Reklam
Reklam

SADRİ’YLE BİR DAKİKA

SADRİ’YLE BİR DAKİKA
  • 03.08.2021
Reklam

Dün!

Önceki gün!

Daha önceki gün gibi, bu gün de figürasyona erkenden geldim.

Hava sisli pusluydu, güneş iyice ısıtana kadar. İstanbul’un havası böyle. Gün güne, saat saate uymuyor. Eski bir sinemadan bozma bu yapının, arka sokağa bakan geniş odasının duvarları film afişleriyle doldurulmuş. Figüranların bekleştiği bu yere, figürasyon bürosu diyorlar. Bu sokak, sinemacılar sokağı, film şirketleri, artistler kahvesi, organizatör büroları hep burada. İkinci, üçüncü bir de bizim gibi sonuncu sınıf figüranları bu sokakta görmek mümkün. Ünlü olmak hayaliyle memleketinden kalkıp gelenler, her gün değişen yüzler hep bu sokakta. Büroda bekleşenlerin çoğunluğu yeniler. Ortamı öğrenenler, acemilik dönemini atlatanlar şirketlerle direkt ilişki kurduklarından buraya gelmiyorlar. Çünkü, kazanılan paranın yarıya yakın bir bölümü bu büronun sahibi tarafından kesiliyor. Geri kalan bölüm figürana ödeniyor.

Beyoğlu’nda yaşam sürüp giderken, ikinci bir figüran bürosu keşfediyorum. Semih Bey’in bürosundan ayrılıp, Niyazi Vanlı’nın yerinde işe başlıyoruz birkaç arkadaş. İşte o günlerde günlüğüme aşağıdaki notları düşmüşüm…

‘O gün de benim için önemli bir gündü…

Çünkü Sadri Alışık bizim çocukluğumuzun hayranlığını bugünlere taşıyanların başında geliyordu.’

Zaman geçtikçe daha da çoğalıyoruz.

Herkeste işe gitme umudu.

Telefonlu masada oturan patronun annesine, biz de Hacer Ana diyoruz. Her an gelecek isteğe göre içimizden uygun olanları seçip ilgili film setine gönderecek. Ne denli çok işçi gönderebilirse büronun kazancı o denli yüksek olacak. Onun sorunu ve düşüncesi de bu, artist olma düşü kuranların yanında.

Tam, erotik film furyasının başladığı günlerdeyiz. Söylenenlere göre haftada bir film çekiliyor, piyasaya hemen sürülüyormuş. Bu yüzden kazancı iyi olmalı figürasyonun. Ben, buralarda daha eskilerden, daha deneyimli olan Cesur Bulut’la söyleşiyorum. O tüyoyu kapmış. Bu gün reklam çekimlerine gidilecekmiş. Reklamlar filmlerden daha iyi. TRT’nin tüm kanallarında yayınlanıyor.

Bir iki saniye görünebildin mi tamam.

Sinemadan, filmlerden daha heyecanlı.

Kısa zamanda ve daha yaygın olarak hem de televizyonda görülmenin zevki başka oluyor. Mezarlık sahnesi çekimleri için on beş kişiyi seçip gönderdiler. Seçilemeyenlere de, umut dağıttı Hacer Ana. Size de iş var, acele etmeyin. Tüm amacı her an bir iş çıkarsa, elinde hazır eleman bulunmasıydı.

Öğleye doğru hareketlenme başlamıştı. Bazıları umutsuzca ayrılıp gittiler, ertesi gün gelmek üzere. Bir süre sonra beş kız, beş erkek seçildik. Reklam şirketinin minibüsüyle, daha önce görmediğim yollardan, yokuşlardan inerek, Karaköy Liman Gümrüğüne geldik. Pazar günü olması nedeniyle sanırım, gümrükte fazla insan yoktu. Ya da çekimler için boşaltılmıştı. Kamera, spotlar, ilgililer, yönetmenler ve yanlarında Turist Ömer giysileriyle Sadri Alışık göze çarpıyordu. Yönetmen yardımcısı bayan, bize yapacaklarımızı anlattı. Gümrükten giriş yapan çiftleri canlandıracağımız mizansen oluşturuldu. Sadri Alışık’ın ardından gümrük denetimine girecektik. Üç kez prova yapıldı. Uyarılar bitince, yönetmenin “Kamera” sesinden sonra, hareket başladı. Önden birkaç çift denetimden geçti. Sadri Alışık, elindeki bond çantayı gümrük görevlisinin önünde açtı. Görevli bir çanta dolusu kaçak kol saatini görünce şaşkınlıkla:

– Bunlar da ne böyle?

– Kuş yemi, kuş yemi.

– Kuş bunları yer mi be adam?

– Valla ben önüne koyayım da ister yesin, ister yemesin!

Yönetmenin: “Stop” Demesiyle çekim sona erdi.

Öğlenden önce çekim bitmişti. Bizi yine minibüse bindirdiler. Bu kez Fatih parkına geldik. 10-15 metre ötemizde duran itfaiye gök yüzüne fıskıyelediği suyun altından şemsiyelerle bir kaç çift birlikte yürüyerek geçti. Sadri Abi’de büyük siyah şemsiyeyle yağmurda yürürken, vatandaşın birisi:“Hemşerim şemsiyendeki bu delik de neyin nesi?”diye sorunca, Sadri Alışık, kendine has üslubuyla:“O deliği ben kendim açtım, yoksa yağmurun dindiğini nerden anlayacağım.”diye yanıtladı. Yağmursuz  iki provadan sonra çekim yapıldı. Yakın planda detylar da çekildikten sonra  “Sadriyle 1 Dakika” adlı  skeç-reklamlarının  çekimleri tamamlanmıştı.

Figürasyona döndük. Bu çalışma, bir süre sonra Ziraat Bankası reklamı olarak TRT Televizyon’unda yayınlanmıştı.

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ