Reklam
Reklam

BEŞ GÜNÜN ZARARI BENDEN, BEŞ YILIN KARARI SİZDEN

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 26.06.2022

Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe.
Geçen hafta sonu Pazar gününden Perşembe gününe kadar Tekirdağ’daydım. 2018 yılında, Tekirdağ Devlet Hastanesinde, idrar yolundaki taş nedeniyle ameliyat olmuş, altı ayda bir kontrollere gidiyordum. COVID-19 salgını nedeniyle bir buçuk yıldır kontrolleri aksatmıştım. Pazar günü, Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi yoğun bakım servisinde hemşire olarak çalışan kızımın aracıyla Tekirdağ’a gittik.

            Beş günün zararını anlatmadan, AKP’nin reform dediği sağlık sisteminden söz edeceğim.
Öncelikle, bu şehir hastanesine neden bu adın verildiğini anlamış değilim. Adı geçen kişi; Milli Selamet Partisinden Milletvekili olmuş, (Kayseri Mv.-İstanbul Mv.) Çalışma Bakanlığı yapmış, siyasi bir kişilik. 12 Eylül 1980 sonrası tutuklanıp yargılanmış, aklanmış. Asıl konumuz bu değil.
Hastane,  Tekirdağ şehir merkezinin dışında, ama uzakta değil. Mesela; şehrin Hürriyet Mahallesi ile hastane arasında sadece bir duble yol var. Ama hastaneye ulaşmak mesele.
Hastane pırıl, pırıl temiz. Kontrol sırasında tüm personelden yakınlık görüyorum. Doktorumun detaylı kontrolü de mükemmel. Biri sistoskopi cihazı ile olmak üzere iki ayrı bölümde muayenemi yaptıktan sonra; “her şey normal” deyip, bir yıl sonra kontrole çağırdı. Kızım da,  çalıştığı kurumdan  memnun. “Her türlü ameliyatı yapabilecek doktor kadromuz var” dedi. Tek sorun ulaşım.
‘Hürriyet Mahallesi ile hastane arasında bir duble yol var.’ dedim. Ne kadar yakın değil mi? Ama kazın ayağı öyle değil. Kızımın oturduğu ev ile hastane arasında da kuşbakışı, bir buçuk, iki kilometre kadar bir mesafe var. Ama kızım hastaneye ulaşmak için aracıyla kaç kilometre yol yaptı, biliyor musunuz? Tam 7 kilometre. Yanlış okumadınız, yedi kilometre. Bu sağlık tesisi için milyarlarca lira harcama yapılmış, ama ulaşımı düşünülmemiş. Muratlı Caddesi’nde oturmuyorsanız, bir araçla terminale gidiyor,  oradan kalkan ikinci bir araçla hastaneye gitmek zorundasınız. Bu hatta, sadece büyükşehir belediyesi toplu taşıma araçları çalışıyor. Hastaneye minibüsle ulaşım yok.

            Doluluk oranının %67 olduğu bir dönemde Keşan’a da milyonlarca lira harcanarak bir hastane yapıldı. Ulaşımı pek fazla sorun değil. Ama geceleri saat 22.30 sonrası ulaşım taksi ile yapılabiliyor. Onun da doktor sorunu var. Birçok branşta kadrolu doktor bulunmazken, bazı branşlar da Edirne’den belirli günlerde gelen doktorlar tarafından doldurulmakta. Keşan Devlet Hastanesi adeta bir  bölge hastanesi. Bu kadar boş doktor kadrosu olması normal bir durum olmasa gerek, diye düşünüyorum.
Gelelim beş günün zararına:
Pazar günü gittiğim Tekirdağ’dan Perşembe günü Keşan’a döndüğümü yazmıştım. Yol ücreti bir buçuk yıl önce kişi başı 20 TL idi. Doblo denilen  araca binip ücreti sorduğumda, kaptan; kişi başı 60 TL olduğunu söyledi. Akaryakıta hergün zam yapılırsa, olacağı budur dedim. Adıma zarar yazan
olaylar, terminalde doblodan inince başladı.
Keşan’da geçen hafta, şehiriçi minibüs ücretleri siviller için 4,5 lira idi. Araç sürücüsüne 10 lira uzattım, “iki kişi” dedim ve bana vereceği bir lirayı beklemeye başladım. Sürücü arkadaş; “abi  4 lira daha vereceksiniz” dedi. Kafamı kaldırıp fiyat tabelasına baktığımda ücret; 7 lira yazıyordu.
Saat 14.30 sıraları eve geldim ve biraz sonra, sürekli ekmek aldığım mahalledeki markete gittim. Terminalde minübüs ücreti ödeme sırasında yaşadığım şaşkınlığı bu defa da markette yaşadım. Marketten genelde, 3’er adet tam buğday ekmeği alıyorum. Adı geçen ekmek geçen hafta 8 TL idi.  Ekmek dolabında, bir tane tam buğday ekmeği vardı. Onu aldım ve kasaya yönelip 10 lirayı uzatarak, bana göre 2 TL para üzeri beklemeye başlamıştım ki, market sahibi; “hocam 2 TL daha vereceksiniz” dedi. Bizim 8 liralık ekmek 12 lira olmuş.
Ayaküstü kısacık bir hesap yaptım. Keşan’da bulunmadığım beş gün içinde şehiriçi ulaşıma ortalama %60,  ekmeğe %50 zam yapılmıştı. Hiç şüphesiz ki, ulaşım ve ekmek; yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Aynı artışlar ülkemin belki de tamamında olmakla beraber, Keşan’da olmadığım 5 gün içinde, harcamalarımın biri %60, diğeri %50 artmış, sözün kısası;  benim zararım söz konusu idi.
Keşan’da bulunmadığım 5 gün içinde uğradığım zararı; elimin erdiği, dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. AKP İktidarı’nın 2023 yılında, bir 5 yıllık daha iktidar olma isteğinin onama kararını da size bırakıyorum.
Saygılarımla. 25.06.2022 Mehmet Uslu– Emekli öğretmen

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ