Reklam
Reklam

SANA SÖYLÜYORUM KIZIM SEN ANLA GELİNİM!..

Neşe Tosun
Neşe Tosun
  • 26.01.2025

Ben değil, yaşlı bir amca söyledi bunu, geçen hafta içinde tesadüfen bulunduğumuz bir kurumda… Hemen arkamdan girdi içeriye… Fatura ödemek için girmiştik, vezneler boştu ama herkesin başı öne eğikti!.. Öne eğik olunca, normal olarak insan bir iş yaptığını düşünüyor vezne görevlisinin… Ancak yaklaşınca işin akıllı telefon olduğu da anlaşılıyor!.. Diğer görevli de amcanın beklediğini fark edince ‘Buyurun gelin, alabilirim’ gibi bir cümle sarf etti… Amcam belli hem üzgün hem de dertliydi… Birden kelimler su gibi aktı dilinden… “Torun görmeye gidiyoruz, kız da torun da kafasını telefondan kaldırmıyor. Aynı odada otur otur çıt yok. Sohbeti geçtik, gözlerini görmeden kalkıp evimize dönüyoruz!” dedi sitemkâr bir dille… Aynı durumla kurumda da karşılaşınca amcamız, belli ki tepki vermek istedi ve bunu da ‘Sana söylüyorum kızım sen anla gelinim!’ misali bir taşlama yaparak dile getirdi…

Evet sevgili okurlarımız… Çoğunluğu resmi kurumlar olmak üzere özel sektörde de sık sık şahit olduğumuz manzaralardır bu tarz olaylar… Herkesin elinde telefon ve başı öne eğik!.. Kiminin işi gereği olsa da büyük çoğunluğun alışkanlıktan ziyade bağımlılık seviyesine ulaştı akıllı telefon ve tabletler… Daha konuşamadan tabletle tanışan çocuklar… Uyku haricinde zamanının %90’ını akılı telefonla geçiren gençler… Bir masa etrafında 4 kişinin düşünün ki, hepsinin başı öne eğik ve telefonla geçen zaman… Cenazelerinin defnedilişini bile fotoğraflayıp, sosyal medyada paylaşan zihniyet!… (O anda yakınını kaybetmenin acısının bile önüne geçebiliyor bu akıllı telefon ve devreye giriyor)

Yıllar önce daha kullanımın bu kadar yoğun olmadığı dönemlerde yazmıştım; özellikle resmi kurumlarda cep telefonlarının mesai saatleri içinde kullanımının yasaklanması gerektiğini… En azından resmi dairelerde halkın vergi vs.leri ile maaş alan personelin, ‘tüyü bitmemiş yetim hakkı’ da yemelerine engel olmak için bu yasağın getirilmesi gerektiğini… Ancak bırakın kısıtlamayı, daha da yoğunlaştı… Bir personelin yeterli olacağı kurumlara birer birer personel artışı getirildi… Mesai saatlerinin dörtte biri akıllı telefonlarda geçip işlere yetişilemediği bahaneleri üretilirken, artırılması ile birlikte daha da yetişilemez oldu!… Çünkü akıllı telefonlarda geçen süreler daha da uzadı!… Eskiden akıllı telefonlar yoktu, bir de klavyenin bir tuşuna basınca ekranda seceresinin döküldüğü bir imkan da yoktu… Ancak işler az personelle daha çabuk ilerliyordu… Şimdi ise son sistem teknoloji, ürkütsen sayılmayacak kadar personel ancak bugün git yarın gel!.. Ya da bekle bakalım, anasıyla konuşsun, danasıyla konuşsun, o arkadaşı ne paylaşmış, kim nereye gitmiş, kim neyi yemiş; sıra sana gelirse senin de işin olsun!..

Diyeceğim o ki; zararın neresinden dönülürse kârdır… İlgili kurumlar ilgili denetlemeleri yapsın, akıllı telefonların mesai saatleri içinde kullanımı kısıtlansın… Nihayetinde her kurumda sabit telefonlar da var acil durumlar için… Böylece herkes ‘acil’ durumun anlam ve ciddiyetine varır da ona göre davranır…

Saygılar benden size, amcamın dediği ‘Sana söylüyorum kızım sen anla gelinim’ sitemini dikkate almanız dileğiyle…

Miraç Kandilimizi de en içten dileklerimle kutlar; dualarımızın niyaz olmasını dilerim…

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ