Reklam
Reklam

ZİHNİYET KARŞILAŞTIRMASI

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 06.02.2023

Birbirine benzemez altı partinin 2300 maddeden oluşan ORTAK MUTABAKAT METNİ, iktidarın kimyasını bozmuş. Millet İttifakı’nı eleştirecek argüman bulamayanlar; tek parti zihniyeti diyerek, 80-90 yıl öncesinin CHP’si üzerinden eleştirilerine devam ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sultanbeyli’deki açılış töreninde: “Ülkemizin 14 Mayıs’ta gideceği seçimlerde, küresel güçleri arkasına alarak, yeniden tek parti faşizmini hortlatmak isteyen zihniyete karşı meydan okumaya hazırlanıyoruz. 14 Mayıs’ta,  tek parti zihniyetinin son çırpınışlarını da sandığa gömeceğiz. Bu zafer aynı zamanda, son 3,5 yıldır adeta kaderine terk edilen, unutulan, kaynakları sömürülürken eser ve hizmetten mahrum bırakılan İstanbul’un da ayağına vurulan prangalardan kurtuluşunun işareti olacaktır” demiş.

            Artık, zihniyet karşılaştırmasına geçebiliriz herhalde.
Mustafa Kemal önderliğindeki Türk İnsanı 9 Eylül 1922 de kazandığı zaferi, 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet’le taçlandırmıştı. Cumhuriyet’i kuran siyasi hareket; CHP’den başkası değildi.
Kurtuluş Savaşı’na başlamadan Meclis’i kuran CHP zihniyeti, Meclis’in alnına: “Hakimiyet,  kayıtsız şartsız Milletindir” yazdırmıştı. Bugün AKP zihniyeti kolayını bulsa, belki de aynı yere: “Hakimiyet, kayıtısız şartsız tek adamındır” yazdıracak.
CHP zihniyeti; Osmanlı’da, %95’i okuma yazma,  “Padişahım çok yaşa” demekten ve el etek öpmekten başkabir şey bilmeyen ümmet toplumdan, birlik ve beraberlikle, bir ulus devlet yaratmıştı. Bugün AKP zihniyeti; dini istismar ederek halkı kutuplaştırmış, yandaşların bazıları; “cumhurbaşkanım çok yaşa, senin ayakkabının altını yalayayım” diyecek duruma  gelmiştir.
CHP zihniyeti; Atatürk İlke ve Devrimleri doğrultusunda, muasır medeniyete ulaşmak için kolları sıvamış, sanayinin S’si yokken, dışarıdan tek kuruş borç almadan, bir taraftan da Osmanlı’nın borçlarını ödeyerek, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak üretim tesisleri kurmuştu. Bugün AKP zihniyeti; bir yandan Atatürk İlke ve Devrimleri’nin altını oyarken, bir yandan da CHP zihniyetinin üretim tesislerini yandaşa veya yabancıya peşkeş çekmektedir. Yapılan yollar,  köprüler, havaalanları ve şehir hastaneleri; YAP-İşlet-Devret modeliyle, borçları yıllara yayılarak yapılmaktadır.
CHP zihniyeti; 1929 Dünya Ekonomik krizinden en az etkilenirken, AKP zihniyeti; en ufak bir ekonomik krizde, muhalefeti ve dış güçleri suçlamaktadır.

            CHP zihniyeti; Osmanlı’da insan yerine konmayan,  kara çarşafın içinde, peçenin arkasındaki  kadına, dünyadaki birçok medeni devletten daha önce, 1934 yılında özgürlük ve siyasi haklar verirken, bugün AKP zihniyeti; kadın haklarını bir nebze olsun koruyan, uluslararası bir sözleşmeyi tek taraflı  ve tek bir imza ile çöpe atmakta,  Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, kadını 100 yıl geriye götürmeyi öngören türban konusunda, yasa değişiklikleri yapma peşindedir.
10 Kasım 1938 de kurucu liderini kaybeden CHP zihniyeti; kurucusunun ilke ve devrimleri doğrultusunda yoluna devam etmiş, 1936-37 yıllarından başlamak üzere, dünyanın en büyük eğitim projesi olan, kalkınmayı köyden başlatacak, belki de şehre göçü  önleyecek Köy Enstitüleri Projesini hayata geçirmişti. Bugün AKP zihniyeti; eğitimi dinselleştirmiş, dindar ve kindar nesil yetiştirme  projelerini hayata geçirmiş, temel eğitimde; andımızı, bazı tabelalardan da T.C’yi kaldırmıştır.
CHP zihniyeti; “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” diyen liderinin arkasından yas tutmakla beraber, 1940 yılında uçak üretip ihraç etmeyi başarmıştı. Bugün AKP zihniyeti; liderinin ölmesinden vazgeçtik, 21 yıldır oturdukları koltuk altlarından gittiğinde, ülkede kaos olacağından söz etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, bir kişinin yaşamasına veya koltuğunda oturmasına bağlıysa, vay halimize.
CHP zihniyeti; 1940’lı yıllarda ekmeği  karneye bağlamış diye eleştiriliyor. 1939-45 yılları, dünyada yüz milyona yaklaşan insanın öldüğü 2. Dünya Savaşı dönemidir. Gençlerin askerde olması nedeniyle üretim azlığından ve gelecek kaygısıyla böyle bir uygulamaya gidilmiştir.  Bugün AKP zihniyetinin uyguladığı, nüfusun dörtte birini kapsayan Sosyal Yardım uygulamalarının karneden ne farkı vardır?
1946’da çok partili hayata geçilmiş, CHP zihniyeti; 14 Mayıs 1950seçimlerini kazanan Demokrat Parti’ye, iktidarı sorunsuz olarak devretmişti. 2015 yılı 7 Haziran seçimlerinde çoğunluğu kaybeden AKP zihniyeti, hükümet kurma çalışmalarını bir şekilde engellemiş, 1  Kasım 2015 de ülkede, yeniden seçim yapılmıştır. İstanbul’u kaybeden AKP’nin İmamoğlu’na yaptıkları ortadadır.
CHP zihniyeti: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” derken, AKP zihniyeti; meydanları, tarikat ve cemaatlere bırakmıştır.
CHP zihniyeti; sağlığını Türk Doktorları’na emanet edip, iktidarının 17. Yılında dünyaya aşı ihraç ederken, AKP zihniyeti; geleceğini yurtdışında gören doktorlar için “giderlerse, gitsinler” deyip, iktidarının 17. Yılında, aşıdan vazgeçtik, yurtdışından saman ithal etmiştir.
Millet İttifakı’nı, tek parti faşizmini hortlatmakla suçlayanlar; yargıyı da devreye sokarak, muhalefete öyle bir baskı yapmaktadırlar ki, vatandaş adeta: Hak-Hukuk-Adalet nerede sorusunu sorar hale gelmiştir. Karşılaştırdığımız zihniyetler sonrasında; başka söze gerek var mı?
Saygılarımla.  05.02.2023 Mehmet Uslu– Emekli öğretmen

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ