GERÇEKLER VE YALANLAR
“Savaşta; önce gerçekler ölür” derler. Taraflar; kendilerini haklı veya mağdur göstermek için yalan haber yapabilir, yayabilirler. Ben bugün, barıştaki gerçekler ve yalanlar üzerinde duracağım.
“Leyleğin ömrü laklakla geçermiş.” 20 yıllık AKP İktidarı’nın ömrü; kendi yalanlarını gerçekmiş gibi göstermek, başkalarının gerçek doğrularını da; “onların hayatı yalan” demekle geçti.
Sayın Cumhurbaşkanı Tokat’ta, vatandaşla sohbet ediyor. “Ben her gece yatmadan önce, biraz manda yoğurdu, içine bir kaşık kestane balı, 4-5 tane Medine Hurması, biraz da yulaf ezmesi koyar, yer yatarım, sağlıklı yaşam için birebir” diyor. Biraz araştırma yaptım. Manda yoğurdunun kilosu 40-80 TL arasında değişiyor. Kestane balı: 120-130 TL civarında, en iyileri 300-500 TL’ye kadar satılıyor. Medine Hurması; 125-180 TL aralığında, yulaf ezmesi; 20-25 TL.
Vatandaş, 2,5 TL’lik ekmek yerine 1,25 TL’lik Halk Ekmek almak için kuyrukta bekliyor, sayın cumhurbaşkanı yatmadan önceki menüden söz ediyor. Türkiye gereçeği hangisi?
AKP, “eğitimde reform yaptık, üniversite sayısını ikiye katladık” diyor. Eğitimde reform; bina veya okul sayısını artırmakla değil, kaliteyi artırmakla olur. Şimdi de üniversiteye girişte baraj puanı sıfırlandı. Kalite tavan mı yapar, yerlerde mi sürünür, siz karar verin.
Tıp fakültesi öğrencisine bir TV’de: “1924-1960 Anayasa’sında Türkiye’nin başkentinin hangisi olduğu yazar?” diye soruluyor. Yanıt şıkları: A-İstanbul, B-Ankara, C-Erzurum, D- Sivas. İlkokul öğrencisinin bilmesi gereken soruda üniversite öğrencisi “seyirci jokerini” kullanıyor. Seyirci jokerleri: %40 Ankara, %16 İstanbul, %28 Erzurum, %16 Sivas diyor. Yarışmacı %40 Ankara yanıtına güvenmiyor, %50 Joker hakkını da kullanıyor. Erzurum ve Sivas eleniyor. Yarışmacı; yanıt; Ankara diyor. Bina yapmak, okul sayısını artırmak reform gerçeği mi, yalan mı?
Sayın Cumhurbaşkanı; “Ben ekonomistim, faiz sebep, enflasyon sonuçtur” diyor. Faiz%19, enflasyon: %15. Faiz %14, enflasyon; %55. Tablodaki sonuç; ekonomisti yalanlıyor.
Erdoğan; “Kılıçdaroğlu SGK’yı batırdı, onun hayatı yalan” diyor. Kılıçdaroğlu’nun hayatı mı yalan, söylem mi yalan, görelim. Eski İzmir Belediye Başkanı Burhan Özfatura: “Yaşadıklarım, unutmadıklarım, yazdıklarım” başlıklı bir kitap yazmış. İşte Kılıçdaroğlu ile ilgili bölüm:
Kılıçdaroğlu 1971’de Hesap Uzmanları Kurulu’nda işe başlamış. 1984’te Gelirler Genel Müdürü, sonra Bağ-Kur Genel Müdürü ve Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü olmuş. Yani akşamdan-sabaha, bir gece yarısı kararnamesi ile değil, tırnaklarıyla kazıyarak görevinde yükselmiş.
Turgut Özal döneminde, 1989 yılında, Özfatura ile Kılıçdaroğlu bir Sosyal Güvenlik Reformu hazırlamış. Özfatura; Kılıçdaroğlu’nun dürüstlük ve çalışkanlığından da söz etmiş. Demirel başbakan olunca Sosyal Güvenlik Reformu rafa kaldırılıp eski sisteme dönülmüş. Özal’ın; “YAPMA” demesine rağmen Demirel, Kıyak ve Erken Emeklilik Sistemi’ni devreye sokmuş. Özfatura kitabında: SGK’yı batıran; Demirel’in bu sistemidir, diyor. Hangisi yalan, meydanda. Kılıçdaroğlu; SGK’yı batırdı denilen dönemde; (1994) Ekonomik Trend Dergisi tarafından yılın bürokratı seçilmiş.
AKP’liler: “Yap-işlet-devret modelli yatırımlarda cebimizden beş kuruş çıkmayacak” demişti. Halbuki; geçmediğimiz yola-köprüye, gitmediğimiz hastaneye, uçmadığımız havaalanına para öderken, şimdi de Kur Korumalı Mevduat Hesabı nedeniyle, faydalanmadığımız paranın faizi çıktı.. Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, faizin hazineye yıllık maliyeti 445 milyar TL’dir diyor.
Erdoğan: “Yap-işlet-devret projelerinin 2024’te hazineye yükü sıfıra yaklaşacak” diyor. Benim bildiğim Çanakkale Köprüsü’nün borcu; 2034 yılında bitecek, 2044’e kadar ödemesi devam edecekler var. Çanakkale Köprüsü’ne; saniyede 2 araç, günde 45 bin araç geçiş garantisi vermişler. Geçen hafta bir günde 6 bin araç geçmiş. 39 bin aracın parasını AKP’liler cebinden mi ödeyecek?
“Sağlam bir ekonomik yapımız var” diyorlar. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu: “Yurt dışında yaşayan vatandaşların tasarrufu; 200 milyar dolar düzeyinde, bunun %10’u bile bizim için önemli bir kaynak” demiş. 20 milyar dolar bizim için çok önemli bir kaynak ise, sağlam ekonomik yapı söylemi gerçek mi, yalan mı oluyor?
Görevden alınan eski Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli: “2022 yılında hem küçükbaş, hem büyükbaş hayvan İHRAÇ edeceğiz” demişti. 2011 yılında Macaristan’dan, Uruguay’dan ANGUS danalar ithal etmiştik. Şimde de Uruguay’dan hayvan ithalatı konuşuluyor. Gerçekler nerede?
Cumhurbaşkanı: “Bizden önce buzdolabı yoktu, her eve buzdolabı giriyorsa, refah seviyesi var demektir” derken 17 Mart 2022’de “Biz geldiğimizde normal ambulanslar var mıy dı arkadaşlar” diye soruyor. “Türkiye’de artık uçak ambulanslar var” diye ekliyor.
Köye elektrik gelecek söylemi çıkınca ben; 1978’de buzdolabı almıştım. Erdoğan o zaman daha 24 yaşındaydı. Uçak ambulans söylemine gelince: Whatsapp grubu bir arkadaşımızın iletisi: Danimarka-Kopenhag Sağlık Müzesi’nde 40 yıl ambulans uçak olarak kullanılıp emekli olmuş bir uçak, uçağın üzerinde: “Bu ambulans uçağı, 40 yıl, denizaşırı topraklarımızdaki (Grönland ve Faroe Adaları) insanlarımızın sağlığı için çalıştı. Hem ona hem de bu uçağı yapan Kayseri Uçak Fabrikası Personeline şükranlarımızı arz ederiz” yazıyormuş. 1930’larda ambulans değil, uçağını yapıp ihraç etmişiz. Başkalarının gerçeklerine yalan, kendi yalanlarına gerçek demek, bu olsa gerek.
Emekliye zam: %25. Enflasyon: %55-Gerçek. Emekliyi enflasyona ezdirmedik-Yalan.
AKP’nin 20 yıldır algı yöntemiyle gerçekmiş gibi gösterdiği yalanlarını, gerçek olduğu halde “yalan” yaftasıyla karaladıklarını yaz-yaz bitmiyor. Bu haftalık bu kadar yeter herhalde.
Saygılarımla. 02.04.2022 Mehmet USLU– Emekli öğretmen
