‘OYUNBOZAN YPG’!..

Türkiye’nin iç siyasetinde (AK Parti’nin dün yapılan 24. kuruluş yıldönümünde CHP Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ve bazı ilçe belediye başkanlarının AK Parti’ye katılması gibi…) sıcak gelişmeler yaşanırken, aynı zamanda dış siyasetinde, politikasında da oldukça önemli ziyaretler, görüşmeler oluyor.
Bugün sizlere bu önemli ziyaretlerden bahsetmek istiyorum;
Önceki gün Ankara’nın iki ziyaretçisi vardı. Bu ziyaretçiler, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybânî ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra’ydı.
Savunma ve Dışişleri Bakanları’nın birlikte gelmesi, başlı başına önemli mesajlar içeriyor kanaatindeyim.
Bildiğiniz gibi, ‘10 Mart Mutabakatı’ diye adlandırılan ve kayıtlara geçen anlaşma, Suriye’deki yeni Şam yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında imzalanan çok önemli bir anlaşmadır.
Anlaşmanın temel amacına baktığımızda ise Suriye’de istikrarı sağlamak olduğunu görürüz. Bu anlaşma, Suriye’de yeni bir sayfa açma potansiyeline sahip önemli bir gelişme olarak değerlendirilmiştir.
Suriyeli iki Bakanın ülkemizi ziyareti önemli mesajlar içeriyor dedim, çünkü Dışişleri Bakanı Şeybânî’nin ziyareti YPG/SDG’ye verilen ‘10 Mart Mutabakatı’na ‘Güzellikle’ uyun, hâlâ bu kapı açık mesajı taşırken, Savunma Bakanı Kasra’nın ziyareti ile de uymazsanız ‘Gerekeni’ yapacağız mesajıydı.
Kaldı ki, Türkiye ve Suriye Dışişleri Bakanlarının yaptığı ortak basın açıklamasında da bunlar açık açık bir kez daha dile getirildi.
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın açıklamalarına kısaca bakalım isterseniz;
Oyunbozanlık ve kurnazlık uyarısında bulundu Bakanımız. YPG ve SDG’yi mevcut olumlu atmosferi bozmakla suçladı. ‘Kimse enayi değil, biz enayi değiliz’ diyerek, örgütün zamana oynamasını ve anlaşma hükümlerini uygulamaktan kaçınmasını eleştirdi.
‘10 Mart Mutabakatı’na değindi. YPG ve SDG’nin bu mutabakatı kendi çıkarları yönünde yorumlamaya gayret ettiğini ve maddelerin kendilerini bağlamadığını savunduğunu vurguladı.
İsrail ile ilişkilendirdi mesela. Fidan, Suriye’deki bazı grupların İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini söyleyerek, “Kürtleri İsrail’in maşası mı yapacaksınız?” diye bir soru sordu ve bölgedeki aktörlerin bu konu hakkında dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Silah bırakma çağrısında bulundu Hakan Fidan. Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması için YPG’nin silah bırakarak Suriye’nin milli ordusuna katılması gerektiğini bir kez daha ifade etmiş oldu.
Ortak basın açıklamasında, Suriye Dışişleri Bakanı Şeybânî’nin Türkiye ile olan ilişkiler ve Suriye’nin geleceği hakkındaki görüşleri de dikkat çekti.
Suriyeli Bakan, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ‘Nitelikli ilişkiler’ olacağını ve Türk diplomasisinden faydalanmak istediklerini belirtti. Türkiye’nin Suriye halkının yanında olmasını takdir ettiklerini ifade etti.
Suriye’nin yeniden inşasına değindi Şeybânî. Esad rejimi döneminde büyük bir yıkım yaşandığını belirterek, ülkenin yeniden inşası için uzun soluklu çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyledi. Yatırımlar için kapıları açtıklarını ve önceliklerinin istihdamı sağlayarak Suriyeli mültecilerin geri dönmesini gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Şeybânî de 10 Mart mutabakatına değindi. Mutabakatı Suriye’nin istikrarı için önemli bir fırsat olarak gördüklerini ancak YPG/SDG’nin bu mutabakatı kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamaya çalıştığını söyledi. YPG’yi ‘Oyunbozanlıkla’ suçlayan Bakan, bu örgütün sisteme entegre olması ve mutabakatın uygulanması çağrısında bulundu. Ülkenin toprak bütünlüğünün önemine dikkat çekerek, dış müdahalelere karşı olduklarını ifade etti.
Ayrıca İsrail’in bölgedeki rolüne de işaret etti Şeybânî. Suriye’de yaşanan olayların arkasında İsrail’in olduğunu ve bölgede istikrarsızlık oluşturduğunu belirtti.
Bütün bu bilgilerin ışığında, konuyu kısaca toparlayacak olursak, şunu anlıyoruz ki; Suriye ve Türkiye, Suriye’de federal bir yapılanmaya müsamaha gösterilmeyeceğini, Suriye ordusu dışında başka bir silahlı güce izin verilmeyeceğini, hele hele Suriye’nin kuzeyinde ve dolayısıyla Türkiye’nin güneyinde Irak’takine benzer bir oluşuma asla müsaade edilmeyeceği bir kez daha kararlı bir şekilde vurgulandı.
Türkiye bunu zaten her fırsatta dile getiriyor. “Terörsüz Türkiye” hedefine tam olarak ulaşabilmesi için bunun şart olduğunu muhataplarına iletiyor.
Suriye’de ‘Üniter devlet yapısı’ mutlaka olmalı, ‘YPG/SDG hükümete entegre olmalı’ diyor Türkiye.
ABD ve onun Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da, Türkiye’nin talepleri ile aynı doğrultuda açıklamalar yapıyor.
Yapıyor da, ama demeden kendimizi alamıyoruz. Çünkü sözkonusu olan ABD ve Başkan Trump…
Temennî ve arzu edilir ki, Suriye’de İsrail’in dayattığı parçalı yapı değil de, Türkiye’nin ‘Şart’ koştuğu ‘Üniter’ yapı olsun.
Bakalım, görelim tabii, zaman gösterecek hiç şüphesiz.
