Reklam
Reklam

“BU HAKLARIN BİZE VERİLMESİNİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”

“BU HAKLARIN BİZE VERİLMESİNİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”
  • 06.03.2021
Reklam

Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Hatice Öcal, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Öcal, “Onları, sadece cinsiyet açısından farklı bir insan olarak değerlendiremeyiz.” diyerek başladığı açıklamasında şunları ifade etti: “Böyle bir yaklaşım bugün kadınların yaşadığı sorunların büyük bir bölümünü oluşturmuştur. Kadınlar tam da hayatın merkezindedir ve öyle olmalıdır. Hatta erkeklerin bir adım daha önündedir. Kadınların, yaşam içerisinde kendilerini keşfetmeye, güçlendirmeye, birlikte olmaya erkeklerle beraber bu yaşamda eşit yaşama hakkına sahip olduklarını göstermeye anlamaya hakları vardır.

On bin yıldan bugüne, dünyanın bakımını sırtına yüklemiş olan kadın fabrikadadır, atölyededir, tarladadır, masa başındadır ve dahi mutfaktadır, çocuğunun okulundadır, evinin temizliğindedir, yaşlının- hastanın başındadır.

Sözün özü; Kadın katmerli emeğin adıdır ve bütün kadınlar emekçidir!

  1. yüzyılın başlarında, sanayileşmiş toplumlarda, erkekten çok daha ağır çalışma koşullarına mahkûm edilen ve toplumsal hakları görmezden gelinen kadın işçilerin cesaretle öne atılarak haklarını aramaya başlaması, <8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü> ile simgelenmiştir. Esasen kadının 19. yüzyılın son çeyreğinde ilk kıvılcımlarını veren eşitlik ve hak mücadelesi, emekçi kadınların isyanıyla birlikte doruğa çıkmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, insan haklarının ve demokratik hakların elde edilmesinde, kadın mücadelesi başrol oynamıştır.

<Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur> diyen Büyük Önder Atatürk’ün uygulamaya koyduğu devrimler ise Anadolu kadınını yerden kaldırıp yükseklere taşıması yönünden eşsiz değerdedir.

Dünyadaki ve ülkemizdeki bütün ilerlemelere rağmen <kadın hakları sorunu> hala bir gerçekliktir. Kadının sadece cinsiyeti nedeniyle, birçok alanda maruz kaldığı hak kayıpları, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada, daha gidilecek çok yolumuz olduğunu göstermektedir. Diğer yandan bir insanlık suçu olan <kadına yönelik şiddet>in, bütün kurumların ve toplumun tavizsiz karşı duruşuna gereksinim gösterdiği açıktır.

Ancak en büyük gerçek, tek başına kadının kurtuluşu diye bir program ve siyasetin olmadığıdır. Kadın, en nihayetinde ezilen insanın kurtuluşuyla birlikte özgürleşecektir. Dünyamız, insanlık, o günleri görecektir.

Bizler Türk kadınları olarak dünya ilk kez kadın haklarına sahip birkaç ülke arasındayız. Bu hakların bize verilmesini yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk‘e borçluyuz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, çağdaş toplum olabilmek için kadın erkek eşitliğini özellikle vurgulamıştır ve ‘Şuna inanmak lazım ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir’ diyerek kadına verilmesi gereken önemi ifade etmiştir. Kadının toplumsal hayatta artık vazgeçilmez olduğunun kabul edildiği günümüzde, Türk kadınının konumunu, sorunlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini paylaşmak, bunların çözümü için yollar aramak konusunda hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir.

KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ İDDETE HAYIR!

Kadınlara, çocuklara ve tüm canlılara yapılan şiddete karşıyız. Bu ülkede her gün kadın cinayetleri işleniyor. Her gün yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Bunu üzülerek ifade ediyorum OECD ülkeleri içinde en çok kadına şiddet ve kadın cinayetleri bizim ülkemizde yaşanıyor.

Mart 2020’de başlayan karantina ile birlikte 1 ayda 29 kadın öldürüldü, 9 kadının ölümü şüpheli bulundu.

Nisan ayında 20 kadın katledildi, 20 kadının ölümü şüpheli bulundu.

Mayıs ayında 21 kadın cinayete kurban gitti,18 kadının ölümü şüpheliydi. 2020’de 338 kadın, erkeler tarafından öldürüldü. Kadın cinayetleri 2021’de de hız kesmedi. 2021’în başından bu yana 11 kadın katledildi. Kadınlar psikolojik ve fiziksel şiddete uğruyor. Kadınlar psikolojik ve fiziksel tacize maruz kalıyor.

Kadınlar tecavüze uğruyor.

Kadınlar yaşamın tüm alanlarında eşitsizlik duvarıyla karşı karşıya kalıyor. En önemlisi kadınlar erkekler tarafından katlediliyor.

Bazen infial yaratıyor, kimi zaman gazetelerin 3. sayfa haberlerinde yer aldıktan sonra unutuluyor kadın cinayetleri. Ancak her yıl istikrarlı bir şekilde kadın cinayeti sayısı artıyor.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANMADIĞI MÜDDETÇE BU ŞİDDET SON BULMAYACAK!

6284 Sayılı Kanun gerçekleşmediği sürece kadın cinayetlerinin önüne geçilmeyecek. Biz kadınlar isteklerimiz gerçekleşinceye kadar her gün mücadele edeceğiz.

Kısacası biz kadınlar, yüzyıllardır şiddetin her türlüsünü, yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği, cinsiyet ayrımcılığını en yoğun ve en ağır biçimde yaşayanlarız. Kadının karar mekanizmalarına katılmayışı ne yazık ki kadını dezavantajlı grup haline getirmekte ve ötekileştirmektedir. Biz kadınlar insanız. Haklarımızı eşit olarak kullanmak istiyoruz. Yasalarda her ne kadar yeni düzenlemeler yapılsa da erkek egemenliğindeki toplumda haklarımızı kullanamıyoruz. Eğitim, sağlık, istihdam ve siyasette pozitif ayrımcılık istiyoruz.

Bir günün değil her günün kadınlarımız için güzel geçmesi dileğiyle 8 Mar Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ