Reklam
Reklam

AYLİN ARIKAN, 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

AYLİN ARIKAN, 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI
  • 05.03.2020
Reklam

Edirne Baro Başkan Yardımcısı ve Keşan İlçe Temsilcisi Av. Arb. Aylin Arıkan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.

Arıkan açıklamasında, şunları dile getirdi: “8 Mart 1857, kadınların Amerika’da  bir tekstil atölyesinde ücret eşitsizliğini uzun çalışma saatlerini protesto etmek için eşitlik arayışlarına başladıkları ve bu uğurda can verdikleri gündür. Kendilerini saygı ile anıyorum. O tarihten bugüne de her 8 Mart; dünya kadınlarının taleplerini birlikte daha gür haykırdığı, kendilerini toplumda eşit bir birey olarak yok sayan zihniyetlere karşı çıktığı, kadını sömüren, aşağılayan, yok eden sisteme karşı omuz omuza mücadele verdiği bir gündür.”

Ülkemizde 8 Mart’la ilgili ilk toplantının ise 1921 yılında Ankara’da yapıldığına dikkat çeken Aylin Arıkan, açıklamasına şöyle devam etti: “Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen ilk on yılda kadınlar Atatürk devrimleriyle başta eğitim, aile ve siyasette eşit haklara sahip olmuştur. Türk kadını Bağımsızlık Savaşında verdiği büyük mücadeleyle eşit yurttaş konumuna gelmeyi hak etmiştir.

Atatürk bunu şöyle ifade etmektedir: ‘Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır.’

Uluslararası sözleşmeler ve iç hukukumuzda yürürlükte olan Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin önlenmesine dair 6284 sayılı kanun, medeni kanun, ceza kanunu gibi yürürlükteki düzenlemelere rağmen; kadınlar, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de maalesef şiddete ve ayrımcılığa uğramakta; siyasette, karar mekanizmalarında, ekonomide, eğitimde erkeğe göre ikincil konumda kalmaya devam etmekte; toplumsal yapının her alanında evde, işyerinde, okulda ve sokakta; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden dolayı ayrımcılığa ve şiddete uğramaktadır.

Biz kadınlar, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık meselesinde, toplum olarak vicdani ve ahlaki bir adalet anlayışına ve kabulüne ihtiyaç duymaktayız. Daha insan hakları merkezli, yaşanabilir bir dünya için kadının etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet adaletini tesis etmede gerekli kavramsal çerçevenin oluşturulması; sosyal, politik ve hukuksal düzenlemelerin geliştirilmesi ve zihniyet değişiminin gerçekleştirilmesi için kadınlar olarak her tür çabayı göstermeye devam edeceğiz.”

Ülkemizde de, fuhşa sürüklenen, şiddet gören kadınların, kız çocuklarına cinsel istismar vaka sayısının her geçen gün artığına işaret eden Arıkan, şunları söyledi: “Töre cinayetleri utanç verici yüzünü bizlere göstermeye devam etmektedir. Kürtaj tartışmaları ile kadının, bedeni üzerinde dahi söz sahibi olması engellenmektedir. Kadınların karar mekanizmalarına katılma oranı düşüktür. Kadın, medeni halinin değişmesi ile soyadını değiştirmek zorunda kalmakta; “kimlik sorunu” yaşayarak yine mağdur olmaktadır. Kadına yönelik ayrımcı yasalar, kadını dezavantajlı grup haline getirmekte ve onu ötekileştirmektedir.
21. Yüzyıla taşınan en önemli Toplumsal sorunların başında kadına yönelik şiddet gelmektedir.
Dünya’da her üç kadından biri hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. Her beş kadından biri cinsel tacize veya tecavüze uğramaktadır. Yeryüzünde işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülmekte, malların ise %99’u erkeklere ait bulunmaktadır. Dünya genelinde mültecilerin %80’i kadındır.
Kadına yönelik şiddet, utanç verici düzeye ulaşmıştır ve bunun önlenmesi için yapılacak girişimler, en temel insan hakkı olan ‘Yaşam hakkı’ başta olmak üzere kadının haklarını elde edebilmesi için; toplum için önem taşımaktadır. Bu sorunun önüne geçilmesi; toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ve ‘Sıfır tolerans’ söylemli bütüncül bir yaklaşımla mümkün olacaktır.”

Arıkan, Edirne Barosu olarak önceden de süre geldiği gibi bundan sonra ve daima Cumhuriyetimizin değerlerine, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine sahip çıktıklarını beldirerek, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli tüm politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Bu vesile ile tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi unutulmamalıdır ki; “Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.” dedi.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ