Reklam
Reklam

ALMADAN VERMEK ALLAH’A; VERMEDEN ALMAK AKP’YE MAHSUSTUR

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 09.01.2022

Bir akrabamın yılbaşı iletisinde, gözleri, Hazine ve Maliye Bakanı’mızın gözleri gibi parlayan kedi resminin üzerinde: “Sevgili 2022. Gelmeden önce COVID-19 testini yaptır. Ateşini ölçtür. HES kodunu al, edebinle gel, edebinle git! Adamı HASTA etme” yazıyordu. 2021 yılının son 10 günü ile 2022’nin ilk haftasında ekonomide yaşanan hastalıklar, COVID-19 salgınını gölgede bıraktı.
İktidar kanadından, yazılı ve görsel basına yansıyan güzellemeleri okumaya ne dersiniz?

            Önce, “ekonominin kitabını yazdık” demişlerdi. Son iki haftada yaşananlar, ekonomi kitabında yanlışın bir değil, bin değil, tamamının yanlış olduğunun göstergesidir.
“Vatandaşı enflasyona ezdirmedik” diyorlar. Önce asgari ücretliye %50,5, yılbaşından sonra da memur ve emeklilere; %25,5 ve %30,5 oranında artış yaptılar. Bundan daha aşağısına geçinilemez denilen asgari ücret; 4,253 lira iken, 1,500 TL’lik emekli maaşını 2,500 TL’ye yükselttiler.
Devletin resmi kurumu TÜİK üretici enflasyonunu %80, tüketici enflasyonunu da %36 olarak açıkladı. Aradaki fark %44. Bu farkın anlamı; ya çiftçi, esnaf, sanayici zararına satış yapıyor ya da TÜİK yalan söylüyor demektir. Bu arada, yılbaşı gecesi iğneden ipliğe yapılan zamlar, henüz enflasyon rakamlarına yansımış değildir. Onun kokusu, önümüzdeki aylarda çıkacaktır. 7 TL’lik dolar 14 lira olmuşsa, enflasyon; %100 demektir. Çünkü her şeyimiz, dolarak endekslidir.
Vatandaşın enflasyona ezdirilip ezdirilmediğini size, Keşan’dan bir örnekle açıklayabilirim. Keşan yerel medyasında, yıllarca, birçok haberin yanında hırsızlık haberlerini de okuyorduk. Hırsızlar genelde, yükte hafif, pahada ağır, para, altın, bilezik, döviz, radyo, pikap, bilgisayar gibi malzemeler çalıp kaçarlardı. Artık girdikleri evlerde bunları bulamıyorlar ki, işin şeklini değiştirmişler. Gazetemiz sahibi ve köşe yazarı Neşe Tosun kardeşimizin son köşe yazısına göre hırsızlar, evlerin kapısına at arabasını dayayıp, cam, kapı, kiremit götürmeye başlamışlar. Demek ki enflasyon, ev sahipleri ile beraber, hırsızları da çarpmış.

            “Kurdaki köpük, bir günde gitti” diyorlar. Bildiğiniz gibi 20 Aralık gecesi dolar 18 TL’yi geçince, Merkez Bankası müdahalesi ve bir yandan da “Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı” kararıyla, gecenin sabahında dolar kuru 11 liraya düştü. Yılbaşında 7 TL civarında olan doları, 18 TL’ye çıkarıp 11 TL’ye çekmek, insana ölümü gösterip, sıtmaya razı etmektir. Dolar şu anda yine 14 TL seviyelerinde, yani köpük gitmiş değil. Doların köpüğü gitmemekle beraber, elektrik, doğal gaz, akaryakıt, bazı harçlar ile etiketlerin üzerinde oluşan köpüğü ne yapacaksınız? O ne zaman gidecek?
“Marketlere, fahiş fiyatlar için denetçi göndereceğiz” diyorlar. Soruyorum,  aşağıdaki fahiş fiyatı kim denetleyecek? 17 yıldır elektrik, doğal gaz, su, telefon faturasını saklayan elektrik mühendisi Semih Bey’in 225,903 kWh’lık elektrik faturasının 2021 yılı tutarı; 206,88 TL, 2022 yılı kademeli tarifeye göre  tutarı: 434,20 TL olmuş. Yani, %110 zam. Hadi denetleyin bakalım.
“Bizim paramız bellidir, o da Türk Lirası’dır ve biz Türk Lirası’nı yedirmeyeceğiz. Altın ve dövizlerinizi TL’ye çevirin” diyorlar. Yahu kardeşim, yıllardır yap-işlet-devret modeliyle yapılan tüm yatırımların, dolar karşılığı yapıldığını cümle alem biliyor. Uyuşmazlık mahkemeleri de Londra’da. Vatandaşın TL mevduatına bile dolar kuru üzerinden faiz öderken, Bizim paramı TL’dir diyemezsiniz.

            “Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla temelli büyüme sürecine sokarak, ekonomide tarihi bir dönüşümü başlattık” diyorlar. Yatırımın getirisi olması gerekir. Şu an yapılanların bazıları yıllar  sonra bizim olacak, bazılarına ömür boyu para ödeyeceğiz. İşsizlik, %15’lerde seyrediyorsa, istihdamdan söz edemezsiniz. Üretim ve ihracatın %70’i ithalata dayanıyorsa, cari  fazla vermeniz imkansızdır. 2021 ithalat: 271,3 milyar dolar, ihracat: 225,4 milyar dolar.
“İBB’de teröristler var, İmamoğlu görevden alınsın” diyorlar. Teröristi müfettişler değil, emniyet araştırır ve gereğini yapar. 15 Temmuz sonrası siyaset kurumu hariç!!! binlerce kişi terörist diye  tutuklandı veya kurumlarından uzaklaştırıldı. Hiç bir kurumun başındaki yetkili görevinden alındı mı? O zaman o kurumların başındakiler suçlu değilse, İmamoğlu niye suçlu oluyor?
Erdoğan muhalefete: “Utanmadan sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş. Bizler Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katar, gideceğiniz yere kadar kovalarız” demiş. Bu söyleme hiç bir yorum yapmayıp, 15 Temmuz gecesi KOVALANANLAR kim di, KOVALAYANLAR kimler di, diye soracağım. Yorum sizin.
Artık yazı başlığına gel mi diyorsunuz. Sorunlar ve yazılacaklar o kadar çok ki, gelemiyorum. Allah, yarattığı canlılar için karşılık beklemeden, yaşamları gereği lazım olan nimetlerini de vermiştir.
AKP İktidarı, asgari ücretliye de, memur ve emekliye de belli oranlarda ücret artışı getirdi. Memur ve emekliler Ocak ayı içinde, işçiler de ay sonunda paralarına kavuşacak, henüz ele geçen bir para yok. Ama aynı AKP, asgari ücretin açıklandığı gece ve yeni yılla birlikte iğneden ipliğe yaptığı zamlarla, ücretlere yapılan artışın belki de tamamına yakınını, parayı vermeden geri aldı.
Başlıkta: “Almadan vermek Allah’a; vermeden almak AKP’ye mahsustur” dedik ya. Daha ne bekliyordunuz. İşçiye zam; senede 1 gün, memur ve emekliye 2 gün, etiketlere zam; HER GÜN.
Saygılarımla. 09.01.2022  Mehmet USLU– Emekli öğretmen

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ