Reklam
Reklam

“GAZZE’Yİ AÇ BIRAKMAK” İSRAİL’İN YENİ SİLAHI MI?

“GAZZE’Yİ AÇ BIRAKMAK” İSRAİL’İN YENİ SİLAHI MI?
  • 23.07.2025
Reklam

Malûmunuz üzere, son günlerde haber kanallarını sıkça meşgul eden konulardan birisidir, Suriye’nin güneyinde yaşanan olaylar, çatışmalar.

Neler oldu, neler oluyor, Süveyda şehrinde?

Ürdün sınırına yakın bir konumda yer alan Süveyda, Dürzi topluluğunun yoğun olarak yaşadığı bir bölge.

Şehirde son günlerde yaşananları, kısaca özetleyecek olursak; Dürzilerle Bedevî Araplar arasında çıkan çatışmalarla başladı olaylar. Suriye hükümeti güçleri de müdahale etti olaylara.

İsrail de Dürzileri koruma bahanesiyle müdahalede geç kalmadı ve Suriye Genelkurmay Başkanlığı’nı ve Başkanlık binasının yakınlarını bombaladı.

Dürziler ve Suriye’de parçalı bir yapıdan yana olan İsrail, hükûmet güçlerinin Süveyda’dan çıkmasını istediler. Suriye hükümeti güçleri de olayların daha da büyümemesi için geri adım attı ve güçlerini çekti, Süveyda’dan.

Yine bildiğiniz gibi, hükûmet güçleri çekildi çekilmesine ama sorun bitmedi. Bu defa kuzeydeki Arap aşiretler güneye yani Süveyda’ya gelerek çatışmalar tekrar alevlendi.

Hükûmete bağlı güçler, tekrar müdahelede bulundu. Bu müdahale, hükûmetin hem kendi inisiyatifi hem de Dürzi ruhanî liderliğin bir kısmının çağrıları doğrultusunda gerçekleşmiş oldu.

Suriye Savunma Bakanlığı tarafından ateşkes ilan edildi ve Dürzi ruhanî liderliği de bu durumu memnuniyetle karşılayıp, güvenliğin sağlanması için hükûmet ile işbirliği çağrısında bulundu.

Bölge şimdilik, genel olarak sakin görünüyor. Ama öyle karışık bir durum var ki, her türlü provokasyonlara açık ve her an çatışmalara tekrar dönülebilinecek durumda.

Buraya kadar, Suriye’de olan gelişmeleri kısaca özetlemeye çalıştım.

Benim aslında değinmek istediğim esas konu, zalim İsrail’in Gazze’de yaptığı zulmüne, katliamlarına devam etmesidir.

Ancak, İsrail’in Dürzileri koruma bahanesiyle Güney Suriye’ye düzenlediği operasyonların, bir sebebinin de Gazze’de yaşananlar olduğu kanaatindeyim.

İsrail’in amacının, yaptığı bu operasyonlar ile dünyanın gözünü ve dikkatini, Gazze’de yürütülen soykırımdan uzaklaştırmak olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Baktığımız zaman, Gazze Şeridi’ndeki insanî durumun çok vahim bir hal aldığını görüyoruz.

Evet, uzun zamandır böyle ama gelinen noktada durum daha da içler acısı maalesef…

Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, bölgedeki 2 milyondan daha fazla insan, gıda krizi içinde. Özellikle bu durum, Gazze’nin kuzeyinde çok daha kötü bir hal almış vaziyette.

Televizyon ekranlarından ve sosyal medyadan izlemişsinizdir, o çaresizliği. İnsanın hafızasına kazınan görüntülerden… Yani sivillerin yardım konvoyundan ortalığa saçılan çuvalların patlamasıyla dağılan unlardan kapabilme yarışından bahsediyorum. Bir avuç un toplayabilmek için verilen mücadeleyi görünce, insanın içi parçalanıyor değil mi? Kahroluyor insan.

İsrail bombardımanları sonucunda gıda altyapısı diye birşey kalmadı Gazze’de. (Zaten neyin altyapısı kaldı ki?). Tarım arazileri, limanlar hep tahrip edildi, bu durum da gıda üretimini ve dağıtımını felç etti tabii…

Dünyanın gözü önünde öldürmeye devam eden İsrail, insanî yardımların da Gazze’ye ulaşmasını engellemek için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Birçok bölgeye de yardım hiç ulaşamıyor zaten. Açlıktan ölenlerin sayısı hergün daha fazla artmaya başladı bile, Gazze’de…

Ulaşabilen yardım konvoyları da bombalanıyor, yardım bekleyen siviller de saldırıya uğruyor.

Buradan da şunu çok açık anlıyoruz ki, ‘İnsanları aç bırak’ yöntemini, bir silah aracı olarak kullanıyor İsrail.

İnsan hakları grupları ve BM uzmanları bunu dillendirmeye başladı. Evet, sadece dillendiriliyor maalesef.

Bütün bu olan bitenler yaşanırken, Gazze halkıyla birlikte ve destek olduğunu söyleyen ülkelerin ise ‘Kınım kınım’ kınamaktan başka daha ileriye gidemediğini görüyoruz, vesselâm..

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ