KISSADAN HİSSE

Önce, Edebiyat Kulübü’nün paylaştığı bir hikayeyi sizlere aktarmak istiyorum.
Kocası olmayan yaşlı kadın, tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyor, ancak bakkal tereyağını hiç tartmıyormuş. Birgün aklına bir şüphe düşmüş ve kadının getirdiği yağı tartmaya karar vermiş. 1 kg olarak aldığı tereyağının aslında 900 gram olduğunu görünce çok sinirlenmiş. Ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal: “Bir daha senden tereyağı almayacağım” demiş.
Yaşlı kadın üzülerek, “Efendim bir yanlışım mı oldu?” diye sormuş.
Bakkal, “Senin bana verdiğin yağ 900 gram geldi,  ayıp değil mi bu yaptığın?” deyince
kadın, şöyle cevap vermiş: “Efendim benim terazim yok, daha önce sizden 1 kilo şeker almıştım onu tartı olarak kullanıyorum” demiş. Anlayana; sivrisinek, saz, anlamayana davul-zurna az.

Gelelim kıssadan hisseye.
19 yıllık AKP İktidarının yaptığı; bakkalın yaptığından farklı birşey değildir. Devri iktidarın yaptığı hataların bütün sorumlusu ve suçlusu; CE-HA-PE dir, muhalefettir, terör örgütleridir, dış güçlerdir. Algı yönetimi ve yandaş basın, iktidarın, adeta can simididir.
Kıssadan hisseye; 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden başlayalım mı? 15 Temmuz darbe girişimini kimin yaptığı ortadadır. 2007’deki orduya kumpas davaları bu örgütün plânı, 2010-15 arası ÖSYM’deki kopya skandalları da bu örgütün işiydi.
Darbe sonrası, geleceği görmeyen-göremeyen AKP’nin savunması: “Aldatıldık, kandırıldık, Allah ve Millet’imiz bizi affetsin” şeklindeydi. Oysa ki:
2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’ndan: “Nurculuk Faaliyetleri ve Fetullah Gülen grubuna ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için,  ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır” kararı çıkmıştı.
AKP’nin, savcısı olduğu kumpas davaları için AYM: “Hak ihlali var” kararı vermişti.

            2010-2015 arası, Ali Demir önderliğindeki ÖSYM’de, kopya skandalları gündeme oturdu.
2002-2015 arası yaşanan bütün olaylarda muhalefet, eleştiri ve tepkilerini ortaya koyarken, iktidar; MGK Kararları’nı dikkate almadığı gibi, kumpas davaları; “ordu bağırsaklarını temizliyor” denilerek görmezden gelinmiş,  Ali Demir de, hep korunmuştu. Yaşanan olumsuzluklarla ilgili belki de onlarca kitap yazılmış, yüzlerce makale ile iktidar uyarılmıştı. Ama iktidar, hiç oralı değildi. Onlar hep bildiğini okuyordu. “Alnı secdeye değenden Millet’e zarar gelmez” diyorlardı.
Bu örgütün dershanelerine, okullarına kim izin verdi? Türkçe Olimpiyatları adı altında, bu örgütün; Türkiye’de, hatta dünyada tanıtılmasına, reklamının yapılmasına  kim göz yumdu? Her yıl, Ağustos terfilerinde örgüt üyelerini üst rütbelere kimler taşıdı? Sorumlu; AKP, suçlu; başakalarıydı.
İddialar doğru ise: Cumhurbaşkanı’nın darbeyi eniştesinden öğrenmesi bir skandaldır. Hele darbe sonrası, kumpas davalarında olduğu gibi asıl sorumluların birer, birer yurtdışına kaçışları, skandalın üzerine tuz-biber ekmiştir. 14  yıl süreyle  iktidarın savundukları, şu an  cezaevindedir.
Her zaman olduğu gibi suçu  muhalefete ve dış güçlere yükleye Erdoğan bir konuşmasında: “Son günlerde yaşananlar; muhalefetin Türkiye gibi, Türkiye’nin bekası, huzuru, refahı gibi dertlerinin olmadığını göstermiştir. Belediyeleri dahi yönetme becerilerinin olmadığına şahit olduk. Ne kadar vaat varsa, hepsinin altında ezildiler. Çöp toplamadan, şehir içi ulaşıma hiç bir işi doğru düzgün yapamıyorlar. Artık illerde sular akmıyor. En temel belediye hizmetlerini yerine getiremeyen bir beceriksizlikle karşı karşıyayız” diye eleştiride bulunmuş.

            Dedik ya; 19 yıllık AKP iktidarında kusur bulamazsınız. Hatalı-kusurlu olan bellidir.
AKP’de hiç kusur-hata yok ise; 2023 hedefleri neden güncellenmiştir?
Muhalefet belediyeleri 2 yıldır görev başında. Çöp toplamadan ulaşıma ve akmayan sulara kadar aksaklıklar var ise: bunda 25 yıllık AKP belediyeceliğinin hatası yok mudur? Belediyelerin projelerinin meclis çoğunluğuyla engellenmesi, yutdışı kredilerin onaylanmaması kimin hatasıdır?
Gıdadaki artışın nedeni; yanlış tarım politikalarıdır. AKP’ye göre suçlu; toptancı halleridir, marketlerdir. Çanakkale Köprüsü geçiş ücreti 15 Euro imiş. Şimdilik 160 TL. Yarın???
Faiz, 100 puan düştü, döviz ve döviz borçları arttı. Bakalım suçlu kim olacak?
Sandık önüne konduğunda vatandaş AKP’ye: “Sana artık oy vermeyeceğim” diyecektir. AKP; “bir yanlışımız mı oldu” derse, vatandaş: “Maymun gözünü açtı, 19 yıllık hakikat terazisinde, kimin daha çok yalan söylediğini gördük” yanıtını verecektir.
François de Sales; “Başkalarının kusurlarını görmek hususunda kartallara, kendi hatalarımızı görmemek bakımından da köstebeklere benzeriz” demiş.
Saygılarımla. 26.09.2021 Mehmet USLU– Emekli Öğretmen