Reklam
Reklam

DOÇEK BİSİKLETÇİLERİ TRAKYA TURUNDAN DÖNDÜ

DOÇEK BİSİKLETÇİLERİ TRAKYA TURUNDAN DÖNDÜ
  • 09.07.2020
Reklam

Keşan Doğa Çevre ve Kültür Derneği (DOÇEK) bisikletçileri, 01-07 Temmuz 2020 tarihleri arasında çıktıkları Trakya turundan döndü.

“Tügdi Atnın Kuyrugın/Atın Kuyruğunu Bağlamak” özdeyişiyle çıkmış oldukları Trakya turunda bisikletçiler, 500 km. pedal çevirdi.

Keşan’dan başlayan ve 7 gün süren uzun yolculuk; Uzunköprü-Edirne-Süloğlu-Kırklareli-Lüleburgaz-Velimeşe-Çorlu-Tekirdağ-Şarköy-Kalealtı güzergahını kullanarak kazasız belasız bir şekilde Keşan’da son buldu.

Tur hakkında değerlendirme yapan Keşan DOÇEK Başkanı Hakan Eşme, şunları dile getirdi: “<Tügdi Atnın Kuyrugın> deyip kadim geleneklerimiz içinde bulunan <Atlarımızın Kuyruğunu Bağladık> ve yurt bellediğimiz Trakya coğrafyasında 7 gün boyunca pedallarımızı çevirdik. Küçük düzenlemeler ile önümüzdeki yıllarda geleneksel hale getirilebilecek turun ilk tohumlarını Temmuz sıcağında Trakya topraklarına döktük. Bu şekilde bir ring halinde bir tur planlaması Trakya’da bisiklete gönül vermiş ve aynı hedefe doğru yürüyen kişi ve kuruluşları da Trakya adına bu güzel coğrafyada bir araya getirecektir.

Dağlarda, tepelerde, çataklarda, patikalarda pedal çevirmeye alışık, deneyimli dağ bisikletçilerinden oluşan DOÇEK ekibi bu kez bölgemizin kara asfalt yollarında 7 gün boyunca sabahtan akşama 500 km. pedal çevirdi. Havanın aşırı sıcak ve kurak olduğu bu mevsimde böylesi bir faaliyet ancak güçlü ve deneyimli bir ekibin, uyum, kondisyon ve paylaşımı ile gerçekleşebilirdi; katılan tüm arkadaşlar DOÇEK ruhu ile pedal çevirip zorlukların üstesinden geldiler ve heybelerine yıllarca anlatılacak öyküler topladı.

Tur boyunca, hep bildiğimiz ve yaşadığımız gerçeği bir kez daha gözlerimizle görmenin acısı bizi derinden etkiledi.

Açıkça söylemek gerekirse, bizler bu güzelim coğrafyanın toprağını da suyunu da hoyratça kullanıp ağlatmışız; sadece bu bölgeyi değil tüm Türkiye’yi besleyecek derecede bereketli tarım topraklarının içinde kapkara zehir akan nehirler, dereler olur mu hiç? Sanayi bölgelerine yaklaştığımızda her yan kesif bir kimya kokusu altında; toprak da su da adeta küsmüş durumda. Geçmiş yıllara dönüp bakıldığında kazanılan ve kaybedilen çok daha açık olarak gözüküyor. Günü kurtarmak yerine geleceği de yaşanabilir kılacak planlamalar ve hedefler yapılmış olsa bu topraklar bu derece sıkıntı çekmezdi. <Geriye dönüşü imkânsız durumlar> der iken kastedilen hep bunlar, hadi şimdi o bereketli toprakları geri getirin bakalım, gelecek mi? Ve görüyoruz ki suyuyla, toprağıyla, ormanı, denizi, merası, bereketiyle insanları besleyen bu coğrafya her geçen gün yeni bir tehdit altında. En son Saros Körfezine FSRU gibi bir ucube kurmaya; taşını kayasını bağrından sökmeye çalışıyorlar(!)

Acı öyküleri çok fazla Trakya’nın ama bunun yanında ozanın dediği gibi <Acıyı Bal Eyleyip> yoluna ve geleceğine doğru kendine özgü ataletle yürümeye devam ediyor.

Güzergahımız boyunca sıralamak gerekirse; Uzunköprü’de lojistik desteğini esirgemeyen ve bizlerle 2 gün boyunca pedal basan Hüseyin Tunceli hocamıza ve Kızılay Temsilcisi Zakir Buğdaycı başkanımıza, Elçili köyünde bizleri karşılayan ve konaklama konusunda yardımcı olup gece boyunca sohbet ettiğimiz EDOSK Bisiklet Ekibine ve Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu’na; sakin ve doğal bir ortamda kamp yaptığımız Doğal Yaşam Çiftliğine ve sahibi Selim Solmaz’a;

Kırklareli’nde bize bağını, bahçesini açan; genç, dinamik ağabeyimiz Nihat Özge’ye, turun Lüleburgaz etabında bizleri karşılayan Kemal Arslan hocamıza ve bisikletlerimize o hünerli elleriyle dokunan Yüksel Kerim Yazır ve Kerimoğulları Bisiklet’e, sohbetini ve desteğini esirgemeyen Hedef Doğa Sporları Dernek Başkanı Raif Adalı’ya; bölgemiz adına imrenilecek tesislere ev sahipliği yapan ve bizleri de örnek olunacak tesislerde konuk eden Lüleburgaz Belediyesi ve LYFA/LYBA’na (Lüleburgaz Yıldızları Bisiklet ve Futbol Akademisi), trafik açısından riskli bir erişim sonrası bizi sımsıcak karşılayan Ahımehmet Köyü Muhtarı Mehmet Ertaş’a, Ergene Nehri’nin yanı başında bulunan Karamehmet Köyü Muhtarı Mümin Kanter’e, kendimizi evimize gelmiş gibi hissettiğimiz Velimeşe’de, bizlerle tur boyunca pedal çeviren can dostumuz gönüllerin muhtarı Mehmet Erkul’a, VELBİS ve Trakya’mızın futboldaki gururu Velimeşespor başkan, antrenör ve yöneticilerine, Çorlu’da teknik ve lojistik desteği ile birlikte gönül sıcaklığını da eksik etmeyen; gecenin bir yarısı dağın başına, enerji olsun diyerek baklava tepsisi gönderen Sural Bisiklet ve Gürcan Sural’e, Çorlu’nun bisikletteki gururu ‘Zebahın Körü Tren Seferleri’ bulunan Demirpedal Çorlu Bisiklet Kulübü ve başkanları taze baba Serhat Altay’a, ‘Atın Kuyruğunu Bağlamak’ adındaki turumuzun anlam ve önemine binaen bize kapılarını karşılıksız açan Olimpos At Çiftliği ve Event Garden sahibi Ahmet Dervişoğlu ve atlar hakkında bize içtenlikle tanıtım yapan işinin ehli Binicilik Dünyası Atlı Spor Kulübü yöneticisi Kubilay Karaca hocamıza, akşam yemeğinde birlikte olduğumuz ve önümüzdeki günlerde yeni faaliyetler için fikir alışverişinde bulunduğumuz Ekolojik Enerji A.Ş. adına İK Yöneticisi Cemal Akça ve NKÜ Ziraat Fakültesinden toprak ve organik enerji uzmanı Doç. Dr. Korkmaz Bellitürk’e, İşleri nedeniyle uzun süredir pedal çeviremediğimiz, zor koşullardaki mücadele arkadaşımız, yiğit kardeşimiz Bülent Bahtiyar ve Hasan Devlet’e, dumanlarını karşı tepede gördüğümüz anız yangını içinden gelerek bizleri sıcak konukseverliğiyle karşılayan Karaevli Muhtarı Aydın Akın’a, konaklama olanağı bulduğumuz Barış Camping’e, sınırlarına girdiğimiz andan itibaren bizlere her türlü lojistik desteği sunan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’e, can dostluğu, konukseverliği, destek ve katkılarıyla birlikte bizlerle pedal da çeviren tur boyunca her daim yanımızda hissettiğimiz kadim dostumuz Kenan Taşkın ve eşi Gülay Taşkın’a, Tekirdağ’da bir solukta selam ve sohbetlediğimiz turdan dönen TEBİDOST Ekibine, Özcanlar Köfte İşletmecisi ve Ak Parti İl Başkanı Mestan Özcan’a, kahvaltıda sohbetimize eşlik eden Suat Böke’ye, lojistik olarak, çalıştığı bölge içinde desteğini gösteren İlkay Yavaş kardeşimize, Şarköy dendiğinde ilk aklımıza gelen Veis Dondurmaları sahibi Mustafa Veis’e, tur sırasında sürekli yer ve durum sorarak yanımızda olduğunu her daim hissettiren ‘Büyük DOÇEK Ailesi’ne ve Temmuz sıcağında yılmadan, yorulmadan pedal çeviren, ekip uyumu, takım anlayışı, kondisyon ve paylaşım konusunda deneyimli DOÇEK Bisikletçilerine, takım arkadaşlarımıza en içten ve sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ