Reklam
Reklam

ELEKTRİK SORUNUMUZ VE İNGİLİZ BANKERLER

ELEKTRİK SORUNUMUZ VE İNGİLİZ BANKERLER
  • 17.02.2022
Reklam

Kira öder gibi ödemeye başladığımız elektrik faturaları ülkede bir gerçeği daha tekrar gündeme getirmiştir. Bizim dev gibi bir finans sorumuz var. Mevcut iktidar İMF ve Dünya bankasından borçlanma yerine tercihini İngiliz bankerlerden yana kullanmaya başlamasının serbest para sorumuzu ortaya çıkarmıştır. Bilindiği gibi bu yapılar projeye kredi veriyor ve yatırımı denetlemekle kalmıyor yüklenicilerini bile kendi seçiyordu. Verdikleri kredi ucuz olması bile serbest kullanım olanağı olmayınca iş yüksek faiz alan tefecilere kayıyordu. Dolar zengini Araplar… Yer, tesis, fabrika, arazi şartıyla döviz veriyor bankerler ise yüksek faizi hedefliyorlar. İktidar çevresindeki müteahhit gruplara yapılan tüm yol, köprü, tünel, hastane ve enerji alanındaki tüm yatırımları bankerlerden aldıkları yüksek faizli paralarla yapıyorlardı. Bu grupların öz sermayeleri gibi teknik kadrolarında yetersizdi. Bunu bilen İngiliz bankerler verdikleri paraya DEVLET GARANTİSİ istediler ve maalesef buna evet dendi.

Uygulamada basın buna “müşteri garantili yol, hastane, havaalanı, köprü” vs. adını taktı. İşin can alıcı yanı bu tür yapılan işler rantabıl olmadı verim alınamayıp hedefler hiç tutmadı. Mesela Marmaray’dan bu güne değin araç geçişi 120 milyon planlandı ama 79 milyon geçiş oldu. 40 milyonunu yine hazine karşıladı. İktidarın yap-işlet-devret diye yutturdu sistem resmen hazineye yük ve garantisi nedenle kapitülasyonlara benzedi.

İşin diğer acı yönü bu bankerler hükümete de Türk yargısına da güvenmeyip uyuşmazlıklar İngiliz mahkemelerini yetkili kıldılar.

Elektrik işine dönelim artık. Bu konularda uzman hem yatırımcı hem finansör olan siyasetçi Cem Uzan bakın süreci nasıl görmüş.

“Öz sermaye 0, borç %100. Döviz patlayınca hepsi battı. Bunlar döviz kredisini ödeyebilsinler diye vur vatandaşın sırtına. Dağıtım şirketlerinin çoğu gerekli sermayeden yoksunu. Ne yaptılar? Gittiler Londra’ya aldılar krediyi verdiler devlete. Londra’daki bankaların istediği şartlarla enerji bakanlığı ile sözleşme yaptılar… Yüksek elektrik faturalarının sebebi dağıtım şirketlerini kurtarma operasyonudur.”

Evet benimde tahmin ettiğim gibi zamlar ekonomik gereklilik değil ŞİRKET KURTARMA OPERASYONUDUR.

EPDK’nın açıklamasına göre devlet elektriği 32 kuruşa satıyor, 21 şirkete 60 milyar kw saati. Bunlar 65 milyar kw saatinde piyasadan alıyor 8 cente. Yani 50 kuruş civarı. Yani ortalama maliyet 5.29 cent civarı. Dağıtım ve tedarik şirketleri olarak da bugünkü kurla 71 kuruş civarı. Siz bunu %150 zamla satıyorsunuz. Üstelik piyasadan alırken ihaleyi açık eksiltme yoluyla alıyorsunuz. Normal şartlarda yüklenici firma karını devlet %20’lerde tutmalı. O zaman 100 liralık faturalar ek maliyetlerle 130-50’lerde kalırdı. Şimdi 100 liralık fatura 250 – 300’lere dayanınca firmayla %300 kârlarla çalışmaya başladılar.

Gerçek neden burada bu firmalar dolar 6-7 lirayken borç aldılar dolar şimdi 13-14 lira olunca batma noktasında kaldılar. Normal kar marjıyla bu borçlar ödenemezdi… Peki kim ödeyecekti? Cevap basit… HALK.

Hükümetimizin ülkeyi enerjide sürüklediği durum bu. Ve bu açmazlarını ne yazık ki hâlâ açıklayamıyorlar. Bir sürü saçma nedenler uydurup sorumluluktan kaçıyorlar.

Geldiğimiz nokta maalesef bu. Ülkede elektrik hem devletçe hem de özel sektöre üretilen bir konu. Ama hükmet işlettirdiği tesisleri trafo ve aktarma üniteleri için öyle anlaşmalar yapmış ki çok şaşırdım. Mesela trafo dışarıdan etkiyle zarar gördü. Zararı verenden yada sigortadan parayı şirket alıyor ama tamirini devlet yapıyor. İşin teknik yanı konuda uzman mühendis ve diğer sanayicilerin elbet. Benim konum, ülkenin enerji sorunu ve bunun halka yansıması. Basını takip ettiğim kadarı ile yüksek elektrik faturaları yüzünden kapanan ve kapanacak işyeri sayısı hiçte azımsanacak bir rakam değil. Faturalar artık işletmelerin gider hanesinde baş sıralara ulaştı. Bu da üretim maliyetlerini etkiliyor ve ürünlere zammı gerektiriyor. Tabi arkasından silsile zamlar. Enerji sorunu hiçbir ülkede bizdeki gibi yüklenici ve dağıtıcı firma sorunları yüzünden zam görmez. Bunu da yaşattılar maalesef.

Liyakatın doğru kadroların ve doğru planlamanın çözemeyeceği sorun olmaz. İktidar ne yazık ki bu krizde doğru yönetemeyip halkı ezmeyi seçti elektrik siyasilerin yandaş üretme aracı olmamalı… Eğitimde… Sağlıkta… Halka komşu ülkelere sattığınız elektriği 2-3 katına veremezsiniz, her suçunuz halka yükleyemezsiniz, gerçekleri halktan daha fazla gizleyemezsiniz. Halkı çağın gerisindeki aydınlanma ve ısınma çözümlerine yönlendiremezsiniz. Halk düğmeye basmayı unuttu, artık ampulü de duydan sökecek. Hükmet girdiği çıkmaz sarmalı görmeli ve yandaş hukukunu bir yana bırakıp ülkeyi ehil ellere bir an önce bırakmak için gerekli adımları atmalıdır. Bu halk yandaşların yada sizlerin yarattığı dış borç sarmalını ödemek zorunda değil ve bizlerin böyle bir görevi yok.

İyi haftalar dileklerimle.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ