Reklam
Reklam

İKİ HİKÂYE İLE 20 YILIN RAPORU

Mehmet Uslu
Mehmet Uslu
  • 24.07.2022

Bugünkü yazımda, iki hikâyede anlatılan olaylarla, AKP İktidarı’nın 20 yılda yaşattığı gerçek olayları            harmanlayarak, 2023 seçimleri ile ilgili bir rapor sunmaya çalışacağım.
Avcı hikâyesini anlatıp, yazımı o doğrultuda yazacaktım ki, Cuma sabahı bir arkadaşımdan gelen ileti ile, hikâye sayısını ikiye çıkardım ve yazı başlığını da değiştirdim. Önce;  ileti hikâyesi:           Bir TV sunucusu, elinde mikrofonla kahveye girmiş ve mikrofonu bizim Temel’e uzatmış. “Türkiye’nin ekonomik durumu nasıl” diye sormuş. Temel: “Pizum teraziye benzeyi” demiş. Sunucunun şaşırdığını gören Temel, başka soruya gerek duymadan anlatmaya başlamış.

            “Ben Fadume’ye deli gibu aşiktum. Babası, nikâh günü kizumun ağırlığınca altun verursen kizumu  sana verurum dedu. İnat ettum, Fadume’yi alacaktum. Elde avuçta ne varsa sattum, altun aldum. Ben para kazanup altun aldukça Fadume de kilo almaya devam etti. Nikâh günü büyük bir terazi bulduk. Bir kefeye Fadume oturdu, öteki kefeye altunları doldurmaya başladuk. Fadume devamlu bir şeyler yiyordu.”
            “Eee sonra ne oldu” demiş sunucu. “Ne olacak, terazi kiruldu, Fadume bir yana, altunlar bir yana..” karşılığını vermiş. Sunucu: “Bunun Türkiye ekonomisi ile ne ilgisi var” deyince de:
“İlgisu şu: Ekonomi terazisinin  bir kefesune enflasyon çöreklenmuş. Bizum Fadume gibi şişmanladukça şişmanlayı. Hükümet de benum gibu diğer kefesindeki maaşları arturarak dengelemeye çalışayı. Eğer bu enflasyonu zayıflatmazsak, ekonomi; bizum terazigibi bir gün çökecektur” demiş.
Sunucu, “çözüm nedir” dediğinde Temel:“Ben önce inadu, sonra Fadumeyi bırakup, Emine’yle evlendum. Pilmem anlatapildum mi?”karşılığı vermiş.  Anlayana sivrisinek saz…
Temel ağzıyla söyleyelum: Yazu başluğuna gelelum mi?
Avcının biri Edirne Enez’de, avlanmaya gitmiş. Bunu arkadaşlarına anlatıyor. “Meriç boyuna vardığımda, öyle bol ördek vardı ki, tap tüfek, tup ördek” demiş. Arkadaşları: “Kaç ördekle eve döndün” dediklerinde: Yanıt: “Hepsi,  Meriç’in öteki tarafına düştü” demiş.
Siz de TV sunucusu gibi: “Bu avcı hikâyesinin Türkiye Ekonomisi ile ne ilgisi var” diye mi sordunuz.

Anlatayım:
AKP İktidarı’nın ekonomi ile ilgili 2002 sloganı: “Yoksulluk bitecek”, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmeden önceki 2018 sloganı ise: “Ekonomi düzelecek, Türkiye uçacak” idi.
Önce; “devletin kamburu” deyip, Cumhuriyet değerleri birçok üretim tesisini ya sattılar ya özelleştirdiler. Kazandıkları parayı, üretime çevirmeyi düşünmediler. “Milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak” inadıyla, yaptıkları yatırımları; “yap-işlet-devret modeliyle” hayata geçirdiler.
Projelerin çoğunun maliyeti; olması gerekenin iki katına maloldu. Yandaşlar para kazansın diye, meselâ; hata payı %99 olan Kütahya Zafer Havaalanı gibi tesislere yatırım yaptılar. İstanbul’a dünyanın en modern havaalanı yapıldı. Kar yağdı, İçişleri Bakanı Atatürk Havaalanı’na inebildi.
“Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” inadı yüzünden, faizi düşürdüler, enflasyon tavana çıktı. Dövizi kontrol amacıyla Kur Korumalı Mevduat Hesabı diye bir ucube uydurdular, parası olana bankanın verdiği faiz yetmezmiş gibi, vatandaşın cebinden alıp, zengine hazineden faiz ödediler.
Yaptıkları bütün yanlışları; bir nevi algı yöntemiyle; muhalefete, dış güçlere, teröre, dünyadaki ekonomik krize bağlayıp, her seçimden iktidar olarak çıkmayı başardılar. Bazen de; elektrikler kesildi, trafoya kedi girdi, bir şekilde paçayı kurtardılar. Ekonomik dengeleri bir türlü sağlayamadılar.
Yani, enflasyon arttı, maaşlar arttı, ekonomi terazisi kırılma noktasına geldi.
“Artık, Meriç’in öteki yanına düşen ördeklere gelelim mi” diyorsunuz? Gelelim.
Yöremden başlayayım. 2011 seçimleri öncesi Sayın Erdoğan Edirne’de toplu açılış törenine katılmıştı. Açılışı yapılanlardan biri de İpsala sınırları içindeki Hamzadere Sulama Göleti idi. Benim köyüme de su verilecekti. Tarlalarımız hala hasretle o suyu bekliyor.

            2011 seçim sloganının birisi de Çılgın Proje idi. Daha sonra Kanal İstanbul oldu. İlk kazma vuruldu dediler, sonu gelmedi. Herhalde proje evrakları Meriç’e değil ama Marmara Denizi’ne düştü.
ABD’ye F16 parası ödedik. Rusya’ya S400’lerin parasını ödeyip aldık. F16’ları alamıyoruz, S400’leri kullanamıyoruz. Ukrayna’ya parası ödenen yağ gemilerinin bir kısmı limanda bekliyor, ne için gittiğini bilmediğimiz Kocayusuf Askeri Kargo Uçakları’mız Kiev Havaalanı’nda çürüyor.
AKP her seçim öncesinde; Ege yöresi hariç, yurdumun her yerinde, Akdeniz’in Doğusu’nda, Karadeniz’in Batısı’nda, Doğu Anadolu’nun, Güneydoğu Anadolu’nun dağlarında, Trakya’nın ovalarında; ya doğal gaz ya da petrol buluyor. Haber basında çıkıyor, doğal gaz veya petrolün kendisi, bir türlü yeryüzüne çıkamıyor, halkın kullanımına sunulamıyor. Halâ  ithalata mecburuz.
2023 seçimleri ile ilgili raporu ise özetle şöyle yazmak istiyorum:
AKP İktidarı, 20 yıldır yaptığı gibi vatandaşı değil, yandaşı düşünürse, avcı hikâyesindeki gibi ördekleri Türkiye tarafına değil, Meriç’in öteki tarafına düşürürse:
2023 seçimlerinde sandık önüne konulan seçmen; Temel hikâyesindeki gibi AKP’ye oy verme inadından ve AKP aşkından vazgeçecek, başka birileriyle söz kesecektir. Temel’in söylemiyle: “Pilmem anlatapildum mi?
Saygılarımla. 24.07.2022        Mehmet USLU– Emekli öğretmen
NOT: Kimilerine göre; “HEZİMET” olarak görülen, bana göre; “Türkiye’nin Tapu Senedi olarak tasdik edilen” 24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşması’nın yıldönümü kutlu olsun…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ