Reklam
Reklam

VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER!..

Neşe Tosun
Neşe Tosun
  • 24.08.2020

Sen kalkıp sene başından bu yana dünyayı kasıp kavuran COVİD-19 salgını sürecinde, hem de senin ülken Corona’dan kırılırken ve 2. dalga devam ederken, yaklaşık 3 bin 500 kilometre yol sarf edeceksin, benim ülkeme geleceksin, benim memleketimi tercih edeceksin, bir de sana ait olmayan bir yeri sahiplendiğin gibi, karşı çıkanlara da taşla toprakla karşılık vereceksin, üstüne kendini haklı göreceksin!.. Yok kardeşim, o kadar da uzun boylu değil!.. Tamam haklısın memleketimde bir zafiyet var, hem öyle böyle değil!.. Sen bir aydır Keşan’dasın… İn misin, cin misin, nasıl geldin, yasakları nasıl geçtin, terörist misin, ajan mısın, kendi halinde misin, sen kimsin ve bu kadar güvenliği nasıl geçtin!.. Fakir fukarasın muhtaçsın desem, bana göre değilsin!.. Bugüne kadar metruk evde yaşayıp; zeytinyağın hakikisi, meyve (muz, şeftali, üzüm) ve cornflakesle (mısır gevreği) beslenenine rastlamadım!.. Genelde metruk eve sığınanlar, ya uyuşturucu kullanırlar ya fuhşa yeltenirler ya da aç açına bir köşeye sığınırlar… Bir tıkırtı duysalar kaçarlar, senin gibi taş toprak atıp, etrafa zarar saçmazlar!.. Sen bir değişiksin ama gözlemlediğimiz kadarıyla da tekin değilsin!..

Evet sevgili okurlarım…  Keşan’da Büyük Cami Mahallesi Yeni Cami Sokak girişindeki bir metruk evi, İspanya uyruklu bir genç sahiplenmiş… Sahiplenmekle de kalmamış, mahalleyi huzursuz etmeye başlamış… Çevresindeki evlerin bahçelerine izinsizce giriyormuş, ağzını da bıçak açmıyormuş… Metruk evin hemen 50 metre çaprazındaki sokak çeşmesini kendine hamam yapmış, uluorta duşunu alıyor, köpüklenip yıkanıyormuş!.. (Duş alırken, vatandaşlar tarafından çekilen görüntüleri elimizde mevcut) Mahalle halkı duyduğu rahatsızlıktan ötürü emniyete haber vermiş, gelmişler, götürmüşler, vizesi var deyip, salıvermişler… Hiçbir şey yapılmayınca ve mahallelinin tedirginliği artınca, bize haber verdiler, ‘Derdimize çare olun’ dediler… Gittik, önce konuşmayı denedik, anlaşmak istedik, derdini öğrenmeye gayret ettik… Evi kontrol edelim dedik; taş, toprak yedik!.. Fotoğraf çektik diye, ne haddine ise fotoğraf makinesi ve telefonumuzdan görüntüleri silmemizi kaba bir tabirle istedi… Tabi ki onun borusu benim memleketimde, bana ötmedi, öttürmedik!.. Gerekeni yaptık, zabıta ve polisi devreye sokarak, buradan çıkarılmasını sağladık… Bundan sonraki süreçte ne olur bilemem ancak öğrenmek istediğim bazı şeyler var ilgililerinden…

Acık arabalar yan kaysa, ters girse maşallah hiç kaçırmıyor, cezaları şap diye yapıştırıyorsunuz… Bir aydır Keşan’da yaşayan ve pandemi döneminde ülkesi coronadan kırılan birinin maskesiz dolaşımına rastlamıyor ve nasıl buraya geldiğini irdelemiyorsunuz!.. Birilerinin metruk da olsa evini mesken tutuyor, kendine gayet güzel yaşam alanı hazırlıyor ve bununla da kalmayıp resmen sahipleniyor!.. Buna nasıl müsaade ediyorsunuz? Bir suç işlediğini idrak edemiyor musunuz?!

Vay anasını sayın seyirciler!.. Gözlemlediğim o ki, bu İspanyol yakında bu evin tapusunu alır(!), müteahhide verir(!) o da olmadı kendi yavaş yavaş katları çıkar, İspanya’daki eşinin dostunu toplar, sokağın adını da İspanyol sokağı yapar!.. Bu gidişle, benim memleketimde, bu kadar güvenlik zafiyeti varken, canı Türkiye çeken, gelir Keşan’a rahat rahat dolana dolana yaşar!..

Saygılar benden size, devlete yaranacağım diye cezalarla uğraşacağınıza acık gözünüzü açın da kim var kim yok bakın etrafa!.. Yakıtları özel keyfiniz için harcamayın, Keşan’da araçlara devriye yaptırın, yakıt yetmiyorsa da ‘yetmiyor’ deyip, takviye alın!..

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ