Reklam
Reklam

“SANAYİNİN YER ALTI SUYUNU KULLANMASI ENGELLENMELİ”

“SANAYİNİN YER ALTI SUYUNU KULLANMASI ENGELLENMELİ”
  • 04.02.2020
Reklam

Edirne İl Genel Meclisi’nin Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından bölgedeki su kaynaklarıyla ilgili yapılan incelemenin raporu basınla paylaşıldı.

Başkanlığını Erdoğan Gümülcineli’nin yaptığı komisyonun raporunda, suyun insan hayatındaki önemi ortaya koyularak, yer altı suyuna sahip çıkılması ve bu kapsamda, sanayinin yer altı suyu kullanmasının ivedilikle önüne geçilmesi gerektiği bildirildi.

“ÖNEMLİ BİR ÇEVRE SORUNU OLARAK İNSANOĞLUNU TEHDİT ETMEKTEDİR”

Endüstrileşmenin, tarımda bilinçsiz zirai gübre kullanımının, ev ve sanayi atık sularının arıtma işlemine tabi tutulmadan su kaynaklarına karışması gibi olumsuz etkiler sonucu yer üstü ve yer altı sularının  kirlendiği dile getirilen raporda, “Sınırlı miktardaki su kaynaklarının etkin kullanımı önemli bir çevre sorunu olarak insanoğlunu tehdit etmektedir.” denildi.

Edirne İl Genel Meclisi’nin Ocak ayı toplantısında, su potansiyelinin etkin değerlendirilmesi ve yer altı ile yer üstü sularıyla ilgili gerekli araştırma yapılması konusu Çevre ve Sağlık Komisyonu’na havale edilmişti.

Erdoğan Gümülcineli başkanlığındaki Serdar Çığla, İsmail Aliş, Halil Bayazıt ve İbrahim Daldıran’dan oluşan komisyon, 2020 Şubat ayı toplantı gündemine alınması için konuyla ilgili çalışma raporunu sundu.

Suyun insan hayatı ve diğer canlıların yaşamı için öneminden bahsedilen raporda, Edirne’deki su kaynakları hakkında da bilgi verildi.

“SANAYİNİN YERALTI SUYUNU KULLANMASININ İVEDİLİKLE ÖNÜN GEÇİLMESİ GEREKİYOR”

Raporda özellikle yer altı su kaynaklarının giderek azaldığına ve bu nedenle sanayinin yer altı suyunu kullanmasının ivedilikle önün geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi ve şu ifadeler kullandı: “Çünkü bu suyu sanayi bedava kullanıyor. Alternatif olarak göletlerden yüzey sularından barajlardan su temin etmek daha doğal. Yer altı suyunu da bu şekilde korumuş oluruz ve bu su seviyeleri de böyle düşmez. Su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanma zorunluluğumuz vardır. Çünkü su hayattır.”

Raporda su kaynaklarıyla ilgili şu bilgi verildi: “Su, canlı yaşamı için en önemli maddelerden oluşur. Endüstrileşme, büyüyen ve detaylı kentler, tarımsal bilinçsiz zirai gübre kullanımı, ev ve sanayi atık sularının arıtma işlemine tabi tutulmadan su kaynaklarına karışması gibi olumsuz etkiler sonucu yer üstü ve yer altı suları kirlenmektedir. Bu nedenle sınırlı miktardaki su kaynaklarının etkin kullanımı önemli bir çevre sorunu olarak insanoğlunu tehdit etmektedir. Edirne’nin yıllık ortalama yağışı 621 mm’dir. Toplam su potansiyeli 9.921,7 hm3 , yer üstü suyu 9.461,0 hm3, yer altı suyu 460,7 hm3’tür. Trakya yeraltı sularımız sorumluluk sahamızda 376 milyon metreküplük su rezervinin bulunduğu Devlet Su İşleri kaynaklarına göre tespiti yapılmıştır. Bu miktarın Meriç, Havsa, Uzunköprü havzasında da yer altı sularında düşümler olduğu ancak Çorlu’daki yapılan araştırmalara göre 26 milyon metreküplük bir açığın olduğu tespit edilmiştir. Trakya’nın yıllardır bitmeyen sorunu Ergene Nehri’nin en kirli su derecelendirilmesi 4. sınıfa ulaşmasında büyük payı olan sanayi işletmelerinin kullandıkları yer altı suları ile Ergene Havzasını kurutmak üzere oldukları DSİ’nin TBMM’ye sunduğu raporda ortaya çıkmıştır. Son 40 yılda 60 metrenin üzerinde seviye düşümü yaşanan havzada sanayinin bir an önce yer altı suyunu kullanmayı bırakması gerekmektedir. Bunun önüne geçilmezse çekilen su kadar yerine gelmediği için gittikçe statik seviyelerde düşümler olacaktır. Yer altından çekilen suyun yerine besleme ve yağışlarda yeterli miktarda su gelmediği için kritik seviyelerde düşümler yaşandığı tespit edilmektedir. Bugün 60 metre yarın 90 metre öbür gün 100 metre olacak yapılan sondajlarda 150-200 metre derinliklerde ancak suya ulaşabiliyoruz. Sanayinin yeraltı suyu kullanmasının ivedilikle önün geçilmesi gerekmektedir. Çünkü bu suyu sanayi bedava kullanıyor. Alternatif olarak göletlerden yüzey sularından barajlardan su temin etmek daha doğal. Yer altı suyunu da bu şekilde korumuş oluruz ve bu su seviyeleri de böyle düşmez. Su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanma zorunluluğumuz vardır. Çünkü su hayattır. Edirne’ye bağlı 253 köyümüzde 43 ayaklı depo, 191 gömme deposu bulunmakta ve 200’e yakın derin kuyu sondajında bulunmaktadır. Köylerimizden yaklaşık %5 kaynak suyu kullanmakta geri kalan %95’i derin kuyu sondajından sağlanmaktadır. Bu kuyular yüksek köylere terfi ettirilerek Lalapaşa’nın kuzey köyleri, Uzunköprü’nün doğu, güney köyleri, Keşan’ın ve Enez’in bazı bölgelerinde yer altı su varlığı olmaması sebebiyle 20-25 km. mesafelerden su terfi yaptırılarak köyler su temini sağlanmaktadır. Bu nedenle yüksek enerji maliyeti ve yoğun bakım ve onarıma ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple Edirne köyü ve diğer bir sorun su temini gelecekte problemlerle karşı karşıya kalacağı aşikârdır. Suyun kullanımında üç ilimiz ortak bir su kullanım planlamasını DSİ, Tarım Orman Müdürlükleri, sulama kooperatifleri, su ile ilgilenen bilim adamları, sanayiciler en kısa sürede gerekli çalışmaları yapmaları gerekmektedir. İş bu komisyon çalışma raporunun, İl Genel Meclisi çalışma yönetmeliğin 20. maddesi uyarınca, İl Genel Meclisi’nin 2020 Şubat ayı toplantılarda gündeme alınmasını meclis başkanlığına arz ederim.”

 

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ