Reklam
Reklam

BİR DE GÖZLERİMİ AÇIYORUM

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 01.05.2022

Her sabah olduğu gibi  saat: 10.00-11.00 arası bilgisayarımın başına geçiyorum. İlk işim, gazetelere göz gezdirmek. İnternetten, iktidar  muhalifi bir gazetenin  ana sayfasını açıyorum. 8 sütuna kocaman harflerle: “HOŞGELDİN 2023” yazıyor.
Ana sayfadaki, SON DAKİKA HABERLERİ bölümüne giriyorum. İlk haber başlığı: “Enerjide dışa bağımlılık sona erdi” yazıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: “Akdeniz’in doğusundan, Karadeniz’in batısından 84 milyona selam olsun” diyor. Akdeniz’in doğusunda bulunan sahadan çıkarılan petrol sondaj kuyularından fışkırmaya, Karadeniz’in batısında bulunan doğal gaz da deniz dibine döşenen borulardan karaya doğru akmaya başlamış. Her seçim öncesi yurdumun çeşitli yörelerinde bulunan petrol ve doğal gazla birlikte, yurtdışı bağımlılığımız bir şekilde sona ermiş. Artık ne İran’a ne Rusya’ya, ne Irak’a  ne de Ukrayna’ya muhtaç değilmişiz.


İkinci haber başlığı: “Çin Seddi’nin pabucu dama atıldı” şeklinde. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’mız: “Günümüzü aydınlatan güneşin, gecemizi aydınlatan ay ve yıldızların olduğu uzaydan Türkiye’me iyi akşamlar. Kendi uydumuzla, uzaya ilk giden ekibin içinde ben de varım. Daha önce uzaydan insan gözüyle sadece Çin Seddi görülüyordu. Artık; bizim 60 bin kişilik Çamlıca Cami’miz ile 1915 Çanakkale Köprü’müz de görülüyor” diyor.
Bundan böyle; otoyol, köprü ve Marmaray’dan geçiş ücreti alınmayacakmış.  Bakan: “Bu yatırımlar, vatandaşın vergileriyle yapılıyor, ayrıca geçiş ücreti almak doğru değil” demiş. 31 Mart’ta OGS kaldırılmıştı, şimdi HGS de kaldırılarak, ulaşım güzergâhlarının başına birer kumbara koyulacak, herkes gönlünden ne koparsa kumbaraya atacak, sadece bu tesislerin onarım gideri karşılanmaya çalışılacakmış. Yap-işlet-devret modeli de  artık devre dışı bırakılacakmış.
Rusya-Ukrayna Savaşı, dünya gündeminden bir-iki haber başlığından sonra bir başka haber başlığı: “Çiftçi  yuvaya döndü” yazıyor. Tarım ve Orman Bakanı’mız. “Bize, altının sarısı değil, buğdayın sarısı yeter” diyor. Bundan böyle; ormanlarımız, zeytinlik alanlarımız, ovalarımız, yaylalarımız, plâtolarımız, sit alanlarımız; ne ranta, ne imara, ne  maden aramalarına açılmayacakmış. Şehirde umduğunu bulamayan çiftçi köyüne dönmeye başlamış. Tarım Bakanı: “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Binali Yıldırım’ın dediği gibi, ekin, deliler gibi ekin, ekmek sizden, destek bizden” demiş. Çiftçinin her türlü girdisinden alınan KDV ve ÖTV kaldırılacak, ürün fiyatları ekimden önce açıklanacak, alımlarda peşin ödeme yapılacakmış. Hayvancılığın geliştirilmesine önem verilecek, artık yurt dışından ne saman, ne de hayvan ithal edilmeyecekmiş.


Birkaç spor ve magazin haberini  atlayıp, aynı gazetenin, “Çarşı, her şeye karşı” muhalif yazarlar köşesini açıyorum. Hepsi, ağız birliği etmiş, yukarıdaki haberlerden esinlenip, iktidara karşı yaptıkları acımasız eleştirilerden pişman olmuşçasına “ÖZÜR” yazıları kaleme almışlar. Ben de, geçen hafta; “HEDEF 2023 TUTMAZSA başlıklı bir eleştiri yazısı yazmıştım, acaba özür dilesem mi” dedim. Sonra karar veririm deyip, saat 13.00’da muhalif bir TV’de öğle  haberlerini açıyorum.
Ekranda, ışıldayan gözleriyle Hazine ve Maliye Bakan’ımız. Ekranın altında: “Ekonomide mucize: Türkiye Ekonomi Modeli” yazıyor. Sayın Bakan: “Ekonomiyi gözlerimden okuyun” diyor. “Enflasyon için %5’e düşüreceğiz sözü vermiştik, %5’e değil, %0,5’e düşürdük. Fiyatlar tepetaklak, üretici de,  tüketici de şen şakrak, davullar çalıyor, vatandaş sevincinden oynuyor” dedikten sonra,  “faizi sıfırladık, enflasyonun belini kırdık, ihracatımız rekor kırarken, ithalatı azalttık” diye konuşuyor, gözleri, daha bir ışıldıyor.
Rusya-Ukrayna savaşı haberinden sonra ekranlara Milli Savunma Bakanı çıkıyor. Ekranın altında: “İstemiyoruz, biz bize yeteriz” yazıyor. Bakan, yurt içi ve yurt dışı terör operasyonlarından söz ettikten sonra: “Ne Rusya’nın S400’lerini, ne de ABD’nin F16’sı ile F35’lerini  istemiyoruz. İHA’larımız, SİHA’larımız, yerli tanklarımız, yerli uçaklarımız bize yeter” diyor.
Bir şehidin cenaze töreninden sonra ekranlara İçişleri Bakanı geliyor. “Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar alan vekili söyleyemediğim için, muhtarlara; metruk binaları yıkın, yargının yıkım kararı arkadan gelsin dediğim için, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, İngiliz Elçisi ile gittiği balıkçı yemeğinin MOBESE görüntülerini  veremediğim için; herkesten, özür dilerim” diyor. “Kim ki, Cumhuriyet’in kanunlarına, AYM’nin, AHİM’in kararlarına uymazsa, sadece bu dünyada değil, öteki dünyada da iki elim yakasındadır, bu böyle biline” diye ekliyor.


Saat: 15.00’da TRT’nin Meclis Televizyonunu açıyorum. Millet İttifakı Grup Başkanvekilleri sıra ile söz alıyor, teşekkür konuşmaları yapıyor. Ne için mi? CHP’nin Meclise sunduğu torba yasadaki: “Öğretmen, polis, hemşire ve din adamlarına 3600 ek gösterge, emeklilere asggari ücret kadar bayram ikramiyesi verilmesi, EYT’lilerin mağduriyetlerinin giderilmesi, COVID-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması, sözleşmelilerin kadroya alınması, sağlıkta şiddet yasası, siyasi ahlâk yasası teklifleri” Mecliste oybirliği ile kabul edilmiş. İstanbul Sözleşmesi’nin  yeniden hayata geçirilmesi sözü verilmiş. Nasıl teşekkür etmesinler.
Saat: 20.00 civarı rastgele bir haber kanalını açıyorum. Yargı mensupları iftarında Sayın Erdoğan konuşuyor: “Devlet işleyişinde her  işin başı adalettir. Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, güvenlik olmaz, kalkınma, ilerleme, refah olmaz” diyor. Özlediğimiz bir konuşma değil mi?
Dikkat ettinizse; yazımın giriş ve gelişim bölümlerinde, muhalif bir gazetenin  ana sayfasını, muhalif bir  TV Kanalını, TRT’nin Meclis Televizyonu’nu , bir haber kanalını açıyorum, yazmışım.
Eşim mutfaktan: “Hadi  kahvaltı hazır” diye seslenince: BİR DE GÖZLERİMİ AÇIYORUM. !?!?!?
Saygılarımla. 30.04.2022 Mehmet USLU– Emekli öğretmen
NOT: Tüm inananların Ramazan Bayramı kutlu olsun.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ