Reklam
Reklam

“TOPYEKUN ZİHNİYET İLE MÜCADELE ETMELİYİZ”

“TOPYEKUN ZİHNİYET İLE MÜCADELE ETMELİYİZ”
  • 25.11.2021
Reklam

‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Günü’ nedeniyle Keşan Belediyesi tarafından organize edilen yürüyüşe katılan kadın avukatlar, kadına şiddeti önlemek için bireysel olarak değil, topyekun mücadele edilmesi gerektiğini savundu.

Bugün saat 11.00’de başlayan yürüyüşe, Edirne Barosu Keşan Temsilcisi Av. Özge Kuru Tutal ile birlikte Edirne Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Deniz Kalfa Günay, Av. Nilüfer Erk Oğuz ve Av. Sıla Kasapoğlu katıldı.

Yürüyüşün ardından basın mensupları mikrofonlarını kadın avukatlara yöneltti.

“YAPTIRIMLARIN ARTMASI GEREKTİĞİ YERDE BİZ SÖZLEŞMELERDEN DÖNÜYORUZ”

Konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşan Av. Özge Kuru Tutal, “Biz hukukçular olarak, gerek hukuksal, gerek tepki gerekse yardım anlamında elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Ancak bireysel çözümlerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Devletin tüm kademelerine ihtiyaç var. Bu konuda sürekli aktif olan, tüm siyasi ve idarecilerin destek vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Hukukun bu alanda artık işlemediğini, yasaların uygulanamadığını düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasıyla daha da boşa düştüğümüzü, 6284 sayılı yasanın da artık çok uygulanamadığını düşünüyorum. Yaptırımların artması gerektiği yerde biz sözleşmelerden dönüyoruz. Çünkü bunun için bir ön izleme birimi oluşturulmalı. Biz de sadece emniyet birimleri var ki onlar da hangi birine yetecekler. Kadına, çocuğa şiddetin şu şartlar altında engellenemeyeceğini öngörüyorum. Bu konuda ancak tüm kurumlar olarak ortak hareket ederek bir sonuca varabiliriz.” diye konuştu.

ERK OĞUZ: “CEZALAR ALT SINIRDAN DEĞİL, ÜST SINIRDAN VERİLMESİ GEREKİYOR”

Daha sonra konuşan ve cezaların alt sınırdan değil, üst sınırdan verilmesi gerektiğini vurgulayan Av. Nilüfer Erk Oğuz da şunları dile getirdi: “Yasalardan ziyade uygulamalarda sıkıntı var diye düşünüyorum. Cezalar alt sınırdan değil, üst sınırdan verilmesi gerekiyor. Kanuni indirim sebepleri hakim uygulamak zorundadır ama takdiri indirim sebeplerini hakim uygulamayabilir. Sırf, kravatını taktı ve katliamını yaptıktan sonra ben pişmanın demenin hiçbir faydası yok. Bu bizi toplumsal olarak maalesef çürümeye götürüyor. Maalesef kadına yönelik şiddet, yasa, kanun meselesinden ziyade bir zihniyet meselesidir. Bu zihniyetten kurtulmadığımız sürece kadın cinayetleri sona ermeyecektir. Terör gibi, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, bu ülkenin başlıca problemidir. Bunu devlet ve hükümet olarak, ülke problemi kabul edip savaşmadığımız sürece bu cinayetlerin önüne asla geçilemez. Kadın cinayetleri, 2002 ile 20210 tarihleri arasında yüzde 1400 arttı. O zamandan beri de yükselerek devam ediyor. Bu bir istatistik değil, bunlar birer anne, kadın, candır. Nasıl ki vakti zamanında bu devlet birçok hastalık ile mücadele ettiyse, bu da tüm topluma yayılmış bir kangrendir ve mücadele edilmelidir. Topyekun zihniyet ile mücadele etmeliyiz.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ