşan TEMA Vakfı, Temi Keşan Derneği, Keşan Hayvanları Koruma Derneği olarak, bütün kurum ve vatandaşlarımızı sağduyulu davranmaya, doğayı koruma bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz.

Anız yakmak bir alışkanlık değil, bilinçsizliktir. Bu bilinci dönüştürmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Başta; Çeltik Üreticileri Birliği, Keşan ve İpsala Kaymakamlıkları, yerel yönetimler, sağlık kurumları, ziraat odaları ve tüm çiftçi örgütleri, bu konuda acil, etkin ve kalıcı önlemler almalıdır.

Denetimler artırılmalı, cezai yaptırımlar uygulanmalı, üreticiler alternatif anız işleme yöntemleri (sürme, malçlama, toprak karıştırma) hakkında bilgilendirilmelidir.

Çiftçimizin emeği, toprağımızın bereketi, çocuklarımızın geleceği bu bilinçle korunabilir.

Haftalar önce ilgili kurumlara sunduğumuz dilekçelerde de belirttiğimiz üzere, anız yakmak yalnızca bir çevre sorunu değil, Türk Ceza Kanunu ve Çevre Kanunu’na göre açıkça suçtur.

Bu eylemi gerçekleştiren kişiler hakkında hem idari para cezası, hem de adli işlem uygulanmaktadır.

2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; ‘Anız yakmak suretiyle çevreye zarar veren kişilere idari para cezası verilir; fiil suç teşkil ediyorsa ayrıca adli işlem yapılır.’ Biz, doğanın sesi olmayı sürdüreceğiz. Yakılan her anız, çocuklarımızın geleceğinden çalınan bir nefes, toprağın kalbine saplanan bir bıçaktır.

Artık susmayacağız; çünkü doğa sustuğunda biz de nefessiz kalırız.

Gelin, hep birlikte bu tabiat felaketine dur diyelim.

Toprağı yakarak değil, yaşatarak üretelim.

Yeşeren her filiz, bilinçli her davranış, geleceğe atılmış bir umuttur.

Doğayı korumak, yalnızca çevrecilik değil, insan olmanın sorumluluğudur.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ