GENELİN, YEREL SEÇİME ETKİSİ

Seçime çok az kaldı ve ortalık yine toz duman. Muhalefet haklı olarak ekonomi üzerinden gündem belirlemeye çalışırken, iktidar kanadı yine algı üzerinden seçmeni etkilemeye çalışıyor.

Ancak gün geçmiyor ki iktidar kanadının hataları, yanlışları ve suistimalleri bir bir ortaya dökülüyor ve örtbas etmek için bin takla atıyorlar.

Dünya gündemi bir yandan iktidarı vuruyor ekonomi bir yandan .Yetmiyor AKP adaylarının mal varlıkları inanın dudak uçuklatıyor. Tek tek olaylara bakalım ve ondan sonra gelişen olayların yerel seçimi nasıl etkilediğini görelim.

DÜNYA OLAYLARI;

Sanırım ilk sırada Gazze gelir bu konuda. İktidarın handikapları neler, bakalım. Bir yandan Gazze derken, Filistin yalanına başvuruyorlar. Oysaki Hamas Filistin’i temsil etmiyor. Filistin’in resmi bir hükümeti var ve AKP onlarla pek fazla temas kurmuyor. Hamas’ı İslam ülkeleri dahil neredeyse tüm dünya ‘terör örgütü’ olarak lanse ediyor ancak AKP mücahit örgütü diyor. Ama Erdoğan Arap ülkeleri ile temasa geçtiğinde Hamas’ı pek savunamıyor. Hatta uluslararası alanda da Hamas’ın pek yanında değil. Birleşmiş Milletler nezdinde ki girişimlerde ortalıkta görünmüyor. Hamas’a yardım çığlıkları atarken içerde bir tır yardımı bile ulaştıramıyor. İsrail’in izni olmadan bölgeye el çantası dahi sokulamıyor. Bir tek ABD paraşütle yardım gönderiyor. Peki AKP ne yapıyor? Her gün neredeyse 6 gemi, İsrail’in yiyecek içecek ve inşaat için gerekli malzemeleri İsrail’e gönderiyor. Mitinglerde yandaşları bu konuda hayli tepkili ama umursamıyor bile.

İkinci olarak ülke imajımız; son yapılan ülke mutluluk anketlerinde dünyada mutlu 98’nci ülke olmuşuz. Yani dünyada 97 ülke bizden çok daha mutlu ve huzurlu.

Üçüncü olarak enflasyona baktığımızda tüm Avrupa’da ülkelerin yaşadığı enflasyonu toplasak bile toplamı bizde yaşanan enflasyonu yakalayamıyor. Ekonominin ipi öyle kaçmış ki ellerinde toparlayacak ne kadroları nede bilgileri var. IMF programı uyguluyorlar güya çaktırmadan ama mali disiplin için gerekli olan döviz girdisi ellerinde yok, bulamıyorlar. Dünya finans çevreleri yaşanan hukuk dışılıklar yüzünden güvenmiyor. Savaş yaşanan ülkelerde bile enflasyon %15’i geçemiyor.

İÇERDE YAŞANAN ADAY OLUMSUZLUKLARI;

İlk sıraya ben büyük şehirlerde çıkardıkları adayların handikapları olarak bakıyorum. Arkadaş Murat Kurum’u aday çıkartıyorsun ama daha İliç faciasının izleri silinmemiş. Kurumun ÇED raporlarında ve maden sahası genişletme izinlerindeki imzaları ortada. Kurumun ifade vermesi gereken bir olduğu malum.Çevre Bakanı olarak gerek imar afları gerekse kentsel dönüşüm ve TOKİ olaylarındaki yarattığı mağduriyetler her gittiği yerde tepkili insanların protestolarını Kurum bertaraf edecek kapasitede değil. Birde İstanbul’un ilçelerini dahi bilmemesi karıştırması alay konusu.

Ya  Ankara’ya ne demeli. Keçiören belediye başkanını hiç araştırmadan sadece oldukça zengin diye aday yapmanın mantığı nerede? Adam doğru dürüst vergi bile vermemiş araştırmalara göre. Arsa tarla ve evlerinin sayısına her gün yeni sayılar ekleniyor. En son Antalya’da da 600 evi çıktığı söyleniyor. Önce inkar etti sonra kabullendi gibi. Babasının kantar memuru olması onun babadan kalma mal varlığı söylenin de yerle bir etti.

Bunlar büyük adaylar ya diğerleri tek tek yazsak sanırım sayfalar yetmez. Mesela İZMİR MARŞI bu ulusun 90 yıldır ağzından düşmeyen marş. Torbalı adayı bu marş siyasi diyebiliyor ve çaldırtmıyor. Arkadaş AKP daha dünyada yokken o aday bile bu marşı kesin söylemiştir. Bağımsızlığımızı çok canlı olarak anlatan ve milli duygularımızı kamçılayan coşturan bir marştan rahatsız olmak ta ne?

Peki Şanlı Urfa da UNİCEF’in depremzedeler için gönderdiği yardım battaniyelerin dağıtılmadığının ortaya çıkması ve bunların seçim yardımı olarak halka verilmesi tam bir skandal. Ya zaten depremde halka 3 gün ulaşmamaktan dolayı sabıkalısınız, depremin gerçek rakamlarını paylaşamamanın sıkıntısını yaşıyoruz, toplanan yardım paralarını nereye ve nasıl dağıtıldığı açıklayamıyorsunuz, neden bu olaylara engel olmuyor olamıyorsunuz. Ya İstanbul’da belediyeden kestiğiniz parayla yapılan metroyu sanki şahsi malınız gibi sunup ‘kaptırmayın’ nasıl dersiniz ve nasıl sahiplenirsiniz.?

KISSADAN HİSSE;

İpin ucu kaçmış ve artık bu ülkeye bir şey veremediği ve/veya veremeyeceği kesin olan bir hükümetin, ekonomiyi veya siyasi olumsuzlukları gizleyerek imaj ve doğru olmayan algılar yaratarak başarılı olması beklenemez. Zaten belediyelerde çökmüşsünüz. 2003 seçiminde 1756 civarında belediyeniz 2018 seçimlerinde 586’lara gerilemiş. Yani siz 1200 civarında belediyenizi kaybetmişsiniz. Ve en önemlisi neredeyse tüm büyük şehirleri de kaybetmişsiniz.

Artan ekonomik bunalım, siyasi bunalım ve hukuki bunalım kesinlikle yerel seçimleri etkileyecektir diye düşünüyorum. Milli duygularını kaybetmiş, yaşanan enflasyonun artık hiper enflasyona gittiğini göremeyen, parası sömürge ülkelerin parasından bile değersiz olan, hukuksuzlukların sıradan olaylar olduğu bir dönem, yerel seçimleri kesinlikle çok etkileyecektir.

Artık petrol bulduk, doğal gaz bulduk söylemlerinin altını bile dolduramıyorsunuz. Zaten çokta doğruyu söylemiyorsunuz. Her önüne geleni terörist diye suçlama dönemi de bitti çünkü halk onu da anladı. Dış güçler tükendi. Beka sorunumuzun artık bu hükümetin yerine daha bilgili, gerçekçi ve dünya ile barışık, halkını birbirine düşman etmeyen birilerinin gelmesi gerektiği ortaya çıktı.

Ve bana göre 1 Nisan çok şeylere gebe. Ekonomik olarak zor ama çok zor günlerin geleceği tüm ekonomistlerce zaten dillendiriliyor. Buna Anayasayı kendi çıkarları uğruna dönüştürme çabalarını ekleyeceğiz, yetmeyecek okullara kadar sokulan cumhuriyet düşmanı tarikatların azgınlaşması da eklenince…Vay ülkemin haline.

ZOR GÜNLER GELİYOR ZOR. ALAH BU KÖTÜ GÜNLERİ BU ÜLKEYE BİR DAHA YAŞATMASIN…