Reklam
Reklam

YA KALDIRIN YA DALGALANDIRIN!

YA KALDIRIN YA DALGALANDIRIN!
  • 05.07.2021
Reklam

Mutfağımın, salonumun ve yatak odamın penceresinden dışarıya baktığımda, karşımda bir direk görürüm. Çocuk odasının penceresini açıp, başımı sola doğru çevirdiğimde de aynı direk gözümün önüne gelir.

Bu direk, Destek Kıtaları dediğimiz askeri birliğin hemen yamacındaki tepenin

üzerindedir. Sakın ha; sana ne direkten, bırak konulduğu yerde dursun, bir zararı mı var demeyin. Hattâ, elalemin direğinden sana ne de demeyin.

Bu direk; Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yerleşim yerinin hemen bitişiğindeki bir tepede

yükselen alelade bir direk değil, kanımızın rengi, canımızın dengi bayrak direğidir. Üzerine bayrak takıldığında; kilometrelerce uzaktan da görünür.

Mehmet Akif, İstiklal Marşımızın ilk iki dizesinde ne demiş? “Korkma, sönmez

bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”

Sözün özü: Türkiye’de en son ocak sönmeden, yüzen al sancak da sönmeyecek diyor.

Türkiye’de tahmini, 20-21 milyon ocak (hane) var. 8-9 aydır bu direkte al sancak

yüzmüyor, yüzemiyor. 20-21 milyon ocağı, (haneyi) nereden mi çıkardım? (TÜİK) Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2011 yılında Türkiye’de 19 milyon 481 bin 678 hane varmış. Geniş aile tipi yavaş-yavaş tarihe karıştığı için böyle bir tahminde bulundum.

O direkte, yıllardır bir al sancak yüzüyordu. Her sabah uyandığımda büyük boy Türk

Bayrağının nazlı-nazlı süzülüşünü zevkle izliyordum.

2020 yılı Mayıs ayının ikinci haftasıydı. Günlerdir o direkte al bayrağımız maalesef

dalgalanmıyordu. 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı yaklaşıyordu.

Keşan Belediyesi Beyaz Masa 153 numaralı telefonunu aradım ve durumu anlattım. 1-2 saat içinde bayrak yerine takılmış, telefonuma dönülüp bilgi verilmiş, ben de kendilerine teşekkür etmiştim.

Birkaç ay geçmeden bayrak yine yerinde yoktu. Aynı numarayı tekrar aradım. Yine

kısa sürede bayrak takıldı, bana dönüldü ve ben de yine teşekkür ettim.

Yanlış hatırlamıyorsam, Kasım ayında bayrak yine yerinde yoktu. Gazetecilikle

ilgilenen bir arkadaşı aradım ve konuyu yazmasını istedim. Yanıtı şuydu: “Bayraklar

rüzgârdan çok çabuk yıprandığı için kış aylarında takılmayacak, Nisan ayında

takılacakmış.”

Nisan, Mayıs, Haziran geldi geçti, al bayrağım hala yerinde yok. Direk mahzun, ben

mahzun. Al eline kalemi, yaz bayrağın başına geleni, dedim ve yazdım.

Bu bayrağın bedeli; Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da atalarımızın kanlarıyla, canlarıyla ödenmiş, biz gelecek kuşaklara emanet edilmiştir. Bu direkteki bayrak, her ay yıpransa bile, buraya yılda 12 bayrak takılabilir. Gerçekte böyle bir karar alındıysa, bu, o kararı alanların ayıbıdır. Keşan Halkı yılda değil 12 bayrak, 12 bin bayrak bile alıp ilgili yerlere verecek güçtedir.

Sözün özü: Etkili, yetkili, sorumlu her kim ise diyorum ki: “Ya o direği oradan kaldırın ya da o direkte ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırın.”

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ