Reklam
Reklam

TV KANALLARININ İHANETİ, SİYASET BİLİMCİLER VE POPULİST CHP’LİLER

Ulaş Demiray
Ulaş Demiray
  • 03.10.2023

Uzun bir süredir haber ve tartışma programlarını izlememeye çalışıyorum. Çünkü programların birçoğu iğrenç bir şekilde sadece reyting hesapları göz önüne alınarak yapılıyor. Bu işin en kolay, en risksiz yolu da “Günah keçisi” yerine konulan CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na saldırılarak gerçekleşiyor. Abuk subuk konular temcit pilavı gibi dönüp dolaşıp sofraya getiriliyor. “Zoom ‘da var mıydın, yok muydun? 39 MV verilirken sana soruldu mu?  39 çok mu az mı? Ümit Özdağ’a verilen tavizlerden haberin var mıydı, yok muydu?” Konular bunlar… Yahu emekliler ölüme terk edilmiş, orta sınıf yok edilmeye devam ediliyor, ev sahipleri ile kiracılar gırtlak gırtlağa gelmiş, AKP iktidarı ekonomide  kendi beceriksizliğinin, bilgisizliğinin, kendi vurdum duymazlığının bedelini halka ödetiyor; bizim sol TV’ler sol yorumcular bunları duymazdan gelip  “CHP batıyor mu, Kılıçdaroğlu gidiyor mu, gitmiyor mu?” Saatlerce bunu tartışıyor. DEĞİŞİM olacaksa TV kanalları da daha cesur, daha adil, daha demokrat kişilere devredilmeli.

***

CHP’e ne kadar saldırılır ve seçmen kafası ne kadar karıştırılırsa reyting o kadar yükseleceği için, sıfatı “Siyaset Bilimci” olan ne kadar hokkabaz varsa ekrana çıkarılıp CHP’ye hakaret etmesine fırsat veriliyor. Ömründe hiçbir partinin kapısından içeri girmemiş, bir partiye üye olmamış, tüzüğünü okumamış, okusa da anlamamış hasbel kader bir okul bitirmiş kişiler bunlar. Sokakta bulunup doğru bu malum TV kanallarına çağırılmış “Siyaset Bilimci”ler 40 yıldır siyasetin içinde yoğrulmuş kişilere, 100 yıllık partiye hesap sormak ve akıl vermek konusunda yarışıyorlar.

CHP, bu sorumsuz, arsız TV kanalları ve bu haddini bilmez yorumcular eliyle yerden yere vuruluyor. Tüketiliyor. Sanki “Kılıçdaroğlu öncesinde CHP hep seçim kazanıyormuş da Kılıçdaroğlu geldiğinden bu yana her seçimi kaybediyormuş” gibi haysiyetsiz bir tavırla haysiyet cellatlığı yapılıyor.. BAYKAL döneminde CHP’nin baraj altında kaldığını, ondan önceki seçimlerde sadece %4 oranında oy alabildiğini, Ankara’nın İstanbul’un yine Baykal CHP’sinin inadı yüzünden çok az farklarla Tayip Erdoğan’a, İ. Melih Gökçek’e armağan edildiğini görmezden, duymazdan geliyorlar.

***

Bu TV programlarına katılan CHP yetkilileri de Kılıçdaroğlu’nun bu uyduruk hatalarını peşinen kabul ederek TV kanallarının reyting çabalarına çanak tutuyorlar.  “Benim haberim yoktu” ya da “MYK’da vardım ama oy hakkımız yoktu” “Ben Ekmeleddin’e de karşıydım” “Bilmiyordum. Bilsem karşı çıkardım” gibi korkak ve populist çıkışlarla bu cellatların işlerini kolaylaştırırken hiç utanmıyorlar. KK’na, kendilerinin altılı masa ve seçim sürecinde tam yetki verdiklerini gizlemeye çalışıyorlar. KK’nu sırtlanların, çakalların, akbabaların arenasına atarken CHP’nin de bu meymenetsizler eliyle tüketilmesine seyirci kalıyorlar. Bunlar CHP tükenirse kendilerinin de tükeneceğini bile anlayamayacak kadar zavallılar…

***

Evet… Kılıçdaroğlu seçim günü hemen istifa etmeli bu aşağılık tiyatoya izin vermemeliydi. Bence şahsi olarak tek kusuru budur. İstifa etmesi kendisi için iyi olurdu da acaba parti için iyi olur muydu?  Sanmıyorum. İMAMOĞLU o havada “Genel Başkan” seçilirdi ve İstanbul şimdiden AKP’ye kendi elimizle teslim edilmiş olurdu. Adam değişirdi ama parti değişmezdi.. “Kurumsal Değişim” beklentisi olanlar, “Gelmez ayın son çarşambasını” çok beklerlerdi.

Şimdi hiç yoksa “Demokratik bir Tüzük” beklentimiz var..

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ