Reklam
Reklam

AVUKATLAR ATATÜRK ANITI’NA ÇELENK KOYDU

AVUKATLAR ATATÜRK ANITI’NA ÇELENK KOYDU
  • 05.04.2023
Reklam

Keşan’da 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle tören düzenlendi.

Alparslan Türkeş Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene; Keşan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Sesli, Keşan Ağır Ceza Hakimi Faruk Demirtaş, Edirne Barosu Yönetim Kurulu üyesi ve Keşan Temsilcisi Özden Erduran, avukatlar ve bazı siyasi parti temsilcileri katıldı.

Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Edirne Barosu Keşan Temsilci Özden Erduran yaptı.

Erduran konuşmasında şunları ifade etti: “Yakın zamanda meydana gelen deprem sebebiyle, onbinlerce yurttaşımızı ve 121 meslektaşımızı kaybetmenin acısını hala derinden yaşamaktayız. Binlerce meslektaşımız evini, işini, yakınını ve belki umutlarını kaybetmiş durumdadır. Depremden etkilenen iller başta olmak üzere çevre illerdeki meslektaşlarımızın sorunları çığ gibi artarak devam etmektedir. Bu duruma rağmen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımızın adalete erişimi konusunda en önde görev ifa eden yine meslektaşlarımız olmuştur.

Hepimiz ilkokul sıralarından beri bilmekteyiz ki; temel hak ve özgürlüklerimiz, Anayasa ile güvence altına alınmıştır. En temel hakkımız olan yaşam hakkı da dahil olmak üzere eğitim, sağlık, seçme ve seçilme hakkı yanında, çok kıymetli başka bir hakkımız daha bulunmaktadır. Bu adil yargılanma hakkı ve herkesiz yasalar önünde eşit olmasıdır. Yargılamanın adil olması, herkesin kanunlar önünde eşit olması ve bunun uygulanacağına dair inanç, adalete olan güvenin yegane koşuludur.

Bizler bu mesleği seçerken savunduğumuz her kişinin, yasalar önünde eşit olduğunu, adil yargılanma hakkının bulunduğunu ve bunun başta Anayasa ile olmak üzere yasalar ile güvence altına alındığını bilerek, bu temel hak ve özgürlükleri korumak, bağımsız yargı ve mahkemelerde adil yargılanmanın kurucu unsuru olmak üzere yola çıkmış bulunmaktayız.

Çocuk hakları, kadın hakları, hayvan hakları, çevre ve doğa ilişkin temel hak ve yükümlülüklerimizin yerine getirilmesi konusunda en önde mücadele etmeyi her zaman görev edinmiş bir meslek grubunun üyeleriyiz.

Temel hak ve özgürlükler konusunda gerçekleşen ihlaller karşısında, bir görev bilinciyle, müvekkilimiz olsun veya olmasın herkesin hakkını savunmak bizlerin kutsal görevidir ve her meslektaşımız bu kutsal görevi layıkıyla yerine getirmek için elinden gelen tüm çabayı göstermektedir. Mensubu bulunduğumuz baro ve barolar birliği nezdinde toplumsal olaylarda kararlı mücadelemizi ve duyarlılığımızı hiçbir şüphe ve karamsarlık gütmeden yerine getirmenin haklı gururunu yaşamaktayız.

Bizler takip etmiş olduğumuz iş sebebiyle, gerek dosyanın tarafı, gerek davanın ve konunun tarafı olarak görülmekte, takip ettiğimiz dosya ve iş sebebiyle çokça tehdit ve baskılara, fiziksel saldırılara ve hatta maalesef cinayete kurban gitmekteyiz. Oysa ki; herkesin kendini savunma hakkı olan bu kutsal hakka olan inançla mesleğinin gereğini yerine getirmek isteyen ve bu sebeple üzülerek söylüyorum ki; katledilen meslektaşlarımız bulunmaktadır. Huzurunuzda, meslek şehidi tüm meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Aynı şekilde görevini ifa ederken şehit edilen hakim ve savcı meslektaşlarımızı da saygı ve rahmetle anıyorum.

Hiçbir güç, hiçbir siyasal iktidar, yargının bağımsızlığına gölge düşürmemelidir. Adil yargılanma, adalet önünde eşitlik, tüm yurttaşların anayasal hakkıdır. Bu hakkın savunucusu biz avukatlarız.

Yargının kurucu unsuru olan biz avukatlar; hiçbir din, meshep, dil, ırk ve cinsiyet gözetmeksizin herkesin, her canlının hakkını savunmak üzere görev yemini etmiş bulunmaktayız. Giydiğimiz cübbe bu yeminin teminatıdır.

Ülkemizde adalete ve yargıya olan inanç ve güven gittikçe azalmaktadır. Adil yargılanma hakkı zedelenmiş, yargılanma süreleri makul ve kabul edilebilir süreleri çoktan geçmiştir. Toplumda adalet mekanizmasına olan güven sarsılmış ve bu durum avukatlık mesleğinin itibarını ve onurunu zedelemiştir.

Tüm bunların yanında avukatlar, kendi özlük hakları ve mesleki güvencelerinin sağlanması için onurlu mücadelesini vermeye devam etmektedir. Özellikle mesleğe yeni başlayan genç meslektaşların, asgari düzeyde dahi geçimlerini sağlamakta zorlandıkları, ucuz iş gücü olarak görüldüğü, genç meslektaşlar arasında intihar olaylarının arttığı unutmamamız gereken gerçeklerdir. CMK ücretleri ve adli yardım ücretlerindeki iyileştirmenin yeterli düzeyde yapılmamış olması, adli yardım hak edişlerinin yıllarca sürüncemede kalması, hakim ve savcılara tanınan güvence ve teminatların, yargının kurucu unsuru olan biz avukatlara tanınmamış olması karşısında, haklı mücadelemizi yılmadan sürdürmeye devam edeceğimizi buradan bir kez daha dile getirmek istiyorum. Görevini yerine getirirken hiçbir baskı, tehdit ve cinayete kadar giden saldırılarla karşı karşıya kalmamalıyız. Unutulmamalıdır ki herkesin, her canlının temel haklarının savunulması için avukata ihtiyaç duyulmaktadır.

Son dönemde yaşanan deprem gerçeği göstermiştir ki; deprem sonrasında delillerin toplanması ve sorumluların yargılanması için biz avukatlar canla başla, hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin, tüm mesai ve emeğini harcayarak, vatandaşlarımızın haklarını korumak ve savunmak için, yılmadan çalışmaya devam etmekteyiz. Sorumluların tespiti ve adil yargılanması için tüm baroların iş birliği ile çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini dile getirmek istiyorum.

Üzülerek söylemekteyim ki, ülkemizde son dönemde artan bir şekilde meydana gelen kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, çocuk istismarı, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemleri, denetimsizlik nedeniyle meydana gelen iş kazaları, meslektaşlara yönelik cinayete varan saldırılar, çevre ve doğa katliamı gibi konular gündemimizden düşmemektedir. Tüm bu olaylarda, en önde temel hak ve özgürlüklerin savunucusu yine biz avukatlar olduk, olmaya devam edeceğiz.

Umuyorum ki evrensel hukuk kurallarının uygulandığı, temel hak ve özgürlüklerin toplumsal bilinçle kamu vicdanını rahatlatacak şekilde gerçekleştiği, herkesin adalete olan güvenin şüpheye yer vermeyecek şekilde tesis edildiği, hakim ve savcılarımızın hakimlik teminatı kapsamında bağımsız olduğu, kararlarının sorgulanmadığı, hiçbir Siyasal güç tarafından baskıya maruz kalmadıkları, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için yürüdüğümüz yolda uzunca bir yol kat etmiş olduğumuz günler yakındır.

Konuşmamı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle bitiriyorum <Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz. İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey ancak adaletle kaimdir.>”

 

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ