TAK-TAK-TAK-TAK DEĞİL, TİK-TAK-TİK-TAK

40 dörtlükten oluşan “DÜNDEN BUGÜNE KEŞAN” başlıklı şiirimin bir dörtlüğü:
“Kuru soğuk geçen bir kışın var,/ Evlerimizin altında sağlam taşın var./ Dünyada yalnızım diye üzülme,/ İran’da, Kaşan diye bir adaşın var” şeklindedir.

            Keşan’ın sağlam taşı, sadece evlerimizin altında değil, yerleşim yerlerinin devamında da vardır. Şehir dışındaki Efes Yolu yapılmadan önce, Keşan’a kuzey yönünden giren araçlar, şehir içindeki ana caddeleri takip ederek Anafartalar Caddesi üzerinden Gelibolu yönüne doğru giderlerdi.
Gelibolu yönünde, şehir bitiminde küçük bir dere ve bu dere üzerinde de Ferhat Ağa Köprüsü denilen köprü vardır. Yeni hastaneye giden araçlar, hâlâ bu yolu kullanır. Ferhat Ağa Köprüsü’nü geçip sola döndüğünüzde, 100 metre sonra dere içinde bir çeşme görülür. O çeşmeden 100-150 metre yukarı doğru gittiğinizde, ikinci bir çeşme daha görürsünüz. Derenin adı Sarıkız Deresi, çeşmelerin adı da Sarıkız Çeşmesi’dir.
İkinci çeşmeden sonra derenin tabanı, tamamen taştır. Belki de 1000 metre uzunluğundaki dere yatağı, Keşan’ın en eski taşocakları sahasıdır. Yıllar yılı, dinamit patlatılarak buradan taş çıkarılmış ve çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Büyük çapta dinamit patladığında sahaya yakın evlerin tepesine taş parçaları yağmış, bazen de evlerin camları bile kırılmıştır.
Şehir dışından geçen Efes Yolu yapıldıktan sonra, bu yolun alt tarafına imar izni yasağı konmuş, yerleşim alanı; Kale Bayırı denilen ilçenin Güneydoğu yönüne kaymıştır. Kalebayırı; Sarıkız Deresi’nin hemen üst tarafındadır. Bu nedenle de mevcut taşocakları işletmeye kapatılmıştır. Bölgede bireysel konutlar yapılırken, 2004 yılında, belediye eliyle, Türkiye’de ilk toplu konut projesi hayata geçirilmiş, 43 bloktan oluşan, 688 konutlu Belkoop ortaya çıkmıştır. Daha sonra Atakent-1-2 ve TOKİ Konutları ile yerleşim yeri büyümüş, ortaya Yeni Mahalle adıyla bir mahalle çıkmıştır. Şehrin gürültüsünden kurtulmak isteyen bazı ailelerin, Yüksekokul yolunda bahçeli konutları da vardır.
Keşan Kent Konseyi bilgilendirme notlarına göre; 20 yıl önce kapatılan söz konusu taşocağı, Saros Körfezi’nde yapılan FSRU Limanının ihtiyacı olan taşı temin etmek amacıyla yeniden faaliyete geçirilmiştir. Taşocağı; Atakent-1 ve Belkoop konutlarına 150-160 metre mesafededir.

            Proje tanıtım dosyası; 2 Mart 2022 günü, Edirne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün Web sitesi duyurular bölümünde yayımlanmış, ÇED sürecinin başlatıldığı duyurulmuş. Projeden etkilenecek vatandaşların itiraz hakkı hiçe sayılarak,  bir gün sonra, yani 3 Mart 2022 günü aynı sitede, Edirne Valiliği’nin “ÇED GEREKLİ DEĞİLDR” kararı yayımlanmış.
Aynı bilgilendirme notları’na göre; izin ve ruhsat 5 yıllık. Her yıl 27.000 ton olmak üzere, 5 yılda 135.000 ton taş çıkarılacakmış. Taş yüklü kamyonlar, Atatürk Bulvarı yolunu kullanıyorlar. Bu yol; hem bir okulun hemen önünden geçiyor, hem de sürücü kurslarının eğitim ve sınav yoludur.
Şirket, işe önce 2 iş  makinesi ile başladı. Derken; makineler 3 oldu, 4 oldu, hafta başında da 5 oldu. 4 iş makinesi, Pazar günü dahil, her sabah 08.30’dan akşama kadar, tak-tak-tak-tak sesleri arasında taş kütlesini delip kırıyor, bir makine de gelen kamyonlara yükleme yapıyor. Taş delici makineler, sadece taş kütlesini değil, bir yandan da, yakın çevrede yaşayan insanların  adeta beyinlerini deliyor.
Şirket; 400 metrelik stabilize yolu, konutlara toz gitmesin diye günde üç defa arazözle ıslayacakmış. Islasan ne olur, Ağustos sıcağında yarım saat sonra o yol kuruyacaktır.