Reklam
Reklam

‘MÜCADELE ADAMI’ DR. SADIK AHMET!..

‘MÜCADELE ADAMI’ DR. SADIK AHMET!..
  • 25.07.2025
Reklam

Bugün sizlere, kökeni Batı Trakya’ya dayanan, yani ataları mübadele ile Yunanistan’dan gelen biri olarak, Batı Trakya Türklerinin hak ve hukuku için hep mücadele etmiş ve bütün baskılara rağmen direnerek mücadeleyi bırakmamış, sizlerin de çok iyi bildiğine inandığım biri, tıp doktoru ve siyasetçi, Dr. Sadık Ahmet’ten bahsetmek istiyorum.

1947 Gümülcine doğumlu, Dr. Sadık Ahmet.

Lise eğitimini Gümülcine’de tamamladıktan sonra Üniversite eğitimine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nnde başlayıp, daha sonra Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçerek 1974 yılında buradan tıp doktoru olarak mezun olduğunu biliyoruz.

Dr. Sadık Ahmet, 1978 yılında Batı Trakya’ya dönerek cerrahlık ihtisasına başladı ve 1984 yılında da “Operatör Doktor” ünvanını aldı.

Yine birçoğumuzun bildiği gibi, 1980’li yıllardan itibaren, Batı Trakya Türkleri, ayrımcılık ve baskılara maruz kaldılar. Bulgaristan’da yaşayan Türk soydaşlarımızın maruz kaldığı baskılara benzer bir şekildeydi bu baskılar.

Dr. Sadık Ahmet ve arkadaşları, bu baskılara kayıtsız kal(a)madılar ve çok kararlı bir mücadele verdiler.

Mesela hatırladığım kadarıyla, 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlatıldı ve yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı bu kampanyanın ardından tutuklandı, Dr. Sadık Ahmet.

Yine 1987 yılında, Batı Trakya Türklerinin problemlerini içeren bir broşürü uluslararası kuruluşların temsilcilerine dağıttı için 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ama uluslararası baskılar sonucunda ceza ertelenmek zorunda kalmıştı.

1990 yılında ise Batı Trakya Türklerine ‘Türk’ (O zamanki Yunanistan idaresine göre, Müslüman vardı ama Türk denmeyecekti, yani Türk kelimesini silmek istiyorlardı.) diye hitap ettiği için tekrar hapis cezası aldı, Dr. Sadık Ahmet.

Hapse girmeden önce şunları söyledi: “Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım.” diyerek, Batı Trakya Türklerinin gönlünde taht kurdu ve bu sözleri hafızalara kazınmış oldu.

Hayatı, hep Batı Trakya Türklerinin hakları mücadelesi ile geçen Dr. Sadık Ahmet, 1989 ve 1990 genel seçimlerinde  bağımsız milletvekili seçilerek Yunanistan Parlamentosu’na girdi.

Dostluk Eşiklik ve Barış Partisi (DEB)’ni kurdu.

Batı Trakya Türk toplumunu aydınlatmak için ‘Balkan’ adlı bir gazete de çıkardı.

Bu mücadele adamı Dr. Sadık Ahmet, 24 Temmuz 1995 (İlginçtir, Lozan Antlaşması’nın 72. yıldönümünde) günü şüpheli bir trafik kazası sonucunda hayatını kaybetti.

Tabii ki, vefatı Yunanistan’daki Türk toplumu için büyük bir kayıp oldu ve ölümünün ardındaki sis perdesinin hâlâ tam olarak aralan(a)madığını görüyoruz.

Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin kimliklerini koruma ve haklarını arama mücadelesinin sembol isimlerinden biri olarak anılmaya devam etmekte ve anılmaya devam edecektir hiç şüphesiz…

Ölümünden sonra, Türkiye’nin birçok şehrinde sokaklara, caddelere, parklara ve okullara onun adı verildi. Özellikle Dışişleri Bakanlığı’mızın bulunduğu caddeye de, Dr. Sadık Ahmet adının verilmesi, onun mücadelesine verilen önemi gösterdiği kanaatindeyim.

Yine Keşan’da da bildiğiniz gibi eski ‘Dörtyol’ dediğimiz ve çok da uzun olmayan bir zaman önce yapılan köprülü kavşağa da, ‘Dr. Sadık Ahmet Kavşağı’ adı verildi.

Dün, Dr. Sadık Ahmet’in 30. ölüm yıldönümüydü.

Bu vesile ile mücadele adamı, Dr. Sadık Ahmet’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Mekânı Cennet olsun.

 

 

 

[ haber – veri – yorum ]

 

‘MÜCADELE ADAMI’ DR. SADIK AHMET!..

 

Bugün sizlere, kökeni Batı Trakya’ya dayanan, yani ataları mübadele ile Yunanistan’dan gelen biri olarak, Batı Trakya Türklerinin hak ve hukuku için hep mücadele etmiş ve bütün baskılara rağmen direnerek mücadeleyi bırakmamış, sizlerin de çok iyi bildiğine inandığım biri, tıp doktoru ve siyasetçi,

Dr. Sadık Ahmet’ten bahsetmek istiyorum.

1947 Gümülcine doğumlu, Dr. Sadık Ahmet.

Lise eğitimini Gümülcine’de tamamladıktan sonra Üniversite eğitimine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlayıp, daha sonra Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçerek 1974 yılında buradan tıp doktoru olarak mezun olduğunu biliyoruz.

Dr. Sadık Ahmet, 1978 yılında Batı Trakya’ya dönerek cerrahlık ihtisasına başladı ve 1984 yılında da “Operatör Doktor” ünvanını aldı.

Yine birçoğumuzun bildiği gibi, 1980’li yıllardan itibaren, Batı Trakya Türkleri, ayrımcılık ve baskılara maruz kaldılar. Bulgaristan’da yaşayan Türk soydaşlarımızın maruz kaldığı baskılara benzer bir şekildeydi bu baskılar.

Dr. Sadık Ahmet ve arkadaşları, bu baskılara kayıtsız kal(a)madılar ve çok kararlı bir mücadele verdiler.

Mesela hatırladığım kadarıyla, 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlatıldı ve yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı bu kampanyanın ardından tutuklandı, Dr. Sadık Ahmet.

Yine 1987 yılında, Batı Trakya Türklerinin problemlerini içeren bir broşürü uluslararası kuruluşların temsilcilerine dağıttı için 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ama uluslararası baskılar sonucunda ceza ertelenmek zorunda kalmıştı.

1990 yılında ise Batı Trakya Türklerine ‘Türk’ (O zamanki Yunanistan idaresine göre, Müslüman vardı ama Türk denmeyecekti, yani Türk kelimesini silmek istiyorlardı.) diye hitap ettiği için tekrar hapis cezası aldı, Dr. Sadık Ahmet.

Hapse girmeden önce şunları söyledi: “Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım.” diyerek, Batı Trakya Türklerinin gönlünde taht kurdu ve bu sözleri hafızalara kazınmış oldu.

Hayatı, hep Batı Trakya Türklerinin hakları mücadelesi ile geçen Dr. Sadık Ahmet, 1989 ve 1990 genel seçimlerinde  bağımsız milletvekili seçilerek Yunanistan Parlamentosu’na girdi.

Dostluk Eşiklik ve Barış Partisi (DEB)’ni kurdu.

Batı Trakya Türk toplumunu aydınlatmak için ‘Balkan’ adlı bir gazete de çıkardı.

Bu mücadele adamı Dr. Sadık Ahmet, 24 Temmuz 1995 (İlginçtir, Lozan Antlaşması’nın 72. yıldönümünde) günü şüpheli bir trafik kazası sonucunda hayatını kaybetti.

Tabii ki, vefatı Yunanistan’daki Türk toplumu için büyük bir kayıp oldu ve ölümünün ardındaki sis perdesinin hâlâ tam olarak aralan(a)madığını görüyoruz.

Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin kimliklerini koruma ve haklarını arama mücadelesinin sembol isimlerinden biri olarak anılmaya devam etmekte ve anılmaya devam edecektir hiç şüphesiz…

Ölümünden sonra, Türkiye’nin birçok şehrinde sokaklara, caddelere, parklara ve okullara onun adı verildi. Özellikle Dışişleri Bakanlığı’mızın bulunduğu caddeye de, Dr. Sadık Ahmet adının verilmesi, onun mücadelesine verilen önemi gösterdiği kanaatindeyim.

Yine Keşan’da da bildiğiniz gibi eski ‘Dörtyol’ dediğimiz ve çok da uzun olmayan bir zaman önce yapılan köprülü kavşağa da, ‘Dr. Sadık Ahmet Kavşağı’ adı verildi.

Dün, Dr. Sadık Ahmet’in 30. ölüm yıldönümüydü.

Bu vesile ile mücadele adamı, Dr. Sadık Ahmet’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Mekânı Cennet olsun.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ