DOÇEK ISTRANCA YÜRÜYÜŞÜNDE

Keşan Doğa Çevre ve Kültür Derneği (DOÇEK) yaptığı yazılı açıklamada, Trakya’nın dört bir yanında olduğu gibi Istrancaların üzerinde de her geçen gün daha da artan ve onun doğal yapısına göz koyan baskılar sözkonusu olduğunu belirterek, Keşan DOÇEK olarak onun bu can çekişmesine bir yudum da olsa can suyu olabilmek amacıyla ıssız patikalarında, ormanlarının derinliklerinde, sularında, dağında adımlayacaklarını ifade etti.

DOÇEK’ten yapılan açıklamada, şunlar ifade edildi: “Bir ormanın nefes alışına, bir suyun akışına, bir yaprağın düşüşüne, rüzgara, yağmura, güneşe, buluta ve onların bize aktardıklarına şahit olacağız.

Amacımız sesi çıkmayan, dili olmayan ve fakat parçası olduğumuz doğanın sesine kulak verip bunu yaşadığımız dünyaya, çevremize anlatmak, aktarmak, elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce onların sesi olabilmek.

Yola çıkıyoruz, çünkü yola çıkmanın, yolda olmanın yaşamın şah damarı olduğunu biliyoruz.

Sırtımızda kamp yükümüz, yüreğimizde bizi doğaya sımsıkı  bağlayan sevdamız ve her birimizi sıkı bir takım haline getiren DOÇEK ruhumuzla ve her daim ardımıza Büyük DOÇEK Ailesinin o bitmeyen coşku ve enerjisini  alarak derelerin, suların ağaçların sesine katılacağız.

Biliyor ve inanıyoruz ki dağların, ormanların, derelerin, suların sessizliği bizlerin çığlığı olacaktır.

8 kişilik bir yürüyüş ekibiyle ve kamp yükümüzle birlikte hava durumu yağmur göstermesine rağmen sadece Balaban Köyü dışında hiç bir lojistik nokta kullanmadan yaklaşık 80 kilometrelik bir güzergahta yürüyecek, ormanların, derelerin sessiz çığlığına ortak olacağız

4 gün sürmesi planlanan faaliyette yürüyüş güzergahımız Pınarhisar ilçesine bağlı Evciler Köyünden başlayacak ve Trakya’nın en yüksek noktası olan Mahya Dağına çıktıktan sonra Balaban köyünde verilecek ilk akşam molası ardından ikinci gün Zindandere Şelalelerine gidilecek ve sonraki gün İğneada’ya inilecek, faaliyet ülkemizin en nadide bölgelerinden olan Longozlarda son bulacaktır.”

DOÇEK Başkanı Hakan Eşme de, “Istranca Yürüyüşü” adını verdikleri etkinliğin; Bekir Özdemir, Birol Kırman, Fatih Duman, Gökhan Yumuşak, Gürel Serin, Hakan Eşme, Metin Bali ve Mustafa Deniz‘den oluşan 8 kişilik deneyimli bir ekipten oluştuğunu bildirerek, “Bu ekiple birlikte dağların, derelerin, ormanların sessizliğini, Trakya’nın dört bir yanında FSRU Limanı, Termik ve Nükleer Santraller, taş ocakları, orman tahribatları gibi doğal ortamı ve yaşamı geriye dönüşü imkansız şekilde bozmaya çalışan arayışlara karşı olduğumuzu bir kez daha doğada dile getireceğiz.  Saros Körfezi’nden Istrancalara ve oradan da Karadeniz’e kadar bu ses susmayacak, havanın yağışlı olduğunu bilerek, Istrancalar demek, su demektir düşüncesiyle yola çıkıyoruz.” dedi.