ÇİFTÇİ BİTERSE SİZ DE BİTERSİNİZ

İl Genel Meclisinin CHP’li eski üyesi ve üretici Mehmet Ali Yetim, açıklanan ayçiçeği fiyatının yetersiz olduğunu savundu.

Yetim, hasat zamanın yaklaştığını ve 15 gün içinde biçimlerin başlanacağını belirterek, “Zayıf olan topraklarda biçimler başlamış durumda. Şu anda biçilen zayıf yerler için dönüm başına ortalama 100 kg- 140 kg verim alınıyor. Ektiğimiz ayçiçeğinin dekara masrafı, kuru tarımda 432 TL’dir. Verim olarak da dekar başına en az 100 kg en çok 140 kg aldığını düşünürsek, sulu tarımda dekar başına masraf en az 525 TL en çok 545 TL’dir. Verim olarak da sulu alanda dekar başına en az 180 kg en çok 300 kg olarak karşımıza çıkmakta. Ortalamasını alırsak maliyeti ortalama 484 TL. Bu rakamlar ışığında 2 bin 700 TL’nin bir kuruş altında açıklanan fiyatlar üreticiyi kurtarmaz.” şeklinde konuştu.

Mehmet Ali Yetim, şöyle devam etti: “Bölgede çiftçiler bakımından yaygın olarak üretimi yapılan ayçiçeği, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından alınıyor. Trakya Birlik gibi kooperatifler tarafından alınan ayçiçeğinde bu yıl bir ilki yaşadık. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yağlık ayçiçeği fiyatını 2019-2020 üretim sezonu için ton başına 2 bin 500 TL olarak açıkladı. Açıklanan bu fiyat maliyetlerin altında olup, yapılan açıklama tam anlamıyla devletin alım yapmadığı bir ürün için belirlediği bir fiyattır.”

Fiyat konusunda açıklama yapacak merciin ise Trakya Birlik olması gerektiğini vurgulayan Yetim, şunları söyledi: “TUİK verilerine göre geçen yıl ayçiçeği satış fiyatı ortalaması 2.580 TL’dir. Geçen yılın fiyatının altında fiyat açıklamak neyin göstergesidir, bunun yorumunu da kamuoyuna bırakıyorum. Üreticimizi, üretim maliyetlerini karşılayan fiyatlar açıklanmadığı sürece köyler boşalmaya, işlenmeyen araziler terk edilmeye devam edecektir. Ayrıca ayçiçeği özelinde değerlendirecek olursak, ayçiçeği ve buğday 2 kg buğday 1 kg ayçiçeğine denk gelmelidir. Ayçiçeği buğdayın en az 2 katı fiyatında olmalıdır. Ama düşük bir fiyat açıklanmıştır. Bakanından milletvekiline, ziraat odası başkanlarına kadar herkes gerçeklerin hesabını yapıp konuşmalı, sallabaşını al maaşını düşüncesiyle hareket edilmemelidir. Yoksa mevcut şartların devamı çiftçiyi elbirliği ile bitirme noktasına getirir. Çiftçi biterse sizde bitersiniz.

Şunu da ilave etmek istiyorum; eğer ki çiftçi Keşan’a gelmezse esnafımız maalesef dükkânlarının kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaktır. Bu yüzden esnafımızdan da manevi olarak çiftçimizin yanında olmasını özellikle istiyorum.”