Reklam
Reklam

KÖY ENSTİTÜLERİ (17 Nisan 1940 – 17 Nisan 2021)

KÖY ENSTİTÜLERİ (17 Nisan 1940 – 17 Nisan 2021)
  • 17.04.2021
Reklam

Bugün 17 Nisan 2021. KÖY ENSTİTÜLERİ’nin 81’inci KURULUŞ YILdönümüI…

Ak kağıtla Kara kalemi alıp masa başına oturdum ama kutlama yazısı mı, dövünme yazısı mı yazmak gerektiğini seçmekte zorlanıyorum.

Çünkü, bugün kesinlikle anlaşılmıştır ki: Köy Enstitüleri başladığı hızla ve aynı amaçla sürdürülse idi, Türkiye -Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği- ‘Uygarlık düzeyi’ni aşmış olacaktı.

Şimdi neredeyiz?

Atatürk’ün kurduğu Büyük Millet Meclisli çoğulcu laik demokratik sosyal düzenden tek kişilik düzene geçtik ve Osmanlı İmparatorluğunun çöküş nedenlerinden biri olan Arap bataklığındayız…

Oysa, Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurar kurmaz Osmanlı’nın  ihmal ettiği Türk vatandaşlarını ve özellikle yüzde sekseni oluşturan köylü nüfusu okutmayı ön plana almıştı.

Bunun kesin talimatını 1935 yılında Milli Eğitim Bakanlığına getirilmiş olan Saffet Arıkan’a vermiş, o da konuyu hemen o günlerde İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine vekaleten atanmış olan İsmail Hakkı Tonguç’la görüşüp çalışmaları başlatmıştı.

İsmail Hakkı Tonguç, 1937’de Edirne Karaağaç’taki boş bulunan kışlalarda Eğitmen Kursları şeklinde -(Atatürk’ün vefatından önce) başlattığı Köy Enstitüleri sistemini, 1938’de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile birlikte 1946 seçimlerine kadar sayıyı 20’ye kadar yükseltmişlerdir.

Köy Enstitüleri yasasının çıkmasını beklemeden 1 Ekim 1937’de Eskişehir Çifteler’de, 30 Ekim 1937’de İzmir Kızılçullu’da, 1938 Kasım ayında Edirne Karaağaç’da kurulmuştur. (sonradan Lüleburgaz’a taşınmış ve Kepirtepe Köy Enstitüsü olmuştur).                                                                   3803 Sayılı Köy Enstitüleri Kanunu 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM’de  görüşülerek “Köy öğretmeni ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere, ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde Maarif Vekilliği’nce Köy Enstitüleri açılır.” gerekçesiyle kabul edilmiştir.

Bugün, o günün 81’inci yıldönümüdür!..

Ülkenin cehalet karanlığı üstüne bir Nisan güneşi gibi  doğarak ortalığı aydınlatıp canlandıran Köy Enstitüleri, çok hızlı bir çalışmayla kısa zamanda çoğalmış, sayıları 1948 yılına kadar 21’i bulmuştur…

Bu  parlak aydınlık, kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen siyasetçileri,  sömürgenleri ve büyük arazi sahiplerini, toprak ağalarını kaygılandırmış;  adı “Demokrat” olan partinin iktidara gelmesiyle 1954 yılında adları öğretmen okulu’na dönüştürülerek kapatılmışlardır…

***

Ben Kepirtepe Köy Enstitüsü’nde yetiştim, gazeteciliği orada öğrendim, 2017 yılının Edirne, Kırklareli,  Tekirdağ “Örnek Kıdemli Vatandaşlık” ünvanını bana o kazandırdı.  Hepsine minnettarım! Bütün Köy Enstitülü arkadaşlarım, hatta şimdiki adıyla Anadolu Öğretmen Liseliler de Köy Enstitüleri ruhuyla başarıdan başarıya koşuyorlar!..

Yanılmıyorsam, bugün 12 ülkede uygulanan Köy Enstitüleri özbeöz Türk buluşudur ve o günkü ve hatta bu günkü Türkiye koşullarına en uygun eğitim sistemidir. Çünkü beyin ile bedeni birlikte çalıştırır, eğitirken üretir, üretirken (asla yormadan) eğlence gibi eğitip yaşama hazırlar…

Başta, Yurdumuzun kurtarıcısı ve insan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, O’nun talimatıyla Köy Enstitülerinin kurucularını, 7-8 yıl gibi çok kısa bir sürede, -hem dünya savaş içindeyken- sayılarını yurdun dörtbir yanında 20’ye çıkaranları minnetle, saygıyla anıyorum. Günlük çıkarları bozuluyor diye, üstelik lekeleyip yıkarak vatana ve millete ihanet edenleri de lanetliyorum. Feyzullah AKTAN   

Reklam
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ