Reklam
Reklam

HAYALİ DÜŞMALAR

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 19.12.2021

Geçen hafta size, AKP’nin, hayal satarak ve algı oluşturarak iktidarda kalışını anlatmıştım. Bu hafta; hayali düşmanlar yaratarak iktidarda kalışını anlatacağım.
Hayal satarak ve hayali düşmanlar yaratarak seçmenden oy alan AKP; toplanan vergilerin ve yapılan özelleştirmelerin paralarını üretime değil, tüketime (betona) harcamış, tüketimden kalan borçları da dövize endeksleyerek yıllara yaymıştır.
AKP’lilere göre hayali düşmanları saymaya başlayalım mı?

         Hayali düşmanlar; PKK’lılardır, DHKP-C’lilerdir. Bunlar, gerçek düşman değil mi dediğinizi duyar gibiyim. Benim söz ettiğim PKK’lılar, DHKP-C’liler, dağlardaki, mağaralardaki, Kuzey Irak’takiler değil ki. Sözünü ettiklerim: Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanırsa; evlere, elektirk, doğal gaz, su faturası getirecek olanlardır.
Benim söz ettiklerim; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Belediyesinde çalıştığını söylediği terör örgütüyle bağlantılı 557 kişidir. Yıllar yılı FETÖ’cüler; ordu’ya, yargı’ya, Milli Eğitime, Emniyete, siyasete,  devletin bir çok kamu kurum ve kuruluşlarına girmiş ama bir türlü görülmemiş veya görülmek istenmemişti. İBB’de gerçekten terörle bağlantılı kişiler varsa, Mehmetçik dağda terörist ararken, bağda (şehir merkezinde) bulunanlarla ilgili neden bir şey yapılmıyor?

Hayali düşmanlar; terör örgütleridir, dış güçlerdir.  Önce, PKK’lıları, DHKP-C’lileri, şimdi de terör örgütlerini de mi hayali düşman olarak sayıyorsun, dediniz. Yine yanlış anladınız. Ben demedim, AKP İktidarı dedi. 2019 yerel seçimleri öncesi: Biber-patlıcan-domates-patates üretip satanlar, terör örgütü ilân edilmişti. Şimdi de; fahiş fiyatla mal satanlar, stok yapanlar, kamuoyunda terör örgütü gibi  suçlanıyorlar. Fahiş fiyatla mal satanlar suçlu, ama her gün; elektriğe, doğalgaza, akaryakıta zam yapanlar masum, öyle mi? 2019  yerel seçimleri öncesi meyve çadırları kurulmuştu. Sonra; Nasreddin Hoca’nın; “yorgan gitti kavga bitti”  dediği gibi “seçim bitti, çadırlar gitti.” Düşman olarak sayılan dış güçlerin kimler olduğunu, bir açıklasalar da öğrensek.

         AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş: “Devletin verdiği Türk Lirası’nı gidip dövize yatırmak; bir ahlâksızlıktır” diyor. İyi, güzel de: İhale verilen işadamlarının cebine Türk Lirası yerine niye dolarları koyuyorsunuz, Süleyman Soylu’nun, Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar aldığını söylediği siyasetçinin, dolarları ne yaptığını niye sormuyorsunuz? Merkez Bankası’nın özel ve kamu bankalarına sattığı dövizleri, kimlerin aldığını, piyasada kaos yaratanları belirlemek bu kadar zor mu?
AKP’nin hayali düşmanları: Yerel seçimleri muhalefetin kazanması durumunda, ülke için “BEKA SORUNU” yaratacak olanlardır, gösteri ve yürüyüşlerle hak aramak üzere yola çıkanlardır. Hak aramakta ısrar edenlere valilik yasak koyar, yola çıkanlar polis tarafından durdurulur, kimisi gözaltına alınır, kimisi tutuklanır, iki gün sonra hepsi serbest bırakılır. Sahi, Beka Sorunu ne oldu?
AKP bakti ki; hayal satarak veya hayali düşmanlar yaratarak ekonomideki çöküşe çareler üretemedi, şimdi de insanları Allah ile korkutarak çare aramaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilâtı Parlamento Birliği toplantısında: “Rabbimiz, sizi, biraz korku ve açlıkla, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınarız buyurmaktadır” diyor.
Şu Allah’ın işine bakın ki; diğer inançlara ayrıcalık yapılıp, hep Müslümanlar sınanmakta. Müslümanlar arasında da ayrıcalık yapılmakta, Allah, bazılarına üç-beş yerden ballı maaşlar, ballı ihaleler nasip ederken, bazılarına asgari  ücreti reva görmekte. Bazılarının sofralarına ejder meyvesi ve mango gönderirken,  bazılarına da kuru ekmekle kuru soğan gönderip, şükretmelerini istemekte. Cumhurbaşkanı: “Bankada, yastık altında, kasasında parası, dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır” demiş. Berat Albayrak da; “her ay bir önceki aydan daha iyi olacak” demişti.

         Yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa edilen yeni ekonomi politikasını uygulamak, AKP’nin aklına, 20 yıl sonra mı  geldi. 80 yıllık Cumhuriyet değerlerini, har vurup harman savurmasaydınız, bugün, ne yastık altlarına ne de para kasalarına ihtiyacınız olmazdı. Üretim ekonomisi yerine tüketim ekonomisi uygularsanız, olacağı budur. Atalarımız: “Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz” derken, karınca, ağustos böceğine: “Yazın sıcağında çaldınsa saz, kışın ayazında oyna biraz” demiş. Betona yatırdıklarınızla gurur duyabilir, bir  daha iktidar görürseniz, yeni politikanızı uygulayabilirsiniz.
         Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un maliyetinin daha önce 15 milyar dolar civarında açıklandığının hatırlatılması üzerine:  “Söz konusu hesap değişmedi, ihaleye çıkıldığında en uygun teklifi veren kişi işi alacak” demiş. “Cambaza bak, cambaza” derler ya.  Sayın Bakan, doları bırak, yeni kur üzerinden,  kaç Türk Lirası ödeyeceğimizi söylesene.
Bu yazımdan sonra, beni de hayali düşmanlar arasına koyarlar mı diye düşündüm. “Demirden korkan, trene binmezmiş” dedim.  Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
Saygılarımla.  19.12.2021 Mehmet USLU– Emekli öğretmen

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ